İHD’den 2019 raporu: 440 yaşam hakkı ihlali, 1447 işkence olayı yaşandı
İHD, "2019 yılı Türkiye’deki İnsan Hakları İhlalleri Raporu" paylaştı. Rapora göre; 2019 yılı boyunca 440 yaşam hakkı ihlali, 1447 işkence ve kötü muamele olayı yaşandı.
İnsan Hakları Derneği (İHD), ‘2019 yılı Türkiye’deki İnsan Hakları İhlalleri Raporu’ paylaştı.
Türkiye’de son beş yılda “rejimin giderek otoriterleştiğine vurgu yapılan rapora göre, 2019 yılı boyunca 440 yaşam hakkı ihlali, 1447 işkence ve kötü muamele olayı yaşandı.
21 Temmuz 2016’da ilan edilen OHAL’in 19 Temmuz 2018 tarihinde sona erdiğini hatırlatan İHD raporunda, OHAL’in kaldırıldığını ancak uygulamalarının 2019 yılı boyunca da devam ettiğine dikkat çekildi.
2019 yılında gerçekleştirilen yerel seçimlerinden sonra kayyum uygulamalarının sürdüğüne vurgu yapılan raporda, 24 Haziran 2019 tarihli İstanbul Büyükşehir Belediyesi tekrar seçimleri muhalefetin bir araya geldiğinde demokrasiden yana gelişmelerin olabileceğini göstermesi bakımından önemli bir gelişme olarak değerlendirildi.
Çeşitli başlıklarda ihlal iddiaları ile ilgili değerlendirmelerin yer aldığı rapordaki dikkat çekici verilerin bir bölümü şöyle:
OHAL KALKTI AMA UYGULAMALARI KALICILAŞTI
OHAL uygulaması 19 Temmuz 2018 itibariyle sona ermiş ise de Cumhurbaşkanı tarafından 31 Temmuz 2018 günü onaylanarak yürürlüğe giren 7145 sayılı “Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile OHAL, tüm sonuçlarıyla birlikte kalıcı hale getirilmiş oldu. Öyle ki:
- Gözaltı sürelerin yaygın olarak 12 gün boyunca uygulandı.
- Valilerin OHAL yetkileri ile donatılarak neredeyse istisnasız olarak basın açıklamaları ile toplantı ve gösterileri yasakladı.
- Kamu görevlilerinin ihraç işlemleri sürdü.
- Ayrıca yaklaşık yüz kırk bine yakın insanı etkileyen OHAL karar ve işlemlerini incelemek üzere kurulan komisyonun ağır işleyişi ve aldığı yetersiz kararlar da OHAL sonuçlarının kalıcı etkisi artmaktadır.
- Ayrıca OHAL döneminde çıkarılan tutukluların avukatları ile görüşmelerine kısıtlama getiren uygulamalar farklı biçimlerde devam etti.
YAŞAM HAKKI İHLALLERİ: KADINLAR, ÇOCUKLAR, İŞÇİLER…
Siyasal iktidarın ülke içinde ve dışında şiddeti esas alan politikaları nedeniyle 2019 yılında yaşan hakkı ihlallerinin devam ettiğine dikkat çeken İHD Dokümantasyon Merkezi’nin verilerine göre 2019 yılında;
- Kolluk güçlerinin yargısız infazı, dur ihtarına uyulmadığı gerekçesiyle veya rastgele ateş açması sonucu 9 kişi yaşamını yitirdi, 16 kişi de yaralandı.
- Faili meçhul saldırılarda 8 kişi yaşamını yitirdi.
- Silahlı çatışmalar nedeniyle en az 98 güvenlik görevlisi (asker, polis ve köy korucusu), 324 militan, 18 sivil olmak üzere toplam 440 yaşamını yitirdi. Bu dönemde 206 güvenlik görevlisi (asker, polis ve köy korucusu), 1 silahlı militan ve 26 sivil olmak üzere toplam 233 kişi ise yaralandı.
- Güvenlik güçlerine ait zırhlı araçların çarpması sonucu 1 çocuk olmak üzere 3 kişi yaşamını yitirdi, 2 çocuk da yaralandı.
- Mayın ve sahipsiz bomba vb. patlaması sonucu 2’si çocuk 3 kişi yaşamını yitirdi, 2’si çocuk 5 kişi de yaralandı.
- Cezaevlerinde hastalık, intihar, şiddet vb. çeşitli gerekçelerle en az 69 kişi yaşamını yitirdi, 4 kişi de yaralandı.
- Zorunlu ya da muvazzaf olarak askerlik görevini yaparken en az 17 kişi şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi, 5 kişi de yaralandı.
- Hata ya da ihmal sonucu 32’si çocuk olmak üzere toplam 81 kişi nehir, gölet ve aşırı yağışlarda yaşamını yitirdi, 11’i çocuk 28 kişi de yaralandı.
- İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin verilerine göre iş cinayetleri sonucu Türkiye’de 2019 yılında 1736 işçi yaşamını yitirdi.
- 2019 yılında 431 kadın erkek şiddeti sonucu öldürüldü, 359’u yaralı kurtuldu.
- İHD’nin tespitine göre toplumsal alanda ve ev içinde 726 kadın şiddete maruz kaldı, 499 kadın ise tacize ve tecavüze uğradı.
- 2019 yılında LGBTİ bireylere karşı nefret cinayeti soncu 5 kişi öldürüldü, 7 kişi yaralandı. Ayrıca namus cinayeti adı altında 1 kişi öldürüldü.
- 2019 yılında, Türkiye’nin Suriye’nin kuzey doğusuna yönelik başlattığı askeri harekat sırasında, sınır hattında bulunan ilçelere havan mermisi vb. patlayıcıların isabet etmesi sonucu en az 16 sivil yaşamını yitirdi, 71 sivil de yaralandı. Ayrıca bu süreçte en az 17 asker yaşamını yitirmiş, 33 asker de yaralanmıştır.
CEZASIZLIK HÂLÂ İŞKENCE İLE MÜCADELEDE EN ÖNEMLİ ENGEL
Son yıllarda işkence ve diğer kötü muamele uygulamalarının büyük artış gösterdiğine belirten İHD, resmi gözaltı merkezlerinde, resmi olmayan gözaltı yerlerinde, sokakta, cezaevlerinde hemen her yerde işkence uygulamalarının artışına dikkat çekti.
Cezasızlığın hâlâ işkence ile mücadelede en önemli engel olduğuna vurgu yapan İHD raporunda şu ifadeler dikat çekti: “Faillere hiç soruşturma açılmaması, açılan soruşturmaların kovuşturmaya dönüşmemesi, dava açılan vakalarda işkence yerine daha az cezayı gerektiren suçlardan iddianame düzenlenmesi, sanıklara hiç ceza verilmemesi gibi nedenlerle cezasızlık olgusu işkence yapılmasını mümkün kılan en temel unsurlardan birisi olarak hala karşımızda durmaktadır.”
İHD Dokümantasyon Biriminin verilerine göre 2019 yılında
- Gözaltında ve gözaltı dışındaki yerlerde işkence ve diğer kötü muameleye uğradığını iddia eden kişi sayısı 1477.
- 1344 toplantı ve gösteriye müdahale edildi, bu müdahalelerde 3 bin 935 kaba dayak ve kötü muameleye maruz kaldıklarını iddia etti.
- 7 zorla kaçırma vakası tespit edildi ve bunlardan 6’sının ailesi İHD’ye başvuru yaptı.
- İHD’ye yapılan başvurulara ve basındaki haberlere göre, 2019 yılında başta İstanbul, Ankara, Diyarbakır ve İzmir olmak üzere pek çok ilde üniversite öğrencileri, gazeteciler ve aktivistler başta olmak üzere çok sayıda kişi kayıt dışı ifadeye zorlandı, baskı ve tehdit yöntemleriyle ajanlaştırılmaya çalışıldı.
- Ajanlaştırma iddiasıyla İHD Genel Merkezi ve şubelerine 2019 yılı içinde toplam 71 başvuru yapıldı. Basına yansıyan haberlerde ise 66 vaka tespit edildi.
CEZAEVLERİNDE HAK İHALLELERİ ARTTI
Adalet Bakanlığı verilerine göre 31 Aralık 2002 tarihinde yani AKP iktidara geldiğinde Türkiye cezaevlerinde 59 bin 429 mahpus bulunuyordu. Adalet Bakanlığı’nın Aralık 2019’da Meclis bütçe görüşmeleri sırasında sunduğu verilere göre 355 ceza infaz kurumunda toplam 294 bin tutuklu ve hükümlü bulunuyor. Yine bu verilere göre cezaevlerinde 3 bin 100 çocuk hükümlü ve tutuklu bulunurken, 780 çocuk ise anneleri ile birlikte cezaevlerinde.
Bunun dışında 2019 yılı sonu itibarı ile denetimli serbestlik tedbirine tabi kişi sayısı 230 bin civarında.
Bir başka önemli veri de yıl içinde hapishanelere giren ve tahliye edilen kişilerin sayıları TÜİK verilerine göre 2018 yılı içinde ceza infaz kurumlarına 266 bin 889 kişinin giriş kaydı yapılırken aynı dönemde 215 bin 170 kişinin de çıkış kaydı yapılmıştır.
Kamuoyunda “adi suç örgütü yönetici ve üyelerine özel af” olarak nitelendirilen 7242 sayılı İnfaz Kanunu değişikliği ile 15 Nisan 2020 tarihinden beri cezaevlerinden tahliyeler başlamıştır. Son veriler henüz açıklanmamıştır.
İHD raporuna göre cezaevlerinde çeşitli gerekçelerle (çıplak arama, kelepçeli muayene, ayakta tekmil vererek sayım uygulamalarına itiraz gibi) girişte ve sonrasında devam eden kaba dayak, siyasi suçlardan tutuklananların “terörist” olarak yaftalanması ve bu gerekçeyle şiddete maruz kalmaları, her türden keyfi muamele ve keyfi disiplin cezaları, hücre cezaları, sürgün ve sevk uygulamaları yakın tarihte görülmedik boyutlara ulaşmıştır.
2000 yılından bu yana uygulanmakta olan ve tutuklu ve hükümlülerin fiziksel ve psikolojik bütünlüklerinin ciddi şekilde zarar görmesine neden olan tek kişi ya da küçük grup izolasyon/tecrit uygulamaları ağırlaşarak yaygınlaşan bir sorundur.
Sağlık hizmetine erişimin kısıtlanması, cezaevi reviri ziyaret hakkının reddedilmesi, Adli Tıp Kurumu’na, adliyeye ve hastaneye götürülürken, muayene ve hastane yatışı sırasında kelepçe takılması dâhil kötü muamele uygulamaları, mahpusların sağlık sorunlarının zamanında ve etkili bir şekilde çözülmemesi, uzun bir süredir devam eden bir başka sorun alanıdır. Özellikle son dönemde tedavilerini zorlukla sürdüren mahpusların büyük bir çoğunluğunun başka cezaevlerine sürgün edilmesi sağlık hizmetine erişim hakkına önemli ölçüde zarar vermiştir.
Cezaevleri ile ilgili bir diğer önemli konu da hasta mahpuslardır. İHD’nin 31 Mart 2020’de yayınlanan raporundaki verilerine göre hapishanelerde 590’ı ağır olmak üzere 1564 hasta mahpus bulunmaktadır. Bu sayı yıldan yıla giderek artmaktadır. Bu kişilerin sağlık hizmetine erişiminde önemli sorunları olmasının yanı sıra bağımsız ve nitelikli değerlendirmelere dayalı tıbbi değerlendirme raporu almaları önünde de Adli Tıp Kurumu’nun bağımsız olmaması dâhil, ciddi sorunlar bulunmaktadır.
KÜRT SORUNU: YASAK, TUTUKLAMA, KAYYUM…
2015-2016 yıllarında yoğun biçimde uygulanan, uygulandığı il ve ilçelerde yaşadığı bilinen en az 1,8 milyondan fazla kişinin en temel yaşam ve sağlık haklarının ihlâl edilmesine yol açan sokağa çıkma yasakları 2019’da da sürdüğüne dikkat çeken İHD, aylarca süren “sürekli sokağa çıkma yasakları” sonucunda yaklaşık olarak 1 milyon 809 bin kişinin “keyfi bir biçimde özgürlüğünden mahrum bırakıldığı” belirti.
Verilere göre;
- TİHV Dokümantasyon Merkezi tarafından 16 Ağustos 2015’ten 1 Ocak 2020 tarihine kadar geçen süre içerisinde toplam 11 il ve en az 51 ilçede resmi olarak tespit edilebilen en az 381 sokağa çıkma yasağı ilanı gerçekleşmiştir.
- Silahlı militanların cenazelerinin bulunduğu mezarlıklara yapılan saldırılar ve mezar taşlarının tahrip edilmesi uygulaması 2019 yılında da devam etti.
- 31 Mart 2019 yerel seçimlerin hemen ardından seçilmiş belediye başkanı, belediye eş başkanı, il genel meclisi üyesi ve belediye meclisi üyelerinden 61 kişiye KHK’li oldukları gerekçesiyle mazbataları verilmedi, HDP’li 5 belediye meclisi üyesi ile 2 il genel meclisi üyesi de bu süreçte tutuklandı. 19 Ağustos 2019 tarihinde sabahın erken saatlerinde ise İçişleri Bakanlığı kararı ile HDP’li Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediye eş başkanlarının görevden alındığını ve onların yerine aynı illerin valilerinin görevlendirildiğine dair açıklama yapılmadı.
- HDP’nin 20 Kasım 2019 tarihinde açıkladığı Kayyum Raporu’na göre 19 Ağustos ile 16 Kasım 2019 arasında toplam 24 HDP’li belediyeye kayyum atandı ve 13 belediye eş başkanı da tutuklandı. 30 Aralık 2019 itibarı ile kayyum atanan belediye sayısı 32, tutuklu belediye eş başkanı sayısı ise 24 oldu.
- HDP’nin 30 Aralık 2019 tarihi itibarı ile açıkladığı raporunda sadece 2019 yılında gerçekleştirilen siyasi operasyonlarda 4 bin 567 HDP'li gözaltına alındı, bunlardan 797’si tutuklandı. HDP eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş hakkındaki AİHM kararının uygulanmayarak usulsüz soruşturma ve hukuki olmayan gerekçelerle tutuklama kararları verildi. Diyarbakır Belediyesi Eş Başkanı Adnan Selçuk Mızraklı tamamen çelişkili tanık beyanı ile Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 9 Mart 2020 günü 9 yıl 4 ay 15 gün hapse mahkum edildi.
DÜŞÜNCE VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ ALANINDA ÇOK CİDDİ İHLALLER YAŞANDI
OHAL ilanıyla birlikte siyasal iktidarın basın üzerindeki kaygı verici boyutta artan baskı ve kontrolü 2019 yılında da devam ederken, düşünce ve ifade özgürlüğü alanında çok ciddi ihlaller yaşandı.
Bu yıl içinde de gazeteci, yazar, insan hakları savunucusu vb. çok sayıda kişiye davalar açılmış, tutuklamalar olmuş, dergi ve kitaplar toplatıldı.
İHD’nin verilerine göre:
- İfade, örgütlenme ve toplanma özgürlüğü haklarını kullandıkları için (sosyal medya paylaşımları dahil) adli soruşturmaya uğrayıp gözaltına alınanların sayısı 8 bin 803 kişi tespit edildi, bu kişilerden 831’i ise tutuklandı.
- 2019 yılı sonu itibarı ile hapishanelerde bulunan eski milletvekili sayısı 7, tutuklu belediye eş başkanı sayısı ise 17 oldu.
- Irkçı saiklerle nefret saldırısına uğrayan 21 kişi tespit edildi. Bu kişilerden Şirin Tosun yaşamını yitirdi.
- -Gazetecilik faaliyetleri nedeniyle yüz binlerce lira para cezası ve onlarca yıl hapis cezası tehdidi altında bulunan İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin başta olmak üzere birçok kişi her an hapse girme tehdidi altında.
- Çeşitli gerekçelerle 115 etkinlik yasaklanmıştır.
- 6 kitap hakkında toplatma kararı verildi. Aynı yıl içinde 2 gazete ve 1 dergi ofisi polis tarafından basıldı.
- 2019 yılının ekim ayına kadar 36.216 internet sitesine erişim engeli getirildi.
KADINA YÖNELİK ŞİDDET
2019 yılı boyunca kadınların yaşam hakları başta olmak üzere birçok hak ve özgürlükleri engellendi.
Öyle ki, 2019’da en az 431 kadın erkek şiddeti nedeniyle hayatını kaybetti, 359 kadın ise bu saldırılardan yaralı kurtuldu. En az 499 kadın taciz ve tecavüze, 726 kadın şiddete maruz kaldı. (İstanbul/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et