01 Mayıs 2020 23:11

Koronavirüs günlerinde basın özgürlüğü: Sansür salgın dinlemedi

CHP'li Utku Çakırözer, Türkiye’de ilk Kovid-19 vakasının görüldüğü 11 Mart ile 1 Mayıs tarihleri arasını kapsayan basın özgürlüğü raporunu açıkladı.

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer | Fotoğraf: CHP

Paylaş

Doğa Başak ÖZTÜRK
Ankara

CHP’nin gazeteci kökenli Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’in, koronavirüs döneminde basın özgürlüğüne ilişkin hazırladığı rapora göre, Türkiye’de ilk Kovid-19 vakasının açıklandığı günden bu yana 273 habere, “Türkiye’nin salgınla mücadelede yarattığı algının gölgelenmesi” suçlamasıyla erişim engeli getirildi, 30 gazeteci hakkında hukuki süreç başlatıldı. Basıl İlan Kurumu ambargosunu devam ettirdi ve tutuklu gazetecilere yeni suçlamalar getirildi.

Çakırözer, koronavirüs döneminde basın özgürlüğü raporunu açıkladı. Türkiye’de ilk COVID-19 vakasının görüldüğü 11 Mart ile 1 Mayıs tarihleri arasını kapsayan rapora göre; toplam 30 gazeteci hakkında hukuki süreç başlatıldı. Gazetecilerden 1’i tutuklandı, 10’u gözaltına alındı. Sokağa çıkma yasağının olduğu günlerde yurttaşlar, gazetelerine ulaşamadı. Çakırözer ulusal ve yerel bazda yayın hayatına devam eden gazetelerin koronavirüs sürecinden daha fazla kötü etkilenmesini engellemek için basına destek paketi açıklanmasını talep etti. Salgının basın üzerindeki baskının gerekçesi yapıldığını ifade eden Çakırözer, basının özgür bir şekilde yayın hayatını sürdürmesinden sorumlu olan kamu kurumlarının ise gazetecileri korumak yerine iktidarın yanlışlarına kalkan olmayı tercih ettiklerini belirti. Çakırözer, “Cumhurbaşkanı, İletişim Başkanı haber sansürletiyor. RTÜK Başkanı kanalları kapatmakla tehdit ediyor. Basın İlan Kurumu ‘savcı’ rolüne soyunuyor” dedi.

"85 GAZETECİ CEZAEVİNDE ÖLÜM RİSKİYLE BURUN BURUNA"

Salgın döneminde gazetelerin tirajlarının yüzde 22 ila 60 arasında düştüğüne de dikkat çeken Çakırözer, “Yaşamını sürdürmekte zorlanan gazeteciler sansür ve ilan ambargoları ile mücadele ederken, haber peşindeki kanallara RTÜK ceza yağdırdı” dedi.

TBMM’de kabul edilen ve 100 bin hükümlünün yararlandığı af düzenlemesinden gazetecilerin yararlanamamasına değinen Çakırözer, aralarında Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Murat Ağırel, Hakan Aygün, Ferhat Çelik, Ahmet Altan’ın da bulunduğu toplam 85 gazetecinin cezaevinde ölüm riski ile burun buruna olduğuna dikkat çekti.

"BİK AMBARGOYU SÜRDÜRDÜ"

Basın İlan Kurumu'nun (BİK), gazeteler üzerindeki ‘savcı’ rolünü salgın döneminde de sürdürerek gazete haberlerine içerik ve başlık incelemelerini devam ettirdiğini belirten Çakırözer, iktidarı desteklemeyen, gerçekleri yazan Evrensel’in de aralarında bulunduğu gazetelere ilan kesme cezaları verildiğini söyledi. Çakırözer, özellikle koronavirüs günlerinde tirajlar nedeniyle zor durumdaki gazetelere Basın İlan Kurumu sahip çıkmak yerine ilan ambargolarını sürdürdüğünü ifade etti.

"SUÇ DUYURULARININ TAMAMINA YAKINI DEVLET YÖNETİCİLERİNDEN"

Haberlere yönelik keyfi soruşturma ve davaların salgın sürecinde arttığını kaydeden Çakırözer, 11 Mart’tan bu yana koronavirüs salgını hakkındaki haberleri gerekçe gösterilerek 10 gazetecinin gözaltına alınıp 1 gazetecinin tutuklandığını aktardı.

Gazeteciler hakkındaki suç duyurularının neredeyse tamamının devlet yöneticileri ve kamu kurumları tarafından yapıldığına dikkat çeken Çakırözer, çay fabrikasında 11 kişinin koronavirüse yakalanmasını haber yapan Gençağa Karafazlı hakkında Çay İşletmeleri’nin suç duyuru üzerine soruşturma açıldığı bildirdi.

Yerel basında çalışan gazetecilerin koronavirüs haberleri gerekçe gösterilerek baskılara maruz kaldığını ifade eden Çakırözer, yine salgın hakkında sosyal medya hesaplarından paylaşım yapan Enver Aysever, Nurcan Baysal ve Hakan Gülseven’e de soruşturma açıldığını söyledi. Hakan Aygün sosyal medya paylaşımları sebebiyle bir aydır tutukluydu.

"GAZETECİ FATİH PORTAKAL’A 3 YIL HAPİS İSTEMİ"

Rapora göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun suç duyuruları sonrasında “Biz Bize Yeteriz” kampanyasına ilişkin paylaşımları sebebiyle Fatih Portakal'a 3 yıla kadar hapis cezası istendi.

Cumhuriyet Muhabiri Alican Uludağ ile Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Olcay Büyükbaş hakkında 10 Ekim Katliamı öncesinde emniyet birimlerinin ihmaline ilişkin yapılan haber nedeniyle dava açıldı. Yine Cumhuriyet Muhabiri Hazal Ocak ve gazete yöneticilerine Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un kiraladığı vakıf arazisine kaçak yapı yapılması hakkında haberden dolayı ‘terör soruşturması’ açıldı. Ocak hakkında daha önce Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın Kanal İstanbul güzergâhında arazi almasıyla ilgili haberden dolayı yürütülen soruşturma da tamamlandı. Kabul edilen iddianamede, Gazeteci Hazal Ocak’ın 1 yıldan 2 yıla kadar hapsi istenildi.

"TUTUKLU GAZETECİLERE YENİ SUÇLAMALAR EKLENDİ"

Libya’da hayatını kaybeden MİT mensubunun zaten daha önce ifşa olmuş cenaze haberini yapan Barış Terkoğlu, Hülya Kılınç, Barış Pehlivan, Yeni Yaşam Gazetesi’nden Ferhat Çelik, Aydın Keser ve Yeniçağ’dan Murat Ağırel’in tutuklulukları 57 gündür sürerken yeni suçlamalar eklendi. Gazetecilerin yargılandığı ‘MİT Kanununa muhalefet’ suçları indirim kapsamı dışına çıkarıldı. Tutuklu gazeteciler ve BirGün Yazarı Erk Acarer hakkında hazırlanan iddianamede tutuklanma gerekçeleri olan “İstihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri ifşa etmek” suçlamasına “Devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklamak” suçu da eklendi. Böylece Asliye Ceza’lık dava Ağır ceza Mahkemesine kaydırıldı ve 19 yıla kadar hapis cezası istendi.

"HABERLERE ERİŞİM ENGELİ KANALLARA CEZA"

Salgın süresince toplam 273 habere, “Türkiye’nin salgınla mücadelede yarattığı algının gölgelenmesi” suçlamasıyla erişim engeli getirildi. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, AA ve TRT’yi engelleyen Suudi Arabistan’a misilleme yapmak amacıyla Independent Turkish’in de aralarında bulunduğu bazı basın organlarına erişim engellendi.

RTÜK, gazeteci Fatih Portakal’ın korona salgını değerlendirmelerini gerekçe göstererek FOX TV’ye üst limitten idari yaptırım ve 3 kez program durdurma cezası verdi. Halk TV'de yayınlanan "Ayşenur Arslan ile Medya Mahallesi" programına 5 kez program durdurma cezası ve yüzde 5 idari para cezası verdi. TELE1 ve Haber Global TV’ye de ceza yağdı. Cezalarla yetinmeyen RTÜK Başkanı “Yasadan kaynaklanan diğer yetkilerini de kullanmakta tereddüt etmeyeceğiz” diyerek televizyon kanallarına kapatma tehdidi ile gözdağı verdi.

 

ÖNCEKİ HABER

Ekoloji Birliği: Emeğin ve doğanın sömürülmediği yeni bir dünya için

SONRAKİ HABER

Ayşe Karaman’ın annesinden, sanığın salgın gerekçesiyle tahliye talebine tepki

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa