29 Nisan 2020 10:18

İstanbul Üniversitesi öğrencisi: İşçiye ücretli izin, öğrenciye burs

İstanbul Üniversitesi öğrencisi Elif: Bu sene 1 Mayıs’ta alanlarda olamayacağız belki ama biz neredeysek orada kutlayacağız 1 Mayıs’ı.

İstanbul Üniversitesi öğrencisi: İşçiye ücretli izin, öğrenciye burs

Fotoğraf: Evrensel

Selinay UZUNTEL
İstanbul Üniversitesi

Salgın sürecinde fiziksel olarak ne kadar uzak olsak da yaşadıklarımızı paylaşmayı aksatmıyoruz ve İstanbul Üniversitesi öğrencisi Elif ile sohbetimize başlıyoruz. İnşaat işçisi bir babanın kızı olan Elif, koronavirüs sürecinde ailesiyle birlikte yaşadıkları sıkıntıları aktarıyor. 5 kişilik ailenin tek çalışanı olan babasının ücretsiz izne çıkarılması sonucunda çok zor zamanlardan geçtiklerini dile getiriyor. Batman’da yaşıyor olmanın avantajlı olduğunu, küçük bir şehir olduğundan geçinmenin daha kolay olduğunu söylüyor. Bu süreçte elektrik-su faturaları, market masrafı derken, evlerinin kira olmamasının şans olduğunu düşünüyor. Ancak bunların yanında babasının salgın sürecinde bile geçinebilmek için çalışmaya devam ettiği gerçeğinin de olduğunu belirtiyor. Babasının işinde güvencesiz ve çok düşük ücrete çalıştığını aktarıyor. En çok çalışanın babası gibi işçiler olduğunu ama en az ücreti de onların aldığını, babasının iş yerinde en azından haklarını savunan bir sendikanın olmamasını da büyük bir sorun olarak görüyor.

Elif, okurken çalışmak zorunda kaldığını, başka türlü geçimini sağlayamayacağını söylüyor. Aldığı KYK kredisinin temel ihtiyaçlarını bile karşılamadığını belirtiyor. Hatta çoğu öğrenci gibi kaldığı KYK yurdu ücretini bile zar zor ödediğini, sürekli geciktirmek sorunda kaldığını aktarıyor. Yıllardır keman çalmak istediğini ancak keman alacak parayı bir türlü biriktiremediğini bu bir yana dursun sinema, tiyatro gibi sözde en ucuz sosyal aktiviteleri bile yapamadığını söylüyor.

Sohbetimize sonuna yaklaşırken 1 Mayıs’a sayılı günler kala taleplerinin ne olduğunu soruyorum.  Öncelikle salgın sürecinde babası gibi diğer çalışan tüm işçilerinin, emekçilerinin hayatının risk altında olduğunu söylüyor, devamında ise zorunlu üretim haricindeki üretimin durdurulması gerektiğini dile getiriyor. Bunun yanında yaşamsal faaliyetler devam ettiği için işçi ve emekçilere ücretli iznin verilmesini talep ediyor. Bir de Elif’in bir öğrenci olarak talepleri var. Okurken çalışmak zorunda kalmak istemediğini, ihtiyacı olan her öğrenciye bur verilmesini ve 550 TL olan kredi/burs miktarının arttırılmasını talep ediyor. Ulaşıma sürekli olarak para ayırmakta zorluk çektiğini, diğer öğrencilerinde aynı sıkıntıyı çektiğini, öğrencilere ücretsiz taşıma kartı sağlanmasını, ulaşımın ücretsiz olmasını istediğini söyleyerek taleplerini bitiriyor.

Salgın sürecini zor şartlar altında geçirsek de İstanbul Üniversitesinin yılın başındaki yemekhane kazanımını unutmamamız gerektiğini belirten Elif, ‘’Verdiğimiz mücadeleyle hakkımız olanı geri almıştık o gün‘’ diyor ve sonrasında haklarımız için mücadele etmemiz gerektiğini, bir araya gelmemiz gerektiğini söylüyor. ‘’Bu sene 1 Mayıs’ta alanlarda olamayacağız belki ama biz neredeysek orada kutlayacağız 1 Mayıs’ı ’’ diye de sözlerini bitiriyor. Bizim de bu güzel sohbetimiz böylece sonlanmış oluyor.  

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Emekçiye sosyal konut yok, zengine ‘yatırım fırsatı’ var

Emekçiye sosyal konut yok, zengine ‘yatırım fırsatı’ var

Türkiye’de ev sahipliği oranının sürekli azalmasına ve konut krizinin süreklileşmesine rağmen bir sosyal konut projesi hayata geçirilmiyor; fahiş kiralar nedeniyle halkın barınma sorunu derinleşiyor. Özelleştirilen Emlak Konut ise ‘yüksek gelir grubu’ için düşük faizli, ucuz kredili ‘yatırım fırsatı’ projesi yapıyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen sendikacılık yaptığı için tutuklandı.

Evrensel'i Takip Et