Kolektif bir sanat denemesi: M4NM

Deneysel müzik çalışmalarıyla öne çıkan sanat kolektifi M4NM ekibinden i.mpty, Rinxlaya, Grejuva ve Volkan Yalçın'la konuştuk.

28 Nisan 2020 13:01
Paylaş

Onur KAVAK
Metin Berk SÜER
İstanbul

Türkçe Rap son yıllarda popüler müziğin kendisi olmuş durumda. Çeşitli programlarla kendi beat'inizi yapıyor, iyi bir ajansta tanıdığınız varsa sizi güzelce parlatıyor ve ardından büyük müzik şirketlerinin hip hop departmanında maaşlı bir çalışan olabiliyorsunuz. Üstelik sözlerinizin bir önemi yok. İstediğinize küfür edebilir, sadece birkaç cümleden oluşan sözlerle beat'inizi öne çıkarabilirsiniz. 

Uzun zamandır müzikal çalışmalarını merakla takip ettiğimiz Music for Non-Musicians (M4NM) ekibinden i.mpty, Rinxlaya, Grejuva ve Volkan Yalçın'la deneysel hip hop kültürünü ve sanat kolektifi çalışmalarını konuştuk. 

MÜZİKAL ÜRETİM VE HALKANIN BÜYÜMESİ

M4NM nasıl ortaya çıktı, neyin ihtiyacı olarak ortaya çıktı?

i.mpty: Benzer motivasyonda müzik yapmak isteyen bir grup insanın tek başına kalmak istemeden, bir ekiple işleri daha iyi yoğurarak ilerlemek istemesiyle, belli bir manifesto üzerine ortaya çıktı. Yıllar içinde katılımlarla, farklı disiplinlerle büyüdü ve gelişti. Müzik üzerine ortaya çıktı ama günümüzde artık her disiplinde insan içeri giriyor, iş yapıyor. Bizimle beraber çalışıp ayrılıyor. Daha esnek ve hareketli bir komün haline geldi.

Başlangıç nedeni; bir araya gelmekti, daha güçlü olmaktı, daha iyi ilerlemekti. Mantığı buydu.

Eskişehir’de 3-4 kişinin toplamıydık. Şu anda Türkiye’nin her yerinden insanlarla çalıştık. Zaman zaman street team’e de döndük. Kendi içinde çağları oldu hep. 2020 yılında belli bir ekip var artık. O çok genişleme ve daralmayı kapattık, kendi halimizle ilerlemeye çalışıyoruz.

Rap müziğiyle öne çıkıyorsunuz ancak kendinizi bir sanat kolektifi olarak tanımlıyorsunuz. Kolektif kültür üretimi nasıl ortaya çıktı?

i.mpty: Amerikalı Anticon isimli bir oluşum var. Onları çok takip ederdik, her şeylerini dinlerdik. Onlar hemen hemen bu formatta şekillenmiş bir ekipti. Müzisyenler, sanatçılar koca bir ekip hep beraber çalışıyorlardı. Bir gidiş yolu çizip oradan ilerliyorlardı.

Bunu gördükten sonra Türkiye'de sanat akımının alternatif bir kolunu yürütmeye çalışıyorsanız işler biraz zor tek başınıza ilerlemek için. Ekip ihtiyacı istiyorsunuz. Biraz manevi bir olay.

Volkan Yalçın: Olay biraz daha arkadaşlık bağları üzerine kuruluydu. İlk başta biçimsel bir birlik, sınırları çizilmiş bir kolektif yoktu. Arkadaş çevresiydi. Çok büyük yüzdeyle müzikal yayınlar ortaya çıkıyordu. Aslında bu arkadaş çevresinin içindeydik. Olaya dahilimiz böyle gerçekleşti diyebilirim.

Esas ana motivasyon bir arkadaş çevresinin müzikal üretimlerde gerçekleşmesi ve halkanın büyümesi diyebiliriz.

Rinxlaya: Benzer üretim motivasyonları ile bir şeyler ortaya çıkarma durumu galiba bu kadar insanı bir araya getiriyor. Daha çok müzik tabanlı ortaya çıkan bir şey ama M4NM içerisinde bulunan müzisyenlerin farklı sanatçılarla ortak çalışmaları oldu. 2017 yılında sokak sanatçılarıyla bir sergi yaptık. Albüm kapaklarında yine birçok isimle çalışıldı. Yani sanat kolektifi uçlarına gitmesi biraz yapılan işlerden galiba. Mesela Rad dar’la Ağaçkakan’ın bir performansı var. O motivasyonun kendi adıma para olan işlerden daha farklı bir yerde durduğunu düşünüyorum.

Grejuva: Benim de aslında benzer ihtiyaç ve gereksinimlerle ortaya çıktı. 2009 senesinde konuşmaya başlamıştık, ondan sonra olaylar gelişti. Benim Eskişehir’e ziyaretle gitmemle bir konserde canlı gelişen ortaklaşmayla kolektif içine katılmış oldum. O zamandan beri hem işitsel hem de görsel olarak birlikte üretmeye çalışıyoruz.

TÜKETİLEBİLEN ŞEYLERE SANAT DENİYOR

Müzik üretimine dair Türkiye’de eşi benzeri görülmüş işler yapıyorsunuz. Yaptığınız müzik açısından deneysel hip hop’un durumu ne durumda, geleceğini nasıl görüyorsunuz?

i.mpty: Yaşadığımız sahada her şeyin değeri ticari hacmi ile belirleniyor. Bizim yaptığımız işin öngörülebilir bir geleceği yok, hiçbir zaman yoktu. Biz büyük ufuklarda ilerleyemedik. Bu yüzden bahsettiğimiz motivasyonumuz birbirimiz oldu.

Yaptığımız janr ana akım kolunun pop konumuna dönüştüğünü görürsek, bizim şansımız geçmişe göre daha düşük. Eskiden her şey yer altındaydı. Daha güçlü bağlar kuruyordunuz piyasayla. Bugün piyasayla bir bağ kuramıyoruz.

Bir şey yaptığımız zaman bir tepki var. Bu enerji kaybı değil. Bir şekilde üretiyoruz, üretmeye devam edeceğiz.

Rinxlaya: Artık tüketilebilen şeylere sanat deniyor. Bir şeyin başarısını aldığı beğenmeye bakarak belirliyor insanlar. Biz o çizgiden çok uzakta, şirketler üzerinden plan yapmadan; sadece istediğimiz şeyleri ortaya koyabilme çabasındayız. İşin deneysel olması şu an pop olan trap gibi herkesin aynı işler yapmasına neden oluyor. Daha geniş bir yolumuz olduğunu düşünüyorum.

Türkiye’de rap müziğin tüketilen bir hale kayması, rap’den ziyade trap altyapılı müziklere geçiş nasıl yaşanıyor, sizin müziğinizi etkilendi mi?

Grejuva: Trap, hip hop’un alt dalı ortaya çıktı. Trap kliplerinde gösterilen şeyler, Amerikan hip hop’unda gösterilen öğeler global hale gelerek tüm dünyada domine bir müzik tarzına dönüştü. Trap’i sadece bir müzik türü olarak, bir altyapı olarak görüyorum. Asıl içeriğin gittikçe bayatlaması, gittikçe zayıflaması oldu. Bu popülerleşmenin de bu bayatlamayla doğru orantılı olarak yansıdığını düşünüyorum.

Volkan Yalçın: Kendi ülkemizden bakarsak bence diğer ülkelerde de öyle. İnsanlar içerik yazarken mesela trap beat rap yazarken kendi sosyal gerçekleri değil de inanılmaz farklı, hiç yaşamadıkları hayatlar, denk gelmedikleri şeyleri denk gelmiş gibi yazıyorlar. Açıkçası bu bana komik geliyor.

Sevdiğimiz Japon DJ Krush, 95 yılında bir röportajını çevirirken bahsettiklerimizin aynısını Japonya’daki genç rapçiler için söylüyordu. O zaman popüler olan akım trap akımı değil de G-Funk Gangsta-rap yapan müzikler popülerdi. Dj Krush birebir bundan bahsediyordu: “İnsanlar kendi sosyal gerçekleri hakkında rap yapmıyor da inanılmaz uydurma, sanki bir Amerikan filmi içerisinde yaşar gibi rap yapıyorlar. Çok tuhaf geliyor bana” diyordu. Hâlâ sıkıntının güncel olması enteresan geliyor. Bundan 20 yıl sonra başka bir müzik türü popüler olur yine benzer konuları konuşabiliriz bence.

TÜRKÇE RAP GARDROP GÖSTERİSİNE DÖNÜŞTÜ

İnsanların sosyal hayatına değmeyen şarkıları yazmamaları karşısında sizin koyduğunuz bir tavır var. Siz hangi sosyal gerçeklerden besleniyorsunuz?

i.mpty: Sinemalarla alakalı projelerle yaptık, ülke tarihiyle alakalı projeler yaptık, Gezi döneminde üretilen #DirenMüzik – Dayan albümü içerisinde hepimizin çalışmaları oldu… En önemli şey bugünün gerçekliğinden kopmamak. İnsanlara gerçekçi bir açıdan yaklaşmak. Ne kadar soyut, ne kadar abstract, ne kadar enstrümantal olarak nitelendirilsek de bir şekilde bu ülkenin damarını tutarak ilerlemeye çalışıyoruz. Bundan kaçamayız zaten, hepimiz yaşıyoruz.

Olmayan bir gerçekliğin değil, tamamen yaşadığımız günün gerçeklikleri üzerinden motivasyon buluyoruz kendimize.

Rinxlaya: Zaten zihnimizde çok fazla yer kaplıyor yer kaplıyor diye düşünüyorum; ülkenin gerçekliği olsun, sokağın durumu, bireysel var olma çabamız... İster istemez bunlardan etkileniyorsun.

Grejuva: Gerçeğin yüzümüze bu kadar çarptığı bir ülkede nasıl gerçeküstü, suya sabuna dokunmayan içerikler üretilebiliyor rahat bir şekilde. Toplumu ilgilendiren konular sokağa yürüdüğünde yüzüne çarparken, sana omuz atarken, toplumsal sorunlar ortadayken; pahalı arabalardan, güzel kadınlardan, daha çok paraya sahip olma arzusunda niye ısrarcı olduklarını anlamıyorum.

Volkan Yalçın: Böyle arabalar da yok, böyle banka soygunları da yok. Aslında öyle de değil yani.

i.mpty: Reklam panosuna dönüşüyor. Şunu da gösterelim, arabayı da gösterelim. Üstümüzü başımızı da gösterelim. Türkçe rap gardrop gösterisine dönüştü. Bu rahatsız edici oluyor.

BİR KADININ BUNU YAPABİLECEĞİNE İNANMAMA ORANI YÜKSEK

Özel olarak Rinxlaya’ya bir sorumuz var. Rap içinde kadın MC olmak nasıl bir süreçti, aynı zamanda kolektif içinde tasarımcı ve MC olmak nasıl bir süreçti?

Rinxlaya: Kolektif içinde çok zorlanmıyorum. Bir kadın MC olmanın en büyük dezavantajı sürekli kadınlarla kıyaslanıyor olman. “Bir kadın olarak başarılısın” deniyor. Bir erkek rapçiye “erkek olarak çok başarılısın” denmiyor. Yıkman gereken çok algı var. Bazen sözlerinin senin yazdığına inanmıyorlar. Bir kadının bunu yapabileceğine inanmama oranı çok yüksek insanların.

Birlikte müzik yaptığım arkadaşlarla yaptığım işlerden dolayı daha rahat işliyor.

M4NM’in üretim takviminde neler var? İleride nelerle karşılaşacağız?

Rinxlaya: Aslında çok üretken bir döneme giriyoruz. Emiladil ve hrsz’la beraber bir parçam çıkacak “kahvaltı” isimli, sonrasında Afgan’dan “Kara balık” isimli bir tekli çıkacak.

Grejuva: Grejuva olarak bir tekli yayınlayacağım “Piramit” isimli, o da Mayıs ortasına denk gelecek. Başarabilirsek kliple beraber yayınlamayı düşünüyoruz. Emiladil ve Herkestam’dan tekli gelecek Haziran civarlarında, M4NM içerisinde onlardan da yeni işler duyacağız. 

 

 

ÖNCEKİ HABER

Salda Gölü’nde tahakküm süreci

SONRAKİ HABER

“Frances Ha"

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa