Tekstil işçileri yazdı: Şimdi ne yapacağımızı bilmiyoruz
"Yıllık izne mi gönderiliyoruz, kısa çalışma ödeneğine mi başvurdular yoksa günlük 39.25 lira mı alacağız, cevap veren yok."
Fotoğraf: IndustriALL Global Union/Flickr (CC BY-NC-ND 2.0)
Akko Teksil İşçileri
İstanbul
Merhaba işçi kardeşlerimiz.
Nisan ayında korkularımız artmış durumda. Çevremizdeki fabrikalarda, oturduğumuz semtimizde Kovid-19 pozitif vakalar olduğunu duydukça kendi çalıştığımız işyerinde işçi arkadaşlarımızın ateşinin yüksek olduğu için rapor aldığı, izin aldığı bilgilerini edinince moral ve motivasyonumuz altüst oldu. İster istemez bu durum üretime yansıdı. Birkaç kere toplantı yapıldı ama bizim önerilerimiz dikkate alınmadı. Biz sadece 15-20 gün yıllık iznimizi kullanalım dedik ama talebimiz reddedildi. 17 Nisan gününe kadar üretmeye devam ettik.
Fakat bundan önce fabrikaya birkaç defa zabıta ve polisin geldiğini gördük. Arkadaşlarımızın bazıları İŞKUR, SGK gibi kurumları arayarak içerdeki durumu anlatmış da olabilirler veya güvenlik güçlerinden yardım talebinde de bulunmuş olabilirler. Daha sonra bir anda patron işleri fason üreten firmalara verdiğini söyledi ve bizi haziran ayına kadar ücretsiz izne çıkardığını ilan etti. Köy ağasının marabalarını kovduğu film sahnesine benzer bir durum yaşandı.
Ustalara, şeflere, beyaz yakalı çalışanlara soruyoruz, “Siz patronu şikayet ettiğiniz için size kızdı” ve bunu yaptı diyorlar. Yıllık izne mi gönderiliyoruz, kısa çalışma ödeneğine mi başvurdular yoksa günlük 39.25 lira mı alacağız, cevap veren yok. Aramızda konuştuk ve bir yere varamadık ne yapacağız şimdi, çaresizlik içindeyiz. Şikayet edecek, bizim derdimizi dinleyecek hiçbir merci bulamadık.
Nereyi arasak “İşvereniniz bildirimde bulunması lazım”, “Firmanız şu evrakları İŞKUR’a onların sistemlerinden göndermesi lazım” gibi öğütler veriyorlar. Canımızı, ailemizin ve çoluk çocuğumuzun sağlığını korumak için yıllık iznimizi kullanalım talebini bile isyan gibi değerlendirenlere karşı ne yapalım?
“İşten atmalar 3 ay yasaklandı” naralarıyla işçilere “ödül” dağıttığı algısını oluşturmaya çalışan hükümet ve devlet yetkililerine “İşte çıkardığınız yasaların işyerlerinde uygulanması bu” diyoruz. Elimizdeki işleri aldılar, merdiven altı çalışan fason atölyelerine gönderdiler.