30 Nisan 2020 22:55

Salgın gerekçesiyle işten atılan işçiler: İş bulmazsak perişanız!

Koronavirüs salgınında devlet tarafından patronlara üst üste kaynak aktarılırken, salgın gerekçesiyle işten atılan işçiler "Faturalar ödenmeyi, ev sahibi kira bekler. İş bulamazsak açız" diyor.

Eylem NAZLIER
İstanbul

Koronavirüs salgını nedeniyle işten çıkarılan binlerce işçi işsizlik ödeneği başvurusu ya da yeni bir iş bulma umuduyla soluğu İŞKUR önünde alıyor. Otel çalışanından kuaförüne, tekstil işçisinden garsonuna işsiz kalan yurttaşlar, ‘Evde kal’ çağrılarının yapıldığı bugünlerde iş aramak zorunda olduklarını vurguluyor. Elektrik, su, doğal gaz faturalarının yığıldığını söyleyen yurttaşlar bunun için Şirinevler’deki İŞKUR önünde bekliyor. Yurttaşlar, “Kimse bizim işten çıkarıldığımıza bakmaz. Ev sahibi kirayı bekler. Çoluk çocuk evde. Biz evde kalamayız. Eğer evde kalırsak aç kalırız” diyor. 

"PERİŞANIZ"

Bir tekstil atölyesinde iki aydır çalıştığını, salgın dolayısıyla işten çıkarıldığını söyleyen bir yurttaş, “İki ay olmuştu işe gireli. Şimdi işsizlik maaşı da alamıyorum. Eşim astım hastası, kalp rahatsızlığı var. O da on yıldır çalışamıyor. Şimdi ben de işten atıldım. Faturaları ödeyemedik, öyle duruyorlar. Evim kira. İş başvurusu için buraya geldim, ‘yok’ diyorlar. Şimdi ne yapacağım ben, perişanım. Devletin verdiği yardımlara başvurdum, çıkmadı. Bir bankaya kredi için başvurdum. Ondan da ses çıkmadı. Ailemden, annemden, kardeşlerimden borç aldım. Bu süreci borçlarla idare edeceğiz. Devletin bu dönemde işten atılanlara yardım etmesini beklerdim. İnanın ne yapacağımı bilmiyorum, çok zor” dedi.

"EVDE KALIRSAK AÇ KALIRIZ"

İki aydır iş aradığını aktaran başka bir yurttaş ise “İki çocuğum var, evde benden başka çalışacak kimse yok. İkinci başvurum, ama daha önce dönüş yapmadılar. Evde kalın diyorlar ama parasız evde kalınmaz. Evde kalırsak aç kalırız. Bizim çalışmamız lazım. Ya da devlet bu süreçte işsizler için bir ödenek çıkarmalı. Ama o olmadı. Mecburuz” diye konuştu.

"TÜRKİYE’DE EVDE KAL DENİLMESİ ŞOV"

“Hükümet ekonomiyi değil, yurttaşın sağlığını düşünmeli” diyen başka bir yurttaş ise şöyle devam etti: “Koronavirüs nedeniyle çalıştığım işyeri kapandı. Bir daha açmayacaklar. ‘Başınızın çaresine bakın’ dediler. Bir aydır işsizim. Elektrik, su, doğal gaz faturaları geldi. Artık ne olursa olsun dedim, tehlikeyi göze alarak buraya geldim. İş bulamazsam aç kalacağız, açlıktan ölürüz. Devlet bize destek olmalıydı. Diğer ülkelerin bir kısmında devletler vatandaşına ‘Evinde kal sana bakarız’ diyor ama Türkiye iki gün sokağa çıkmayı yasaklıyor, göstermelik bunlar. En az bir aylık yasak olacak ki öyle kontrol altına alınabilir. Türkiye’nin ‘Evde kal’ demesi şov. Vatandaşa ‘Evde kal’ diyorsa bakması da lazım. Millet aç mı kalsın evinde? Millete para vermemek için tatil bahane. Devlet yurttaşın sağlığını düşünmek zorunda. Biz evde 6 kişiyiz. Şu an bir kişi çalışıyor. Ama ev kirası var, faturalar var. Bir kişinin maaşı neye yetsin? Ben devletten sokağa çıkma yasağı ilan edip durumu kötü, işten çıkarılan ailelere yardım etmesini beklerdim.”

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İktidarın mengenesi öfkeyi durduramıyor

İktidarın mengenesi öfkeyi durduramıyor

Antep’te polis, mahkeme kararını tanımadı, ekmek mücadelesi veren işçilere müdahale etti. İşçi, siyasetçi, öğrenci, muhalif belediye, basın… Herkes mengenede! Cezaevinde olanların sayısı cezaevi kapasitesini 90 bin aştı. Buna rağmen hükümet daha çok insanı daha uzun süre cezaevinde tutacak yargı paketi hazırladı. Yine de tepki cezalandırılarak durdurulamıyor!

90 bin fazla: 301 bin 397 kapasiteli cezaevinde 392 bin 456 kişi kalıyor.

32 adet: 11 cezaevi yapımı sürüyor, 21 yeni cezaevi projesi hazır.

Yüzde 700: 2002’de 49 bin 512 olan mahpus sayısı yüzde 700 arttı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et