Diyarbakır Tabip Odası: Salgınsız ve sömürüsüz bir dünya için mücadele edeceğiz
1 Mayıs sürecinde Diyarbakır’daki sağlık emekçilerinin durumunu ve taleplerini Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Şerif Demir ile konuştuk.
Şerif Demir | Fotoğraf: Evrensel
Cengiz Anıl BÖLÜKBAŞ
Diyarbakır
Diyarbakır’daki sağlık emekçilerinin durumunu ve taleplerini Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Şerif Demir ile konuştuk. Diyarbakır’da 70’in üzerinde sağlık çalışanının enfekte olduğunu söyleyen Demir, sağlık emekçilerinin sorunlarının devam ettiğini, 1 Mayıs’ta da bu sorunların giderilmesini ve salgınsız, sömürüsüz bir dünya için mücadele edeceklerini belirtti.
“70’İN ÜZERİNDE SAĞLIK ÇALIŞANI ENFEKTE”
Salgın ile en ön safta mücadele eden hekimlerin ve sağlık çalışanlarının sürekli risk altında olduğunu söyleyen Demir, “Bu riskin bir sonucu olarak Türkiye’de salgının başlangıcından bu yana binlerce sağlık çalışanı Kovid-19 nedeniyle tedavi görmek durumunda kalmış ve maalesef onlarca kişi hayatını kaybetmiştir. Diyarbakır’da şu ana kadar kaç sağlık çalışanın enfekte olduğu resmi olarak paylaşılmıyor bizlerle. Kendi çabamız ile tespit ettiğimiz virüs tanısı alan sağlık çalışanlarının sayısı 70’in üzerinde. Yalnız bu sayının da daha fazla olduğunu düşünüyoruz” dedi.
Koruyucu ekipmanın kısıtlı sayıda verildiği ve malzemenin niteliği konusunda sıkıntıların devam ettiğini belirten Demir, “Çalışma koşullarına yönelik yeterli düzenlemeler ve çalışanlar arasında eşit iş bölümü yapılmadığından artan iş yükünden kaynaklı viral yüke fazla maruz kalınmaktadır. Güvencesiz ve kötü koşullarda, yeterli kişisel koruyucu donanıma sahip olmadan fedakarca çalışıyorlar. Bu da sağlık çalışanlarının çok bulaşa maruz kalması ve hasta olmasına neden olmaktadır. Sağlık çalışanlarına düzenli test yapılmıyor, enfekte olanlarda hastalığın tespit edilememesini, dolayısıyla tedavinin gecikmesini ve izolasyon uygulanmadığı için de hastalara virüs bulaştırılması riskini getiriyor” diye konuştu.
“KOVİD-19 MESLEK HASTALIĞI SAYILMIYOR”
Sağlık çalışmalarına yönelik tavandan ek ödeme dağıtılacağının söylenmesine rağmen yalnızca bazı bölümlerin bu kapsam içinde tutulduğunu dile getiren Demir, “Belli yerlerde normal beklenen performans ödemelerini bile alamadı. Asistan hekimlerin nöbet ücretleri belirsizliği devam etmektedir. Bu sağlık çalışanları arasında adaletsiz bir dağılıma neden oldu. Sağlık çalışanlarının motivasyonunu ve iş barışını bozuyor. Özel hastanelerde ücretsiz izne ayırma, maaş kesinti ve işten çıkarmalar gibi sorunlarla karşı karşıya kaldılar. Sağlık çalışanlarının Kovid-19 pozitif olduklarında çalıştıkları kurumlar tarafından iş kazası ve meslek hastalığı olarak kabul edilmiyor ve bu konuda resmi bildirimlerinin yapıldığına dair bir bilgi verilmemektedir. Hatta Kovid-19 nedeniyle vefat eden sağlık çalışanlarının bile bildirimlerinin yapılmadığı anlaşılmaktadır” ifadelerini kullandı.
“SAĞLIKÇILARA ŞİDDET ARTMAYA DEVAM EDİYOR”
Kovid-19 salgını ile mücadele ederken bile birçok sağlık kurumundan hekim ve sağlık çalışanlarına yönelen şiddet haberlerinin geldiğini belirten Demir, şunları söyledi:
“Maske dağıtımından tutalım filyasyonda yapan ekiplere kadar bir çok sağlık çalışanı sözel ya da fiziki şiddete maruz kalmaktadır. Yıllardır mevcut sağlık politikalarından kaynaklı, sağlık alanındaki tüm olumsuzluklar sağlıkçılara yükleniyor. Hasta ile sağlık çalışanlarını karşı karşıya getiriyor. Bu da sağlıkta şiddeti körüklemekte ve her geçen gün katlanarak devam etmektedir. Etkili ve caydırıcı önlemler alınmıyor.”
“SALGINSIZ VE SÖMÜRÜSÜZ BİR DÜNYA İÇİN”
Bugüne kadar Kovid-19 mücadelesinde bir başarı sağlanmışsa, bunun sağlık emekçilerinin olağanüstü çabası ve özverisi sayesinde olduğunu vurgulayan Demir, 1 Mayıs’ta bile sağlık çalışanlarının emeğinin görülmediği ve çalışma koşulları, özlük hakları düzenlenmediği sürece ne bugün salgınla başarılı bir mücadele elde etme ne de toplum sağlığından bahsedilebileceğini söyledi.
Demir, “1 Mayıs’ta beklentimiz insanca koşullarda, güvenli ve şiddetsiz bir çalışma ortamında çalışmak. Tüm Sağlık çalışanlarına yeterli ve nitelikli kişisel koruyucu ekipman dağıtılmadır. Çalışma koşullarının biran önce düzenlenmesi, ek ödemeler tüm sağlık çalışanlarına adaletli ve herkese tavandan verilmelidir. Ücretsiz izin ve işten çıkarmaları son verilmeli. Sağlık çalışmalarına en fazla ihtiyaç duyulan bu süreçte haksız hukuksuz bir şeklide KHK ve güvenlik soruşturmaları nedeniyle ihraç edilen tüm sağlık emekçileri bir an önce işine başlatılmalıdırlar. Sonuç olarak, “salgınsız ve sömürüsüz” bir dünya inancıyla, bütün emekçilerin 1 Mayıs’ını kutluyorum. Mücadeleye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.