Avukatlık kanunundaki değişiklik tasarısına barolardan tepki
Avukatlık Kanunu ve seçim sistemine ilişkin değişiklik tasarısına barolardan tepki geldi. Yapılan açıklamalarda baroların siyasi iktidar tarafından teslim alınamayacağı vurgulandı.
Fotoğraf: Evrensel
İzmir, Adana ve Diyarbakır baroları açıklama yaparak Avukatlık Kanunu ve seçim sistemine ilişkin değişiklik tasarısına tepki gösterdi.
İzmir Barosu Başkanlığı, Avukatlık Kanunu’ndaki değişiklik tasarısına tepki göstererek avukatlığı geriye götürecek hiçbir düzenlemeyi kabul etmeyeceklerini belirtti.
İzmir Barosu tarafından yapılan açıklamada, avukatların ve baroların “hizaya” sokulması için yaklaşık 10 senedir Avukatlık Kanunu'nda değişiklik yolunun arandığını belirtti.
"ÜLKEYİ GENELGELER DEVLETİNE ÇEVİRENLER MUHALİFLERDEN KURTULMAK İSTİYOR"
Tasarı ile avukatların susturulmasının ve baroların etkisiz hale getirilmesinin amaçlandığının ifade edildiği açıklamada, “Avukatlık Kanunu'nun değiştirilmesi suretiyle tarih boyunca demokratikleşme ile temel hak ve özgürlükler mücadelesinde en ön saflarda yer alan avukatların susturulmasının ve baroların etkisiz hale getirilmesinin amaçlandığı açıktır. Bu sebeple ne söz konusu değişikliği öneren kişiler ne de bu projenin iktidar tarafından sahiplenilmesi bizleri şaşırtmıştır. Zira toplumsal muhalefeti yok etmenin yolunun sindirilmiş ve susturulmuş sivil toplum ve meslek örgütlerinden geçtiğini bilen hiçbir muktedir, güçlü bir avukatlıktan haz etmemiştir. Anlaşılan o ki, son 2 aydır, hukuk devletinin temel ilkelerinden olan kanuniliği bir kenara bırakıp ülkeyi genelgeler devletine çevirenler, bunu bir alışkanlık haline getirmeye ve muhalif olanlardan kurtulmaya niyetliler. Ancak hukuktan ve insan haklarından sapanlara bu değerleri hatırlatmak, tarihsel misyonumuz gereği halkımıza karşı görevimizdir. Tarih boyunca iktidarlarını hiçbir sınıra tabi olmadan kullanmak isteyen tiranlara, hükümdarlara, diktatörlere sınırı gösteren bir mesleğin mensupları olarak, bizden görüş alınmadan şekillendirilen, temel hak ve özgürlüklerden ödün veren, halkın savunma hakkının gaspına yol açacak ve avukatlığı geri götürecek hiçbir düzenlemeyi kabul etmeyeceğimizi bildiriyoruz. Avukatlığı etkisiz hale getirmeyi amaçlayan her türlü iradeye karşı yerimiz, avukatlar olmasaydı İtalya'yı çok daha rahat idare edeceğini söyleyen Mussolini’ye ve hükümete dil uzatan bir avukatın dilinin kesilmesini dileyen Napolyon’a direnen meslektaşlarımızla aynı saftır.” denildi.
ADANA BAROSU: AVUKATLIK HİZMETİ PİYASALAŞTIRILAMAZ
Adana Barosu Başkanı Veli Küçük, tekrardan gündeme getirilen Avukatlık Kanunu ve seçim sistemine ilişkin değişiklik tasarısına yaptığı yazılı açıklamayla tepki gösterdi. Küçük, tasarının; baroların hukuksuzlukları ve adaletsizlikleri dile getirdiği zamanlarda ısıtılarak gündeme getirildiğine dikkat çekti. Bu tasarıyla tekelleşmenin yolunun açılacağını kaydeden Küçük, avukatlığın kamu hizmeti olup, tekelleştirilip, piyasalaştırılmayacağını belirtti.
EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRI
Küçük, tasarının; avukatlık mesleğinin yerine getirilmesini zorlaştırıp, genç avukatları işsizliğe sürükleyip, anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu aktardı. Tasarıda baro yönetimlerinin görevlerinin sınırlandırılarak sadece bir meslek örgütü haline getirme amacının olduğunu belirten Küçük, baroların dava açma ve katılma yetkileri kısıtlanarak bu görev ile sorumluluklarının etkisizleştirilmek istenildiğini vurguladı. Küçük, "Avukatlık sınavı, tasarı ile getirilen yeni düzenlemede Adalet Bakanlığı tarafından yapılan ve TBB’nin hiçbir aşamasına ortak edilmediği bir nitelik taşımaktadır. Bu da kabul edilemez bir durumdur" ifadelerinde bulundu.
BAROLAR MESLEK ÖRGÜTÜDÜR
Baroların; meslek örgütü olup, meslek sorunları etrafında birleşmeye ihtiyacı olduğunu dile getiren Küçük, "Halkın ve yurttaşın hak arayışının, adalete erişiminin, özgürlüklerin sesi ve teminatı olan baroları vesayetçi ve eksenine almaya dönük çabalar nafiledir. Barolar siyasi iktidar veya hiçbir güç odağı tarafından teslim alınamaz, hukuk devletini ve demokrasiyi savunmalarının önü kesilemez, savunma susturulamaz."
DİYARBAKIR BAROSU: 130 BİN MESLEKTAŞIMIZLA DİRENECEĞİZ
Diyarbakır Barosu da AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın baro ve bazı meslek örgütlerinin seçim sistemlerinin değiştirileceği açıklamasına tepki gösterdi. Baronun resmi internet sitesinde yayınlanan açıklamada, Adalet Bakanlığı’nın iki gün önce yaptığı, “Avukatlık yasasına ilişkin değişiklik gündemimizde yok” şeklindeki açıklaması hatırlatıldı. Salgın mücadelesinde yurttaşların evlere hapsedilerek sosyal devlet ilkesinden yoksun bırakılarak ve kaderlerine terk edildikleri vurgulanan açıklamada, “İktidarın bunu fırsat bilerek avukatlık kanununda değişiklik yapmaya yeltendiğini büyük bir ibretle izliyoruz” ifadelerine yer verildi.
BAROLAR VE MUHALİF ÖRGÜTLERE GÖZDAĞI
Olağanüstü hal (OHAL) sürecinde tüm muhalif sivil toplum örgütleri Kanunun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) ile hukuksuz bir şekilde kapatıldığı, yargı ve medyanın iktidara bağımlı hale geldiği, akademinin özgür düşünceden arındırıldığı anımsatılan açıklamada, “Son olarak da yurttaşların adalete erişmesine, demokratik bir gelecek ve hukukun üstünlüğü için mücadele eden barolara da el atmasını ‘hukuk devletinin tabutuna’ çakılan son çivi olmuştur. Bu operasyonun aralarında baromuzun da bulunduğu bazı baroların ifade özgürlüğü ve demokratik tepki kapsamındaki açıklamalarından dolayı gündeme getirilmiş olması, baroların yanı sıra tüm muhalif örgütlere gözdağı olarak değerlendiriyoruz” diye belirtildi.
TEKÇİ POLİTİKALARLARIN SON HALKASI
Açıklamada, iktidarın yaşamın her alanına toplum mühendisliği edasıyla müdahale ettiği belirtilerek, “Bu değişiklikle baroları da hükümetin bütün politikalarını kayıtsız şartsız destekleyen ve alkışlayan koroya dahil etmeyi planlamaktadır. Bu amaçla çoğulculuğu, farklı fikirleri boğan bir sistemin son taşları da döşenmektedir. Tekçi politikaların son halkası olarak ‘tek sesli topluma’ baroları da eklemlemeyi ve vesayet altına almayı hedeflemektedir” denildi.
‘MESLEKTAŞIMIZLA DİRENECEĞİZ’
Türkiye halklarının bireysel ve kolektif hakları ile avukatlık mesleğinin hakkını korumaya devam edeceklerinin altını çizilen açıklamada, “Sivil toplumu ve baroları boğmayı hedefleyen bu tasarının yasallaşmaması konusunda bağımlı yargının, bağımsız savunucuları olarak, susmayacağız. 130.000 meslektaşımız ve dostlarımızla birlikte her türlü çabayı ve direnişi göstereceğiz” ifadeleri kullanıldı. (HABER MERKEZİ)