İŞÇİ MEKTUPLARI
Koronavirüs salgınında emek-sermaye çelişkisi derinleşti. "Evde kal" çağrılarına rağmen işçiler keyfi biçimde üretime zorlanıyor. Çalıştırılmayan işçiler ise ücretsiz izne gönderiliyor, hükümetin patronlara kıyak geçtiği ekonomik paketle işçilere sefalet ücreti reva görülüyor. Evrensel'e yazan işçi ve emekçiler, salgın dönemindeki çalışma koşullarını, Kovid-19'a dair riskleri, kaygılarını ve 1 Mayıs'a dair düşüncelerini yazmaya devam ediyor:
Urtim işçisi: Ben kurtuldum derken 5 arkadaşımın testi pozitif çıkmış
"Benim gibi olan başka arkadaşın da yaşadıkları benim ruh halimle örtüştüğü için fabrikayı bıraktık. 4 günlük sokağa çıkma yasağının olduğu günlerde çalışan arkadaşlarımız beni aramaya başladılar ve 5 kişide pozitif vaka olduğunu tedirginlikle söylediler."
DİSK/Gıda-İş Örgütlenme Uzmanı İbrahim Kızılyer:
"Bazı fabrikalarda patron baskısıyla işyeri hekimi ya da İSG uzmanları üretimde aksama olmasın diye enfekte olan işçiye “Bir şeyinin olmadığını” söyledi. Ancak işçiler evlerinde hastalanıp hastaneye gidince filyasyon araştırması yapılınca servislerde ve çalıştıkları bölümlerde kısmen karantina uygulaması yapıldı."
Akko Tekstil işçileri: Şimdi ne yapacağımızı bilmiyoruz
"Yıllık izne mi gönderiliyoruz, kısa çalışma ödeneğine mi başvurdular yoksa günlük 39.25 lira mı alacağız, cevap veren yok."
Antep'te bir süredir işsiz olan aşçı:
"Ben halı fabrikasında çalışan bir aşçıyım. Bizim fabrika üretime 4 haftalık ara verince ben de işsiz kaldım. Biriken borçlarımız var; elektrik, su, doğal gaz faturalarını ödemekte sıkıntı yaşıyoruz. Ev ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk çekiyoruz. Önümüz 1 Mayıs; benim ilk talebim, faturalarımın devlet tarafından karşılanması."
Kayseri'den Türk-İş’e üye Emek Partili bir işçi:
"1 Mayıs için salgın nedeni ile 81 temsilcilikte açıklama okunacak kararı ve Taksim Anıtı’na çelenk bırakma kararı alındı. Ha bir de sosyal medyadan kutlama… Türk-İş bünyesinde binlerce işçi çalışacak, işyerlerinde bir şey olmayacak demek bu!"