Lise hayatı boyunca işçi olmayı öğrenenler
Meslek liseliler, lise hayatı boyunca işçi olmayı öğrenir. Sadece bununla da yetinmez staj sürecinde zor koşullarda, ucuza ve uzun saatlerce çalışabilmeyi öğrenir.
Pixabay
Abidinpaşa Meslek Lisesi Bilişim Bölümü’nden bir öğrenci
Abidinpaşa Meslek Lisesi 3. Sınıfta Bilişim bölümü öğrencisiyim. Sokağa çıkamadığımız, arkadaşlarımızla görüşemediğimiz bu günlerde önümüz 1 Mayıs. Ben de okul süreci içerisinde hayat pahalılıklarından, derslerin yetersizliği; staj süresince yaşadığımız sorunlardan, güvencesiz bir geleceğe kadar meslek liselilerin sorunlarını dile getiren, bu nedenle de arkadaşlarıma ulaştırmaya çalıştığım Genç Hayat dergisine bu kez 1 Mayıs’a giderken meslek liselilerin taleplerini iletebilmek ve daha çok kişiye ulaştırabilmek için yazıyorum.
“İNEKLERİ SAĞANIN BİZ, BAŞIMIZDA DA HEP BİR AĞANIN OLACAĞINI BİLİYORUZ”
Okul sürecinde sıklıkla gittiğimiz seminerlerden örneklerle başlayacağım. Man fabrikasından gelenler “Sizler bizim için değerlisiniz, sizlerin geleceği için yatırımlar yapıyoruz” derken, Arçelik Türkiye Temsilcisi ise “benim de hiçbir şeyim yoktu, eğer çok çalışırsanız, söylenenleri harfiyen uygularsanız, siz de bir gün patron olabilirsiniz” diyordu. Savunma sanayisinden gelen fabrikaların yöneticileri ise “bu ülkenin savunmasını geliştirmek için sizlere ihtiyacımız var” demişti. Bu söylemlerin kimine kendim şahit oldum, kimini de arkadaşlarımdan aldığım bilgilerden aktarıyorum. Ardından ise Milli Eğitim Bakanı’nın şu sözlerine şahit olduk “Sen ağa ben ağa bu inekleri kim sağa”. Aklımızı kurcalayan onca şeyin bizler tarafından cevabıydı bu aslında. İnekleri sağanın biz, başımızda da hep bir ağanın olacağını biliyoruz. Neticesinde meslek liselerinde okuyan bir tane bile patron çocuğundan bahsedemeyiz. Nedenini kendimden örneklendireyim. Korona günlerinde babamın çalışmaya devam etmesi, inşaatta çalışırken iş kazası geçirerek şu an evde yatıyor olması sevindirici mi üzücü mü bilmiyorum. Bir yandan virüsten korunması için sevinirken, bir yandan nasıl besleneceğimiz, kiradan faturaya nasıl ödeyeceğimiz haliyle kara kara düşünmemize sebep oluyor.
ÜCRETSİZ MASKE ÜRETEBİLECEK ÜCRETSİZ MESLEK LİSELİLER
Yani anlatmaya çalıştığım meslek liselerinde okuyanların, işçilerin emekçilerin çocukları olduğu ve çocukluğundan itibaren patron olamayacağını bildiğidir. Lise hayatı boyunca işçi olmayı öğrenir. Sadece bununla da yetinmez staj sürecinde zor koşullarda, ucuza ve uzun saatlerce çalışabilmeyi öğrenir. Örneğin ben bölümümü bilişime meraklı olduğum için yazdım. Ama görüyorum ki meslek liselilerin okudukları alanlardan nitelikli bir eğitim alabilmek için değil de en ucuza en yorucu işlere alışabilmek için okuyorlar. Okulumuzun metal bölümü öğrencileri bu sebepten okulun sıralarını sandalyelerini üretiyorlar. Arçelik bölümü öğrencileri bu nedenle okulun bütün sosyal alanlarından uzak sadece atölyede makine üretmeyi öğreniyorlar. Okul bir şirket gibi öğrencilerine ürettiriyor ve para kazanıyor. Yine aynı sebepten ücretsiz dağıtacakları maskeleri, liseliler için karantinanın önemli olduğu bu günlerde, ücretsiz üretebilecek meslek liselilere ürettirdiler. Sokağa çıkmama ve toplu alanda bulunmama uyarıları bizleri içermiyor.
“1 MAYIS’I EN ÇOK KONUŞMASI GEREKEN BİZLERİZ”
İşçilerin ve öğrencilerin talepleri için bir araya geldiği 1 Mayıs’ı öğrenciler arasında belki de en çok konuşması gereken meslek liseli öğrencilerdir. Çünkü kimimiz bugünden genç bir işçi, kimimizde bu eğitim sistemince geleceğin ucuza çalışacak elemanlarıyız. Bir yanıyla da okurken dahi okul masrafları, kantin fiyatları, ulaşım derken bunların birinden ödün vermek zorunda kalan liselileriz. Kimimiz yürüyerek okula gidip gelirken, kimimiz okul süresince aç kalıyor. Bazılarımız derslere gerekli olan kitapları almazken, bazılarımızda staj veya okul saatlerinin dışında bulabildiği işlerde masraflarını karşılamak için çalışıyor. Tüm bu sorunlarımız karşısında belki de kendi sesimiz en güçlü duyurabileceğimiz, tüm bu ortak sorunlar karşısında ortak hareket etmenin karşılığını gösterebileceğimiz 1 Mayıs’ı olabildiğince anlatabilmek gibi bir görev düşüyor. Ben de bu 1 Mayıs’ı ulaşabildiğim yazıları arkadaşlarıma atarak en çok da toplu alanda bulunmanın ve çalışmanın sağlık açısından tehlikeli olduğu bu dönemde fabrikalarda çalışmak zorunda kalan işçilerin haberlerini atarak geçireceğim.