Deriteks, Tuzla'da deri işçileriyle 1 Mayıs'ı kutladı

Türk-İş’e bağlı DERİTEKS, 1 Mayıs’ı Tuzla Deri Organize Sanayi Bölgesinde bulunan örgütlü olduğu fabrikaların önünde kutladı. Sabah saatlerinde Çubukçuoğlu Deri Fabrikası, öğle saatlerinde Prima Deri ve ETF Tekstil Fabrikaları önünde işçiler 1 Mayıs öncesi taleplerini haykırdı. Kutlamaya İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu (İSŞP) Adına Dönem Sözcüsü Sinan Ceviz de katılarak destek verdi.

Kutlamalarda işçiler, “Ya açlık ya ölüm değil ücretli izin istiyoruz”, “Her çalışana ücretli izin”, “İşsizlik fonundan tüm işçiler koşulsuz yararlansın”, “Zorunlu üretim dışında üretim durdurulsun”, “Fabrikada çalışarak virüsten, evde işsiz kalarak açlıktan ölmek istemiyoruz” dövizlerini taşıdı.

"SÖMÜRÜ DÜZENİ EMEKÇİYE BİR ŞEY SUNMAYACAK"

DERİTEKS Yönetim Kurulu Üyesi ve Tuzla Şube Başkanı Binali Tay, “Sömürü düzeni ve onun temsilcileri patronlar; ülkemizi ve dünyamızı göz göre göre büyük bir felakete sürüklüyor.  Bu düzen on yıllardır dünya işçi sınıfına ve emekçi halklara sınırsız bir emek ve doğa sömürüsü, savaşlar, ekonomik krizler, artan eşitsizlikler, yoksulluk, işsizlik dışında hiçbir şey sunmadı, sunmayacak” dedi.

Sermayenin kâr hırsının işçilerin canı pahasına hüküm sürdüğünü belirten Tay, “Açılan paketlerde işverenlere her türlü destek ve hatta ücretsiz izin dayatma hakkı bile var ama işçi yok, emekçi yok, emekli yok, küçük esnaf yok, çiftçi yok, kadın yok, çocuk yok. Salgının yarattığı ağır ekonomik sonuçlar karşısında milyonlarca işçi, emekçi, işsiz, emekli, küçük esnaf değil bir avuç şirket korunuyor” dedi.

"İŞÇİLER AÇLIĞA MAHKUM EDİLDİ"

Kısa çalışma ödeneği adı altında işçilerin 1168 lira ile yaşamaya mahkum edildiğini ifade eden Tay, “İktidar bu ağır koşullarda yaşamda kalmaya çalışan halkın sağlığını, işini ve geçimini güvence altına almazken bir avuç patronun bir dediğini iki etmiyor. Bu düzenin çarkları ‘neşesi yerinde’ bir avuç ayrıcalıklı elit için dönüyor” ifadelerini kullandı.

İŞÇİLER TALEPLERİNİ AÇIKLADI

Tay, Kovid-19 salgını süresince halkın sağlığı, işini ve aşını korumak için taleplerini ise şöyle açıkladı:

1. Başta deri ve tekstil olmak üzere temel, zorunlu ve acil mal ve hizmet üreten işler dışında bütün işlerde salgın süresince çalışma acilen durdurulmalıdır.
2. Salgın süresince işten çıkarmalar yasaklanmalı, ücretsiz izin dayatmasından vazgeçilmeli çalışanlara ücretli izin verilmeli, işsizler için koşulsuz işsizlik maaşı ödenmeli, küçük esnaf ve çiftçi desteklenmelidir.
3. Tüketici, konut ve taşıt kredileri ile kredi kartı borçları faiz işletilmeden ertelenmeli, elektrik, su, doğalgaz ve iletişim faturaları salgın riski boyunca devlet tarafından karşılanmalıdır. Bu süreçte özel sağlık kuruluşları kamu kontrolüne geçirilmeli, yurttaşların sağlık hizmetlerine erişimi istisnasız ve ön koşulsuz bütünüyle parasız olmalıdır.
4. Salgınla mücadelede koordinasyonda katı bir disiplin uygulanmalı, bilimsel yaklaşım ve bilgi paylaşımında açık ve şeffaf olunmalıdır. Covid-19 Testleri konusunda bilimsel-yaygın-hakkaniyetli ve sonuçların hızla açıklandığı bir işleyiş hakim kılınmalıdır. Yerel yönetim kuruluşlarının, sağlık, emek ve meslek örgütlerinin de temsil edildiği bütünlüklü bir kurul oluşturulmalıdır. Bu kurul tüm süreci halkın sağlığını ve kamunun çıkarını önceleyecek biçimde şeffaf biçimde yürütmelidir.
5. Başta hekimler, sağlık ve belediye çalışanları olmak üzere, tüm zorunlu işlerde koruyucu donanım başta olmak üzere bütün eksiklikler giderilmeli, herhangi bir aksama yaşanmayacağına dair güven verilmeli ve bu işlerde çalışan herkes düzenli olarak testten geçirilmelidir.
6. Salgın dönemlerinde dezavantajlı kesimler olarak kabul edilen; hiçbir geliri ve birikimi olmayan yoksullar, EYT’liler, göçmenler ve tutuklu/hükümlüler için yaşamlarını ve sağlıklarını koruyacak fiili ve yasal düzenlemeler hayata geçirilmelidir.
7. Tüm kadınlara iş ve gelir güvencesi sağlanmalı, artan şiddete karşı İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Yasa etkin bir biçimde uygulanmalıdır. (İstanbul/EVRENSEL)