28 Nisan 2020 16:01

Uzaktan eğitimde işlemeyen dişliler

Karantina sürecinde üniversitelerin kapanmasıyla uzaktan eğitim ile eğitim hayatlarına devam eden, Fırat Üniversitesi öğrencileri aile evinde yaşadıkları sorunları Genç Hayat'a anlattılar.

Pixabay

Paylaş

"MECBUREN YAŞADIĞIMIZ YERİ DEĞİŞTİRDİK"

Gazetecilik Bölümü öğrencisi Berkan

Karantinadan önce evde kalıyordum fakat geçtiğimiz aylarda yaşanan depremden kaynaklı evimize yıkım kararı yurda döndüm. Karantina sürecinde ailemin yanına Diyarbakır’a döndüm. Diyarbakır’da aile işlerinde çalışarak zamanımı geçiriyorum. Babam açısından memlekette olmam iyi, en azından işlere yardım ediyorum ama ben pek alışamadım bu duruma. Evet elbiselerim yıkanıyor, yemeğim pişiyor ama ne olursa olsun alışamıyor insan. Arada ufak tartışmalar da yaşanıyor ama onun dışında iyi gidiyor şimdilik.

“DERS İÇERİKLERİ YETERSİZ”

Üniversitelerin eğitime ara vermesiyle birlikte biz de  uzaktan eğitim sistemine geçtik. Bu duruma dair YÖK’ün ve üniversitelerin ayrı ayrı açıklamaları oldu. Teknik açıdan imkanı olmayan öğrenciler için sunulan tek imkan olan kayıt dondurmanın iyi bir seçenek olmadığını düşünüyorum. Kayıt dondurmaktan ziyade durumu olmayanlar için bir çalışma yapılabilirdi. Örneğin Fırat TV var, üniversitenin kanalı orası da ders içerikleri ile ilgili yayın yapabilirdi, slaytlar çok yetersiz kalıyor. Derslere sadece işaret bırakıp çıkıyorum. Devamsızlık da söz konusu değil. Aslında bu yapılan uzaktan eğitim sistemi ile sanki topu öğrencilere atalım, biz sorumlu olmayalım der gibi bakıyorlar. Hiç yeterli değil. Mesela biz haber yazma, toplama dersine bir kere katılabildik. Sonra okullar tatil oldu. Hocalar not yüklüyor ama verdikleri ödev için yeterli olmuyor. Ayrıca ben imkanım var bağlanabiliyorum. İmkanı olmayan nasıl yeterli bilgiyi toplayıp ödevi yapsın,bağlansın? İmkanı yok diye neden kayıt dondurup geri kalmak zorunda bırakılıyor hiç doğru değil bu da.


Öğrenci evini çok özledim

Gazetecilik Bölümü öğrencisi Ayhan

Üniversitelerin kapanmasıyla köye dönmek zorunda kaldım. Köyde yaşama tekrar alışmak için adaptasyon sürecinin zor geçti. Sömestır tatilinde eve gelirken annem ve babam ile sarıldım ve özlem gidermiştim. Covid-19'un ülkemize gelmesiyle bildiğiniz gibi okullar üç hafta tatil edildi. Bu nedenle memleketime geldim, eve geldiğimde anneme babama sarılamadım özlem hasret gideremedim. İki hafta boyunca kendimi izole ettim. Köyde yaşadığım için adaptasyon sağlamak biraz zor olsa da ister istemez alışmak zorunda kaldım. Öğrenci evini çok özledim, ev arkadaşlarım olsun okul arkadaşlarım olsun. Okul hayatı gerçekten çok güzeldi benim için, okulların açılacağı günleri iple çekiyorum.

“ALT YAPI SORUNU VAR”

Her ne kadar köyde olsam da eğitimin uzaktan devam ediyor fakat uzaktan eğitim sistemi sadece ismen var. Sistem var evet ama sağlam bir altyapı yok; özellikle Fırat Üniversitesi’nin altyapısı hüsran. Öğrenciler aynı anda toplu bir şekilde sisteme girdiklerinde sistem çöküyor. Bu sorun sınavlarda da yaşanıyor. Hatta ilk dönem inkılap tarihi sınavında böyle bir sorunla karşı karşıya gelmiştik. Bilgisayar ve internete açısından da bilgisayarım var fakat internet konusunda sorun yaşıyorum çekmiyor bulunduğum yerde. Çektiği zaman da internet paketi yetmiyor bir süre sonra.Hatta çok yakın bir arkadaşımın maddi sorunları varken bile gidip kredi çekip bilgisayar almak zorunda kaldı. Çünkü YÖK sağolsun çözümü buldu; “bilgisayarı olmayan kayıt dondursun” dedi. Bizler bir daha anladık ki bu ülkede öğrencilere hiç değer verilmiyor hep eziliyorlar. Gittikleri şehirlerde böyle problemler yaşandığı zaman hep yarının doktorları, hukukçuları, öğretmenleri , gazetecileri vs denen öğrencilerin hepsinin pabucu dama atılıyor anında. Eğer çok güçlü bir ülke istiyorsanız, çok güçlü bir eğitim altyapınız olmak zorunda.

“ÖDEVLER ÇOK ZOR,YÜKLENEN KONULAR YETERSİZ”

Sistemin içine daha çok girdikçe sorunlar da daha görünür oldu. Uzaktan eğitim sisteminde yüklenen derslerin içeriğinin ödevleri yapmak için yeterli değil maalesef. Eğitim denilince, Fırat Üniversitesi tam bir hüsran. Örneğin bizim sene başında bilgisayar dersimiz vardı. Bölümle alakalı öğrenmemiz gerekiyordu fakat sistemde olmasına rağmen hiç bilgisayar dersi görmedik. Sonra da uzaktan eğitime çevirdiler bu dersi bir kararla. Sadece sınavdan sınava okula gidiyorduk. Bu uzaktan eğitim sisteminde hoca ödev veriyor fakat bir çok arkadaşımızın Word, Excel gibi programları bildiğini bile sanmıyorum. Ödevlerin de çok zor olması ve bazı hocalar az zaman tanyor olması her şeyi daha da zorlaştırıyor. Gözden kaçırılan bir konu daha var, bir de ona değinmek istiyorum. Belki ben Covid-19 oldum günlerce haftalarca karantinada kaldım benim hayatım söz konusuyken; ben böyle bir hastalıkta ödevimi ve okulumu mu düşünmek zorundayım yoksa herşeyden önce gelen sağlığımı mı? bu soru neredeyse hep yanıtsız kalıyor.

Derleyen: Berfin GÜLER/Elazığ

ÖNCEKİ HABER

Kayseri'de Emek Gençliğinden, genç işçilere çağrı: Birlik olmaktan başka şansımız yok

SONRAKİ HABER

Cumhurbaşkanı Erdoğan çarkları daha hızlı döndürmenin derdinde

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa