28 Nisan 2020 16:01

Esnek, kuralsız ve güvencesiz çalıştırılmaya karşı 1 Mayıs’a

Birlikteliğimizi kaybettikçe haklarımızı da kaybediyoruz. Bizler birlik oldukça kimsenin gücü işçilerin haklarını gasp etmeye yetmeyecektir. İşte 1 Mayıs’ın önemi budur.

İstanbul fotoğrafı: Pixabay | 1 Mayıs çizimi: Ressam Orhan Taylan

Paylaş

Genç bir metal işçisi

Kayseri

İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’a işçi ve emekçilerin onlarca yıldır mücadele ederek kazandıkları hak ayaklar altına alınarak gidiyoruz. Bende Kayseri’de büyük bir fabrikada çalışan bir metal işçisi genç olarak salgın süreciyle birlikte gelinen durumdan bahsetmek istiyorum.

FABRİKALAR YANGIN YERİ GİBİ

Bugün ülkedeki fabrikalar, atölyeler ve emekçilerin çalıştığı her alan yangın yeri gibi. Koronavirüse yakalananların sayısı 100 bini geçmiş, ölümler ise her gün artmaya devam ediyor. Virüse yakalananların da, böyle bir araştırma olmamakla birlikte, çevremizden gözlemlediğimiz kadarıyla çoğunluğunu emekçiler oluşturuyor. Bir fabrika sahibinin virüse yakalandığını daha duymadık. Yakalanan patron olsa bile belki de binde bir oranındadır. Biz işçiler bu şartlar altında çalışmaya devam ederken, fabrika idarecileri ve patronlar iş yerine dahi gelmiyorlar. Yani yalnızca işçiler risk altında çalışıyorlar. Virüs fabrikalarda hızla yayılıyor. Bizim işyerinde daha böyle bir şey olmadı ama Kayseri’de birçok fabrikada çalışan işçilerde vaka görüldüğünü biliyoruz. Ve işçiler korona virüse yakalandığını üretim esnasında bant başında çalışırken bayıldıktan sonra hastaneye gittiklerinde anlıyorlar. Bu zamana kadar ise çoktan birlikte çalıştığı arkadaşına istemeyerek bulaştırmış oluyor. Virüs hızla fabrikalarda yayılırken ne gerekli önlemler alınıyor ne de işçilerin bu süre zarfında talepleri dikkate alınıyor. Mesafeleri biraz daha uzatmış olsalar da yüzlerce kişi aynı yemekhanede birlikte yemek yemeğe devam ediyoruz. Yemek tabaklarının ve çatal kaşığın sağlıklı yıkanmadığına şahit oluyoruz. Bu konuda bulaşıkçıklarında yapacağı bir şey yok çünkü kısıtlı kişi ile kısıtlı imkânlar dâhilinde çalışıyorlar. Her ne kadar ilk işe girerken ve işten çıkarken maske dağıtsalar bile, sosyal mesafe korunmadan çalışmamız virüsün bulaşmasını engellemez. Öte yandan biz işçiler hafta sonu yasaklarından muaf tutulacak kadar ayrıcalıklı isek fabrikalarda düzenli test yapılması gerekiyor. Ancak yasaklardan muaf tutulmamız bizim ayrıcalıklı olduğumuzdan değil, patronların karı için olduğunu biliyoruz.

HAKLARIMIZI KAYBETMEMEK İÇİN BİRLİKTELİĞİMİZİ KORUYALIM

Özellikle, “salgından dolayı işler iyi gitmiyor” söylemleri ile süresiz ücretiz izinlerle işçilerin diğer anlamıyla işten çıkarıldığını duyuyoruz. Ya da bizim fabrikada olduğu gibi 15 gün çalışıp 15 gün ücretsiz izin veren yerlerde var. Hâlbuki ücretsiz izin yasal dahi değil. Biz işçiler şunu iyi bilmeliyiz ki, birlikteliğimizi kaybettikçe haklarımızı da kaybediyoruz. Bizler birlik oldukça kimsenin gücü işçilerin haklarını gasp etmeye yetmeyecektir. İşte 1 Mayıs’ın önemini bir kez daha buradan anlıyoruz. Esnek, kuralsız ve güvencesiz çalıştırılmamıza karşı her yerde her alanda 1 Mayıs’ı kutlamamız ve bu güne sahip çıkmamız gerekmektedir.

 

ÖNCEKİ HABER

Koronavirüs nedeniyle faaliyetlerine ara veren fabrikalar bir bir üretime başlıyor

SONRAKİ HABER

Antep’te Gülsan Holdingin çocuk bezi bölümünde çalışan işçilerin koronavirüs endişesi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa