Liman işçisi: Patron kara maske verdi, yıkayıp yıkayıp kullanın dedi

Eren ERGİNE
Murat UYSAL
İstanbul

5 bin işçinin çalıştığı Ambarlı Limanında, sokağa çıkma yasağının olduğu günler dahil çalışma 3 vardiya halinde aralıksız devam ediyor. Salgınının başlamasıyla birlikte kronik rahatsızlığı olanlar ve yaşlılar ücretsiz izne çıkarılırken, hava ve kara yolları taşımacılığına da sınırlama gelince limanlarda işçinin iş yükü epeyce arttı.

Söze nereden başlarsanız başlayın konu virüse ve alınmayan önlemlere geliyor. Taşeron bir işçi, “Taşeron işçisiyim, patron kara maske verdi. Bunu yıkayıp yıkayıp kullanın dedi. 1 aydır aynı kara maskeyi yıkayıp kullanıyorum. Yetkililer sosyal mesafeyi koruyalım diye uyarıda bulunuyor. İşçilerin yarım saat içerisinde yemeğini yemiş olması lazım. Yarım saat içerisinde hem yemek yiyip hem sosyal mesafeyi nasıl koruyacağız?​”

DEZENFEKTAN YERİNE SİRKE

Limanda yoğunluğun her geçen gün arttığını çalışma koşullarının ağırlaştığını, patronun ise koronavirüse önlem olarak yemek çeşitlerini azalttığını anlatan işçi şöyle devam etti: “Eskiden 4 çeşit, bazen 3 çeşit yemek yiyorduk. Şimdi önlem diye yemek çeşitlerini azalttılar. Geçen gün taşeron firma dezenfektan yerine sirke koymuş, yanlışlıkla bir kere elime sıktım sirke kokusu elimden geçmedi. Bir dezenfektan kadar kıymetimiz yok. Yetkililer sosyal mesafeyi koruyalım diye uyarıda bulunuyor. İşçilerin yarım saat içerisinde yemeğini yemiş olması lazım. Yarım saat içerisinde hem yemek yiyip hem sosyal mesafeyi nasıl koruyacağız?​”

Virüs korkusuyla çalıştıklarını belirten işçi, “Bir arkadaşımız işyerinde rahatsızlandı. Kendi imkanlarıyla hastaneye gitti. Test sonuçları beklenmeden işe çağırdılar. İşyerinden farklı bir arkadaşımız onu kendi arabasıyla hastaneden işyerine getirdi. Sonra öğrendik ki ikisinin de korona testi pozitif çıkmış” dedi.

Taşeron firmanın koronavirüs salgını nedeniyle “Bu sene zam yapmayabiliriz” diye ağız yokladığını söyleyen işçi, 1 Mayıs’ta çalışacak olan işçilere seslendi: “Ücretli izin, yaygın test için yarım saat şalterleri indirip kutlama yapalım.”

Başka bir firmada çalışan bir işçi de “14 gün karantinaya yolladılar beni. Maaşımla ilgili bir açıklama yapılmadı. Kesinti olup olmayacağını bilmiyorum. Limanlara hep yurt dışından gemiler geliyor, ister istemez gemi çalışanlarıyla temas ediyorsun, böyle olunca daha da tedirgin oluyoruz” diye konuştu.

TALEBİMİZ İYİ BİR ÜCRET VE ÇALIŞMA KOŞULLARI

Limanda virüs vakalarının görülmesinden sonra 14 gün izne gönderilen epeyce insan olduğunu, eve gönderilen işçilerin sonradan yerine çalışmak zorunda kaldıklarını aktaran bir başka işçi de şunları anlattı: “Bu aralar herkes mesafe koyuyor birbiriyle arasına. O yüzden çok konuşma şansımız olmuyor limandayken. Servislere birer koltuk boş bırakarak oturuyoruz. Bu ara limanda herkesin gündemi virüs. Bazı arkadaşlar o gün çalışmak istiyor çünkü mesai parası almak istiyorlar. Malum bu aralar herkes borçlu, kredi kartlarımız patlamış durumda. En azından mesai parası alarak biraz olsun sıkıntılarımızı gidermiş oluyoruz. Bizler tabii ki ücretli izne çıkmak istiyoruz ama bu dönem işsiz kalmak hepimizin en büyük kokusu olmuş durumda. 1 Mayıs sürecinde en önemli talebimiz iyi bir ücret almak ve iyi koşullarda çalışmak.”

TÜM İŞÇİLERİ ÖRGÜTLENMEYE ÇAĞIRIYORUZ

Ambarlı Limanında 5 bin işçinin çalıştığını ve günde binlerce insanın giriş çıkış yaptığını dile getiren Liman-İş İstanbul Bölge Başkanı Sinan Ceviz, “Onlarca işçi arkadaşımızın rahatsızlandığı bilgisini edindik, bunu da kamuoyuyla paylaştık. Ambarlı Limanında çeşitli tedbirlerin alındığı ifade ediliyor ancak servis alanları yemekhaneler uzun çalışma süreleri ne yazık ki bu virüsün bulaşma durumunu engellemeye yeterli değil” diye konuştu.

Ceviz, yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: “Ambarlı Limanında taşınması zorunlu olan ürünlerin tespit edilmesi ve geriye kalan çalışmaların durdurulması gerekiyor. Çalışanların sayısı düşürülmeli ve çalışma süreleri de azaltılmalıdır. İşe gelmeyen arkadaşlarımız için ücretli izin hayata geçirilmelidir. Başta liman olmak üzere tüm işçi emekçileri sendikalarda örgütlenmeye sorunları etrafında birlik olmaya çağırıyoruz. 1 Mayıs’ta taleplerimiz çok net. Çalışmaları zorunlu olan işyerleri dışındaki fabrika ve işyerleri çalışmalarına ara vermelidir. Ve burada çalışan arkadaşlarımız ücretli izinli sayılmalıdır. Yaygın test yapılmalı tüm işçi ve emekçiler sağlık sisteminden ücretsiz yararlanmalıdır.”