İşçilerin birliktelikleri haklılığından gelir
Bu süreçte biz sesimizi çıkarmazsak patronlar tarafından aç bırakılacağız. Gerçekten de şu an benim ücretsiz izne çıkarılmam aç kalmam anlamına geliyor. 1 Mayıs'ta taleplerimle ben de varım.
Fotoğraf: Pixabay
Bir işçi genç
Kayseri
Kayseri’de bir metal fabrikasında zorlu koşullar altında çalışmaya devam eden işçilerden birisiyim. Tüm gün “Bize virüs bulaşır mı?” sorusunu düşünerek çalışıyoruz. Bulaştığı takdirde farkında olmadan evdeki aileme bulaştırma olasılığı ise benim için oldukça korkutucu. Babam 50 yaşında emeklilikte yaşa takılanlardan ve şu an yaşı itibariyle hiçbir yerde iş bulamıyor. Annem ise çalışmıyor. 3 kişi yaşadığımız evde yalnızca benim aldığım asgari ücret ile geçiniyoruz. Koşullar kötü olsa bile çalışmamayı hiç düşünemiyorum çünkü aileme bakmak zorundayım. Zaten yaşamda pahalılıkla mücadele ediyorduk, salgınla birlikte bir de virüs ile mücadele etmek zorunda kaldık.
ÇALIŞAMAZSAM FATURALARI NASIL ÖDEYECEĞİM?
Ülke genelinde işten çıkarmalar yasaklandığı için doğrudan işten atılma gibi bir durumla karşılaşmıyoruz. Fakat çalıştığım fabrikada işlerin kötü olduğu ifade edilerek kayıt dışı sigortasız çalıştırılan mülteci işçilerin işine son verildi. Bununla birlikte çevre fabrikalardan da ücretsiz izne çıkarılan birçok işçinin olduğunu duyuyoruz. İşten çıkarmalar yasaklanmış olabilir ama ücretsiz izne çıkarmaların devam etmesi işçileri salgından daha fazla tedirgin eden bir durum. Şu anda da ürettiğimiz statik boya satılmadığı için stoğa gidiyor. Yani yaptığımız hiçbir iş dışarıya satılmıyor. Buradan çıkan sonuç ise patronun hepimizi veya büyük bir kısmımızı işler kötü diye süresiz izne yollayabilecek olması. Kendi sağlığımızdan önce düşündüğümüz şey bu. Eğer ücretsiz izne çıkarılırsam gelirim olmayacak ve aileme bakamayacağım. Başka bir yerden gelen bir gelirimiz de yok. O zaman mutfak masraflarını, faturaları nasıl ödeyeceğim? Devlet bu süreçte bir miktar para verecekmiş fakat vereceği para neye yetecek? Zaten yaptığım iş dolayısı ile sürekli kimyasal maddelerle iç içeyim ve bu maddeler akciğerlerime zarar veriyor. Virüse yakalandığımda da hastanede yatıp çalışamayacağımı düşünmekte beni psikolojik olarak da zorluyor. Yani kısacası bu süreç biz işçiler için içinden çıkılmaz bir süreçmiş gibi düşündürüyor. Fakat iş tam olarak öyle değil.
NE OLURSA OLSUN 1 MAYIS FABRİKALARDA KUTLANMALIDIR
İşçilerin birleştikleri zaman neler yapabileceklerini gayet iyi biliyorum. Çeşitli hak alma mücadelelerini kazandıklarını, işten atmaları engelledikleri süreçler yaşandı. Kayseri’de yaklaşık 5 yıl önce Boydak işçileri iş bırakarak tarihlerinin en büyük zammını almışlardı. Bu tür deneyimler biz işçilerin bakıp ders ve örnek almamız deneyimlerdir. Biz işçilerin haklılığından birlikteliklerimiz doğmuştur. Birlikteliklerimden ise kazanımlarımız… Bu süreçte de biz sesimizi çıkarmaz isek patronlar tarafından aç bırakılacağız. Gerçekten de şu an benim ücretsiz izne çıkarılmam aç kalmam anlamına geliyor. 1 Mayıs da bu açıdan oldukça önemli bir gün. Üretimin devam ettiği ve hala işçilerin salgın koşullarında virüs bulaşma riskine karşılık çalıştırıldığı bu zamanda da şartlar ne olursa olsun fabrikalarda, atölyelerde 1 Mayıs kutlanmalıdır.