Hafter neden bu adımı attı?

Rai al Youm
Başyazı

General Hafter’in hayatının son anına kadar ayrılamayacağı en büyük rüya kendini Libya Cumhurbaşkanı olarak taçlandırmak. En büyük rakibi Muammer Kaddafi’ydi. Kaddafi’yi devirmek için ABD yönetimi ve kurumlarıyla iş birliği yapmasıyla başlayan tüm eylemlerini açıklayan da bu rüya ya da hırs. NATO ile iş birliği içinde bu hedefe ulaşmayı henüz bitirmedi. Kuvvetlerini Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan, Fransa ve Rusya gibi bölgesel ve uluslararası ülkelerin desteğiyle başkent Trablus’a sürdü.

General Hafter, güçlerinin Libya başkentini kuşatması ve kontrol etmek için savaşlar yapmasından bir yıldan fazla bir süre sonra BM’nin tanıdığı, 2015 yılında imzalanan Suheyrat Anlaşması’nın geçersiz olduğunu duyurdu. Fayez Sarrac Hükümetini tanımadığını açıkladı. Kendisini birleşik Libya’nın başkanı olarak ilan etti. İlk açıklamasında ülkenin başına geçmesi konusunda “Halkın kendisine verdiği yetkiyi kullandığını” ileri sürdü.

Bu şaşırtıcı adım, Ulusal Mutabakat Hükümetinin (El-Wefaq), güçlerini Libya’nın Batı kıyısının çoğunu kontrol altına almasından ve Sabratah gibi şehirleri geri alarak Tarhuna’ya doğru ilerlemesinden sonra geldi. Ancak güçlü kabileler ve Kaddafi’ye bağlı güçler tarafından desteklenen General Hafter’in güçlerinin direnişi nedeniyle ele geçirmeyi başaramadı.

El-Wefaq Hükümet güçleri, bu ilerlemeyi ancak ileri  uçaklar ve savunma sistemleri ile muhalif güçlerin bir karışımı olan 6 binden fazla Suriyeli savaşçının katılımıyla gerçekleştirebildi. Türk hükümeti tarafından toplanan İslamcı militan gruplar, Libya’ya transfer edildi. Raporlara göre her savaşçı için 3 bin dolar ödedi.

ULUSLARARASI DESTEK OLMADAN YAPAMAZDI

Ortaya çıkan soru General Hafter’i bu adımı atmaya iten nedenlerle ilgilidir. Trablus’tan Tunus sınırına uzanan batı kıyılarının çoğunu kaybettikten sonraki bir zamanda Suhayrat anlaşmasını iptal etmesi ve kendini Libya lideri ilan etmesi yetkisini halk nasıl verdi?

Birçok haber ve tahlil, Hafter’in bu adımı, El-Wefaq Hükümetini sona erdirmeye karar veren bölgesel ve uluslararası güçlerden güçlü destek vaatleri almadan atmayacağı noktasında ortaklaşmış durumda.

Burada Mısır, BAE, Suudi Arabistan, ABD, Rusya ve Fransa’dan bahsediyoruz. Son haftalarda kaybedilen kıyı şehirlerini kurtarması ve başkent Trablus’un kalbine doğru ilerlemesi için Amerika, Rusya, Mısır, BAE ve Fransa’dan ağır silahların ve askeri teçhizatın General Hafter ve kuvvetlerine akması uzak bir ihtimal değil.

Önümüzdeki günler ve haftalar, bazılarının sonuna yaklaştığına inandığı Libya krizinde belirleyici olabilir. Libya halkı bir kez daha fillerin mücadelesininin bedelini masum çocukların kanıyla ödeyecek.

Çeviren: Ali Karadaş