Urtim işçisi: Ben kurtuldum derken 5 arkadaşımın testi pozitif çıkmış
"4 günlük sokağa çıkma yasağının olduğu günlerde çalışan arkadaşlarımız beni aramaya başladılar ve 5 kişide pozitif vaka olduğunu tedirginlikle söylediler."
Fotoğraf: Pixabay
Urtim İşçisi
İstanbul
Merhaba işçi arkadaşlarım ve Evrensel okurları;
Ben ve bir arkadaşım işyerindeki baskılara dayanamadık ve iş akdimizi feshettik. Bizi çileden çıkaran olayları kısaca yazmak istiyorum. Ben 3 yıldan fazladır inşaat kalıpları üreten, 200 civarında işçinin çalıştığı Urtim’de çalışıyordum. Benden önceki arkadaşlar Öz Çelik-İş Sendikasını tercih etmişler. 5 yıla yakındır mahkemeden beklenen sonuç 2020 yılının başına doğru geldi.
“Sendikalaştık, bundan sonra rahat ederiz” diye düşündük. TİS görüşmeleridir, grev kararlarıdır derken koronavirüs ayları geldi, görüşmeler askıya alındı. Sendika fabrikada yetkili olduğu halde, patronla kapalı kapılar ardında görüşmeler yapıyor. Bizim problemlerimiz umurlarında değil. 5-6 aydır üye olan işçiler işten çıkarılıyor, sendika sahiplenmiyor. Sendika var ama patronun borusu ötüyor.
Memlekette inşaat sektörü çökmesine rağmen bizim iş yükümüz artmış durumda. Amerika’dan ve Rusya’dan aldıkları işleri yetiştirmek için zorunlu olarak fazla mesaiye kalıyorduk. Hasta olan arkadaşlar fabrikadan uzaklaştırılıyor ama bir yandan da ilanla işçi aranıyor. Adana’dan, Diyarbakır’dan, Trakya’dan, Ağrı’dan işçi getiriliyor.
Fiziksel mesafenin, az sayıda kişiyle çalışmanın zorunluluk olduğu bugünlerde yan yana çalışma devam ediyor. Buna benzer birçok neden benim psikolojimi bozdu. Benim gibi olan başka arkadaşın da yaşadıkları benim ruh halimle örtüştüğü için fabrikayı bıraktık. 4 günlük sokağa çıkma yasağının olduğu günlerde çalışan arkadaşlarımız beni aramaya başladılar ve 5 kişide pozitif vaka olduğunu tedirginlikle söylediler.
Öte yandan şunu da belirmek istiyorum, bu koşullarda Evrensel gazetesini çıkaran arkadaşlarımıza da bu dönemde daha fazla ihtiyacımız var. Herkese saygılarımı sunuyorum.
Rüzgâra karşı
Sermayeye ‘Çayırhan’ mezadı: Stratejik kurumları üç kuruşa satıyorlar
Tek adam yönetiminin ülkeyi nereye getirdiğinin bir haftaya sığan fotoğrafıdır!
‘America’ mı, ‘Amerika’ mı?
Yargılama sürelerini kısaltmak iktidarın görevi
150. Yazı - Üçüncü Mektup
