Ekoloji Birliği: Emeğin ve doğanın sömürülmediği yeni bir dünya için
Ekoloji Birliği 1 Mayıs bildirisi yayımladı, salgın sürecinde yurttaşlara "evde kalın" diyen iktidarın doğanın talanı için şirketlere yol verdiğini vurguladı.
Görsel: Ekoloji Birliği
Ekoloji Birliğinin 1 Mayıs bildirisinde salgın sürecinde yurttaşlara "evde kalın" diyen iktidarın doğanın talanı için şirketlere yol verdiği dile getirildi.
İktidarın Kovid-19 salgını gerekçesi ile ilan ettiği sokağa çıkma yasağını 1 Mayıs’tan itibaren başlattığının belirtildiği bildiride, "Bu yasak taleplerimizi dile getirmemizin önüne engel olamayacak. İktidar bu süreçte zaman zaman çeşitli önlem paketleri ilan etti. Ne yazık ki paketler hep sermayenin çıkarına oldu. İşçi ve emekçiler, yoksullar, emekliler, üretici köylüler, küçük esnaf şiddete uğrayan kadınlar tedbir paketlerinden yararlanamadı. Nafaka düzeyinde verilen bazı ufak yardımlarla halkın gözü boyanmaya çalışıldı. Ancak mızrak çuvala sığmıyor" denildi.
DOĞAYA, EMEĞE VE KADINLARA YÖNELİK SALDIRILAR ARTTI
Tüm krizlerde ve savaşlar da olduğu gibi Kovid salgının da işçi ve emekçileri, yoksulları, kadınları vurduğunu belirten Ekoloji Birliği bildirisinde şu görüşlere yer verildi:
"Fabrikalarda, maden ocaklarında, şantiyelerde işçiler sosyal mesafe vb. dinlenmeden ve gerekli önlemler alınmadan çalışmaya mecbur bırakıldı. Yalnız Mersin Nükleer Güç Santralı şantiyesinde 6000 işçi çalıştırılmaya devam ediliyor. Bu süreçte doğaya ve yaşam alanlarımıza yönelik saldırıların da hızı kesilmedi. Bizler “EvdeKal” çağrılarına uyarken maden, enerji ve inşaat şirketleri talana ve yağmaya devam etti. Madenlerden termik santrallara, HES’lere, RES’lere, JES’lere, taş ocaklarına, her alanda ekolojik yıkım projelerine devam edildi. Diğer yandan Koruna Alan Yönetmeliği değişikliği yapıldı, maden alanları ve jeotermal alan ruhsatları ihaleye çıkarıldı. İktidar sermaye gruplarından yana olan politikasını bu alanda da sürdürdü.
Emeği de, kadını da, doğayı da sömürenin aynı sermaye sınıfı olduğunu biliyoruz. Ekoloji Birliği olarak, emek ve demokrasi güçleri, kadın hareketi ve ekoloji örgütlerinin birliğini savunuyoruz." (HABER MERKEZİ)