Beşevler'de eğitim alanının yıkılıp yerine dini tesis yapılmasına mahkeme “dur” dedi
Ankara Beşevler’de yıkılan Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi’nin yerine dini tesis yapılmasına ilişkin plan değişikliğinin yürütmesi yargı tarafından durduruldu.
Fotoğraf: Mimarlar Odası
Beşevler’de eğitim tesisleri alanını, dini tesis alanına çeviren birinci plan değişikliğini iptal eilmesinin ardından Ankara 18. İdare Mahkemesi, aynı alana ilişkin aynı içerikli, ikinci kez yapılan plan değişikliğinin de yürütmesini ‘hukuka aykırı’ diyerek durdurdu. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, bu bölgedeki lise ve konservatuarın yıkılmasının mekansal olarak ideolojik izler taşıdığını söyleyerek “Bilim ve kültür aksı yok edilerek dini aks yaratılmak isteniyor” dedi.
"DİNİ AKS YARATMAK İÇİN LİSE YIKILDI KONSERVATUAR BOŞALTILDI"
Mahkemenin yürütmeyi durduma kararını değerlendiren Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Mekan üzerinden politikayı okumak mümkün. Beşevler’de yapılmak istenen cami, bütünün bir parçası. Tam Beşevler Meydanı’na planlanan bu cami için turizm meslek lisesi, teknik olmayan raporlarla yıkıldı. Bu alanın hemen arkasında konservatuar binaları var. Hacettepe konservatuar binası boşaltıldı, yıkımına başlandı. İlahiyat Fakültesi ve cami yapılması durumunda, Gazi Üniversitesi müzik bölümünün binalarının da boşaltılacağını söyleyebiliriz. Bu cami Cumhuriyet’in bilim aksı olan ve üniversiteler ve eğitim yerleşkesi olan Beşevler bölgesinin eğitim karakterinin mekansal olarak değiştirilmesinin ilk adımıdır. Bu simgesel alanda camiye ihtiyaç yoktu. Bir dini aks yaratılmak istendiğini mekan söylüyor. Ayrıca Anıtkabir sınırlarına 300 metre uzaklıkta olan bu külliye yerleşkesinin, gelecek açısından önemli mesajlar verdiği ve ideolojik olduğu çok aşikardı. Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak yargıya taşıdık, yargı yürütmeyi durdurma kararı verdi” diye konuştu.
"GAZİ ÜNİVERSİTESİ MÜZİK BÖLÜMÜ BİNALARI TEHDİT ALTINDA"
Camiye değil, eğitim alanına ihtiyaç olduğunu ve bu bölgenin zaten bir eğitim yerleşkesi olduğuna dikkat çeken Candan, “Beşevler’deki ideolojik olan bu imar planı değişikliğiyle neoliberal siyasal İslamcı bir anlayışın kente müdahalesinin önemli örneklerinden biridir. Beşevler bölgesine müdahalenin her aşaması yakın takibimizdedir. Önce Beşevler’de eğitim alanı dini tesis yapılması için alan Diyanet İşleri Başkanlığı’na tahsis edildi. Ardından, imar planı değişikliğine ilişkin davalarımız devam ederken, teknik olmayan raporlarla, ‘depreme dayanıklı değil’ denilerek 1961’de yapılan Beşevler’deki Ankara Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi yıkıldı. Beşevler MEB Kampüsü’nde sondajlarla yık yap süreçleri, yapılaşmalar başladı. Üniversite yerleşkesini ve aksını bozmaya yönelik bütün bu adımları bütüncül olarak ele alıyor ve takip ediyoruz. Sonra Hacettepe Konservatuarı boşaltıldı ve binaların yıkımı başladı. İlahiyat Fakültesi ve dini tesis arasında kalan Gazi Üniversitesi Müzik Bölümü binaları ise tehdit altında. Bu, bilimle ve rejimle hesaplaşmanın mekansal izlerinin nasıl değiştirilmeye çalıştığının önemli örneklerinden biridir. Liseyi yıkıp yerine dini tesis yapma yaklaşımını ve benzer bir mekansal düzenlemeyi, İller Bankası’nın tarihi binasının bir gecede yıkılarak Gençlik Parkı’nın karşısına yapılan devasa cami örneğinde de deneyimledik” diye belirtti.
"BÖLGEDE OTURAN YURTTAŞLAR DAVAMIZA MÜDAHİL OLDU"
Bilim kültür aksı yok edilerek dini aksın etkin olacağı bir anlayış mekansal olarak inşa edilmeye çalışıldığına değinen Candan, “Bu rejimle hesaplaşmanın yapılı çevrelerden başlamasının mekana yansımasıdır. Anıtkabir sınırına 300 metre uzakta olan bu yapılaşma aynı zamanda, Anıtkabir’i yavaş yavaş mekansal kuşatmanın da adımlarıdır. Beşevler ideolojik olan bu imar planı değişikliğiyle neoliberal siyasal İslamcı bir anlayışın kente müdahalesinin önemli örneklerinden biridir. Beşevler bölgesine müdahalenin her aşaması yakın takibimizdedir. Bizim davamıza o bölgede oturan yurttaşlar da müdahil olmuştur. Yargı telafisi mümkün olmayan zararlar verileceğinden dini tesis yapılması için değiştirilen imar planının yürütmesini durdurmuştur. Bu karar, bütünlüklü kentleşme politikaları açısından ve Başkent’in dokusunun korunması açısından sevindiricidir” dedi.
Candan, dava konusu olan alanda, yargının cami alanı düzenlemesine ihtiyaç bulunmaması bu yüzden de tutarlı ve geçerli bir teknik gerekçeye dayanmaması ile yürütmenin durdurulması kararını “Yargı camiye değil eğitim alanına ihtiyaç olduğunu ortaya koymuştur” diye yorumladı. (Ankara/EVRENSEL)