05 Mayıs 2020 06:39

Grup Yorum’un eski üyeleri Hilmi Yarayıcı ve Serdar Keskin'den Gökçek için çağrı

Grup Yorum’un eski üyelerinden Hilmi Yarayıcı ve Serdar Keskin, ölüm orucunun 323’üncü gününe giren İbrahim Gökçek için seslendi.

Serdar Keskin (solda), Hilmi Yarayıcı (sağda) | Fotoğraf: Youtube'da yayımlanan kliplerden ekran görüntüsü alınmıştır.

Paylaş

Kadir GÜNEY

Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek, konser yasaklarının son bulması, grup üyelerine yönelik davaların düşürülmesini, üyeleri hakkındaki yakalama kararlarının kaldırması ve faaliyetlerini yürüttükleri İdil Kültür Merkezi'ne yönelik baskınların son bulması talebiyle girdiği ölüm orucunun 323’üncü gününde. Aynı taleplerle ölüm orucuna giren Grup Yorum’un diğer üyesi Helin Bölek ise eyleminin 288’inci gününde, 3 Nisan günü yaşama veda etmişti. Durumu her geçen gün kötüleşen Gökçek, talepleri konusunda somut bir adım atılmadan eylemini sonlandırmamakta kararlı. Gökçek’in yaşaması için toplumun farklı kesimlerinden yapılan çağrılara, iktidar nezdinde hala yanıt verilmedi. 

Grup Yorum’un eski üyelerinden Hilmi Yarayıcı ve Serdar Keskin, Gökçek’in taleplerinin kabul edilmesi için iktidara ve devlete adım atma çağrısı yaptı. Yarayıcı, “Ölümün vebali, en ağır olanı adaletsizlik, en ucuzu ise sessizliktir” diyerek, geç olmadan adım atılmasını istedi.

BASKILAR HEP VARDI 

Grubun eski üyelerinden Hilmi Yarayıcı, Grup Yorum üzerinde her dönem baskıların olduğunu dile getiren “Gözaltı, tutuklama ve işkence görme her zaman vardı ve hala da devam ediyor. Arada nasıl bir değişiklik var. Eskiden 1-2 ay içerisinde mahkemeler görülürdü. Bugün ise bu durumu uzun bir zamana yaydılar. İddianameler 1-2 yıl sonra ortaya çıkıyor. Onun dışında baskılar noktasında çok bir fark yok” diye belirtti.

Yarayıcı, Grup Yorum’un sanat-siyaset ilişkisi içerisinde yarattığı bestelerin hem geçmişi ve bugünü hem de geleceği ifade ettiğini ifade etti. Yarayıcı, “Sanatsal bir kaygıyla yapılan tüm şarkılar milyonlarca insanla böyle buluşabiliyor. Konserlerine baktığımızda yüzbinler gidiyor. Herkesin dilinde Grup Yorum’un şarkısını duyabilir, dinleyebilirsiniz. 30-40 yıl öncesinde dinleyenleri gördüğümüz gibi bugün de dinleyen gençlerin olduğunu görebiliyoruz” diye belirtti.

GRUP YORUM BİR OKUL

Bu nedenle Grup Yorum’u “bir okul” olarak düşünebileceklerini vurgulayan Yarayıcı, şunları ekledi: “Grup Yorum’da yer almış daha sonra kendi yolunu çizmiş ve müzik yapmaya devam eden çok değerli arkadaşlar var. Hepsi aynı şekilde üretmeye devam ediyor. Hayatın içinde söylemlerini yaptıkları bestelerle göstermeye devam ediyorlar.” Yarayıcı, iktidarın bugün kendisine biat etmeyen herkesi “terörist” ilan ettiğini, halktan yana tavır alan her sanatçı gibi Grup Yorum’un da hedef alınıp, ağır bedel ödeyenlerden biri olduğunu kaydetti.

ÖZGÜRLÜĞE KAVUŞMAK İÇİN...

Böylesi koşullarda “Bir müzisyenin en etkili ve anlamlı silahı ne olabilir?​” diye soran Yarayıcı, yanıtını ise şöyle verdi: “Tabi ki enstrümanı, besteleri ve halkla buluştuğu konser alanlarıdır. Siz bir müzisyenin elinden bunları alırsanız geriye koskoca bir boşluk kalır. Konserleri sürekli yasaklanan, çalışma yerleri basılan, gözaltına alınıp başlarına ödül konulan, adil yargılanma talebi bile dikkate alınmayan herkes bir şekilde özgürlüğüne kavuşmak için bir yol arar. Grup Yorum da bu duruma itiraz etti.” 

Meclis’ten geçen ve yasalaşan infaz yasasına da dikkat çeken Yarayıcı, “İktidar kendisi gibi düşünmeyen herkesi içeride bıraktı. Kadın katilleri, mafya babaları serbest bırakıldı. Böyle bir ortamda bu hukuksuzluğu anlatabilmenin bir yolu da sanatsa eğer Grup Yorum bunu dün yapıyordu, bugün de yapıyor. Böyle olunca da diğer aydınlara yaptıkları gibi onları da terörist ilan ediyorlar” dedi.

ARTIK DAKİKALAR ÖNEMLİ

Yaşamın çok kutsal ve değerli olduğunu, insanı yaşatmanın herkesin görevi olduğunun altını çizerek, Gökçek için “Ne yazık ki artık günler değil dakikalar o kadar önemli ki İbrahim açısından. O yüzden insanlar sessiz kalmamalı. Ölümün vebali en ağır olanı adaletsizlik, en ucuzu olan ise sessizliktir” çağrısında bulundu.

Taleplerin olağan ve karşılanabilir talepler olduğunu ifade eden Yarayıcı, “Fikirlerine katılırsınız ya da katılmazsınız ama sizin gibi düşünmüyor diye onları cezalandıramazsınız. Bu hukukun üstünlüğü ilkesine de aykırıdır. Onun için yetkililerin bir an önce şapkalarını önüne koyarak bu tutumlarından vazgeçmeleri ve demokratik bir ortamı sağlaması gerekir” diye konuştu.

NET BİR FOTOĞRAF

Grubun bir diğer eski üyesi Serdar Keskin ise, Grup Yorum’un etki alanının arttığı ölçüde devletin baskı politikalarına başvurduğunu ifade etti. Baskıların özellikle 1989-1990 yıllarda zirve noktasına ulaştığını, o günlerde yaşananların bugünlerin de habercisi olduğunu söyleyen Keskin, siyasi iktidarın bugün öncüllerinin uygulamalarını doruğa çıkaran bir pozisyonda olduğunu belirtti.

Keskin, “Grup Yorum’un bugünkü temsilcisi olan arkadaşlarımızın bedenlerini ölüme yatıracak düzeyde bir direnişi ortaya koymaları, toplumun muhalif kesimlerine reva görülen uygulamaların vardığı düzeyi işaret etmek bakımından da net bir fotoğrafı gözler önüne sermektedir” dedi.

"BİTİRECEK ADIM ATILMALI"

Toplumun ve muhalif kesimlerin iktidar tarafından kuşatılmasına rağmen Grup Yorum’un taleplerini ortaya koyduğunu söyleyen Keskin, “Bu direniş ve taleplere devletten gelen yanıt, daha doğrusu duymazdan gelme tavrı kendi meşruiyetini de yeniden tartışmaya açacak kadar ciddi bir gerilim noktasını oluşturuyor” ifadesini kullandı. Keskin, “Her şeye rağmen devletin varoluş gerekçesini yeniden hatırlayarak, ölüm oruçlarını bitirecek adımları atmasını diliyorum” dedi. (MA)

ÖNCEKİ HABER

Bilim Kurulu Üyesi İlhami Çelik: Bayram kutlamasını telefonla yapmamız gerekir

SONRAKİ HABER

Erzurum'da diş hekimleri, ek ödemelerini işçilerle paylaştı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa