28 Nisan 2020 16:01

Salda Gölü’nde tahakküm süreci

Salda Gölü üzerinde kurulmaya çalışılan tahakküm, henüz gölü ziyaret edememiş her insana karşı borçlu kalmayı göz önünde bulundurarak rant sağlama yolunda ilerlemektir.

Salda Gölü

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Melisa GÖNEN

Ege Üniversitesi

Dünyanın sahip olduğu doğal değerler, insanın endüstrileştirdiği dünyanın her türlü müdahalesinden korunması gereken ortak miraslarımızdır. Bilinmelidir ki, tahrip edilen her doğa parçası bir daha asla eskisi gibi olamayacak ve insan müdahalesiyle eski haline kolay kolay döndürülemeyecektir. Salda Gölü üzerinde kurulmaya çalışılan tahakküm, henüz gölü ziyaret edememiş her insana karşı borçlu kalmayı göz önünde bulundurarak rant sağlama yolunda ilerlemektir. Ne var ki 2018 yılında okuduğum bir haber, bu doğal güzelliğin ihmal ve istismar edildiğini ifade ediyordu. İşte bu sebeple 2018 yılında Salda Gölü’nü konu alan bir yazı kaleme almıştım. Yazıda, Salda Gölü’ndeki kayaç yapısının oluşumu gereği oldukça değerli olduğunu ancak herhangi bir koruma kararının alınmadığını ifade etmiştim. Öyle ki, bu kayaçlar üzerinde hiçbir tedbir alınmadan insanlar rahatça piknik yapabiliyor hatta çeşitli araçlarla göl çevresinde bulunabiliyorlardı. Tarımsal sulama için kaynak olarak kullanılan Salda Gölü’nün sadece kayaçları değil, berrak suları da tehlike altındaydı. O zaman yaşananları kaleme almaya çalıştığımda ve sonrasında sürecin düzeleceğine dair gelecekten medet umduğumda yıl 2018’di. Peki Salda Göl’ü günümüze gelene kadar nelere maruz kaldı, hangi süreçlerden geçti?

KAMU ZARARINA, PATRON YARARINA

19 Şubat 2019, Cumhurbaşkanı Erdoğan Burdur mitinginde “Salda Gölü’nü çevre koruma bölgesi ilan ediyoruz ve kıyısına da 300 bin metrekarelik millet bahçesi oluşturuyoruz.” demişti. Sözlerine doğru bir kararla başlıyormuş gibi gelse de hemen ardından “millet bahçesi” ifadesinin kullanılması, doğa için umduğumuzu yine bulamayacağımızı anlamamıza neden oldu. Alınan bu kararın ardından 22 Temmuz 2019 tarihinde TOKİ; 31 Temmuz 2019’da gerçekleştirilecek “Burdur ili Yeşilova ilçesi, Salda Gölü millet bahçesine ait sosyal donatılar ile alt yapı ve çevre düzenlemesi” işlerini yürütecek bir ihalenin altyapısını bu karar ile hazırlamış oldu. İhalenin gerçekleştirileceği gün olan 31 Temmuz geldiğinde sonuç şu oldu: Güngör Tarım İnşaat San. ve Tic. A.Ş. firması 21 milyon 770 bin TL ile ihaleyi kazandı.  Üstelik daha düşük tekliflerin de ihalede yer alması konuyu yeniden gazete manşetlerine taşıdı. Süreçten geriye, 21 milyon 770 bin TL ile kamuyu zarara uğratacak bir kararın nasıl alındığı, kamunun nasıl etkileneceği gibi sorular kaldı.

2020 yılı küresel pandemi ile pek çok anlamda dünyayı sarstı. Koronavirüs nedeniyle alınan önlemlere bir yenisi daha eklendi ve 12 Nisan 2020 tarihinde, Salda Gölü kıyısına girişlerin yasaklandığı duyuruldu. 2020’nin 13 Nisan günü geldiğinde ise halkın topladığı yüzbinlerce imzaya, bilim insanlarının yaptığı açıklamalara rağmen millet bahçesi inşaatı başlatıldı. Ayakkabıyla bile girilmemesi gereken yerlerde iş makineleri tarafından kumlar taşınmaya başlandı. Tahribatın ne kadar büyük olacağı daha şimdiden belli olmuştu; iş makineleri beyaz kumların rengini tehdit ediyor, kayaç yapısına zarar veriyordu. 14 Nisan’da millet bahçesi inşaatının durdurulması için TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Korkmaz tarafından basın açıklaması yapıldı. Kar etme amacı ve rant hırsıyla bu zor günleri fırsat bilenlerin, Salda Gölü’nde büyük bir tahribata yol açtığı ifade edildi. Gölün mutlak korunması gereken alanına giren iş makinelerinin, beyaz kumulları kazdığı ve başka bölgelere taşıdığı ifadeleri de basın açıklamasında yer aldı. Gelen tepkiler ve savcılığa yapılan suç duyuruları üzerine TOKİ kamuoyu açıklaması yaptı ve gerekli işlemleri başlattığını duyurdu.

GEÇ GELEN ÖNLEMLERİN ARDINDAN

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, projenin takip edilebilmesi için bölgeye 7 gün 24 saat çalışan kamera sistemi kurulacağını belirtti. Bakan Kurum “tek bir çivi çakılmayacak” dediği Salda Gölü için keşke kamera sistemini en başında düşünebilseydi. Çünkü kameralar ile izlenecek Salda’nın eski hali göz önüne alındığında tanınması zor olabilir. Yetkililer bunun farkında olacak ki, iş makinesi ve kamyonlarla başka bir alana taşınan kumların yeniden eski yerine götürülmesi üzerine çalışma başlatıldı. Bu kez iş makinesi kullanılmadı. İşçiler kumları kürekler ile taşıdı ve eski yerlerine döktü. Kumların tırmıklarla düzeltilerek lastik izlerinin kapatılmaya çalışılması ise oldukça dikkat çekti. Alanda TOKİ yetkilileri de zarar tespiti için kot incelemesi yaptı. Alınan kumlar nedeniyle 1 metrelik kot farkının oluştuğu ifade edildi. Salda Gölü’nde deneyimlediğimiz gibi, baştan yanlış bir temeli olan kararın yarattığı sonucu telafi etmeye çalışmak hem doğa hem de devlet adına bir kayıptır.

ÖNCEKİ HABER

Mahpuslar salgın döneminde iyi beslenemiyor, öğün sayısı 2’ye düştü

SONRAKİ HABER

Kolektif bir sanat denemesi: M4NM

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa