Bir ayrılık bir online eğitim bir de ücretli izin
Evde ne internet var ne bilgisayar. Uzaktan eğitim için hiçbir araç gereç yok elimde...
Fotoğraf:pixabay
Hacettepe’den bir öğrenci
Salgınla birlikte apar topar yurtlardan ailelerimizin yaşadığı şehirlere döndük. Ne olacak bu durumlar diye düşünüyorken; online eğitim meselesi açıklandı. Oturup daha fazla düşünmeye başladım. Evde ne internet var ne bilgisayar. Uzaktan eğitim için hiçbir araç gereç yok elimde. Kısa bir parantez açmak istiyorum. Ben fotoğraf çekmeyi çok seviyorum. O yüzdende biraz para biriktirip biraz sağdan soldan bulduktan sonra kendime kamera almıştım. Önce internet bağlatmak zorunda kaldım. Ama hala bilgisayar yok elimde. Kameramı satıp bilgisayar alacağım. Kendimi düşünmekten vazgeçtim ben bir şekliyle hallettim ancak bu durumu yaşayan çok insan olduğunu düşünüyorum. Onlar ne yapacak acaba? 2. el bilgisayarlar bile çok pahalı. Bence ya üniversiteler ya da bakanlık tarafından online eğitim için gerekli materyallerin sağlanması lazım.
BABAM İŞTEN HER DÖNDÜĞÜNDE…
Salgından kaçmakta zorlaşıyor. Mahallemizde birçok yerde teşhis konuldu. Bununla birlikte babam fabrika işçisi. Hala çalışmaya devam ediyor. Her işe gidip geldiğinde acaba mı diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Evde 4 kişiyiz. İnsan herkesi düşünüyor. Sürekli sosyal mesafe vurgusundan dem vuruyorlar. Ama hala fabrikalar üretime devam ediyor. Bu nasıl mesafe? Kim için mesafe? Yani sürekli sosyal medyadan evde kal çağrıları yapılıyor. Ama bizde evde kalan olursa nasıl geçineceğiz? Kalmazsa korona olma durumu var. İki ucu derler ya. Ha işte aynen öyle bir durum. O yüzden herkese ücretli izin verilmesi gerekiyor. Çünkü salgına karşı gerçekten böyle bir önlem alınmazsa sayılar artmaya devam eder.