05 Mayıs 2020 16:15

İngiltere'de sendikalardan uyarı: İşe geri dönüş hamlesi çalışanları riske atıyor

İngiltere’deki sendikalar, çalışanları işe döndürmesi beklenen hükümet planının halk sağlığını riske atacağını vurgulayarak uyarılarda bulundu.

Başbakanlık konutu | Fotoğraf: Kate Green/AA

Paylaş

İngiltere’deki sendikalar, koronavirüs krizi esnasında hükümetin çalışanları işe döndürmesi beklenen planın insanların sağlığını riske atacağı ve mevcut haliyle desteklenemeyeceği konusunda uyardı.

Guardian’ın haberine göre, İşçi Sendikaları Kongresi (TUC) Genel Sekreteri Frances O'Grady, çalışanlar arasındaki sosyal mesafe, temizlik uygulamaları ve kişisel koruyucu ekipman kullanımı  söz konusu olduğunda neyin güvenli sayılacağına işverenlerin karar vermesine izin veren kılavuzu eleştirdi.

Başbakan Boris Johnson, önümüzdeki pazar kısıtlamaların nasıl hafifletileceğine dair planını açıklamaya hazırlanıyor. Ancak bunun öncesinde, iş çevrelerine ve sendikalara fiziksel mesafe kurallarına uyulmaması durumunda insanları nasıl koruyacaklarına ilişkin taslak bir kılavuz gönderildi. Öneriler arasında fiziksel koruma, yüz yüze görüşmelerde zaman sınırı ve kademeli vardiya bulunuyor.

İş Dünyasından Sorumlu Bakan Alok Sharma’ya yazdığı bir mektupta Sendikacı O'Grady, önemli ölçüde ek yapılmadığı sürece kılavuzun işçileri koruyamayacağını söyledi. Guardian’a göre, bu durumda birçok insanın işe geri dönme talebini reddetmesi mümkün.

Mektupta şu ifadelere yer veriliyor: “Çalışanların, hükümetin sağlık ve güvenliklerini koruyabileceğine gerçekten kararlı olduğunu görmeye ihtiyacı var. Şu anda bu kılavuz sorumlu bir şekilde hareket etmek isteyen işverenlere net bir yönlendirme sağlayamamakta, işçilerini riske atacak şekilde normale dönmek isteyen en kötü işverenler için de açık hedef vermektedir.”

Pazartesi günü yaptığı açıklamada Savunma Bakanı Ben Wallace, kendilerini meslektaşlarından uzak tutacak fiziksel kalkan, kişisel koruyucu ekipman ve birbirleriyle yakın oldukları zamanlarda geçen sürenin kısıtlanması gibi uygulamalarla çalışanların işe geri dönebileceklerini söyledi.

Wallace ayrıca, çalışanlar arasında iki metrelik mesafenin korunmasının mümkün olmadığı görülen iş yerlerinde uygulanabilecek bir dizi önlemin bulunduğunu da sözlerine ekledi.

BBC'ye yaptığı açıklamada Wallace, marketlerde müşterilerin kasalarda çalışanlardan iki metre uzakta olmadığını ancak bunun yerine fiziksel kalkanlarla ayrıldıklarını belirtti: “Potansiyel olarak kalkanlar veya kişisel koruyucu ekipman (PPE) ileri bir yöntemdir.”

Wallace, “zaman kullanımı”nın bir diğer araç olduğunu ifade etti: “İki metreden daha yakın olabilirsiniz ancak çok uzun süre değil.”

Kılavuzu gören kaynaklara göre, diğer iş yeri önlemleri paylaşımlı masa uygulamasının azaltılması ve vardiya sürelerinin kademelendirilmesini kapsıyor. Kılavuz, işverenleri ekipman kullanan personel sayısını azaltmaya ve evden çalışmayı arttırmaya teşvik ediyor.

Ancak, kişisel koruyucu ekipman uygulamasını belirten bölüm yalnızca daha fazla detayın geleceği vaadini içeriyor. Ayrıca, hamile kadınlara, yaşlı çalışanlara ve diğer savunmasız gruplara nasıl yaklaşılacağıyla ilgili detaya girilmiyor. Bununla birlikte, neyin güvenli olduğuna dair pek çok kararın da işverenlere bağlı bırakılmış olduğu görülüyor.

Örneğin, bir bölümde, hükümetin kaç kişiye kadar güvenli addettiğine dair herhangi bir şey belirtilmeksizin, işverenlerin bir araçta kaç kişinin bulunabileceğine ilişkin üst limite kendilerinin karar verebileceği ifade ediliyor.

Sharma'ya yazdığı mektupta O'Grady, TUC sendikasının pandemi konusunda hükümetle yapıcı bir irtibat kurmaya çalıştığını söyleyerek, “Taslak yönergenin içeriğine ilişkin bir dizi ciddi kaygılarının” olduğunu vurguladı. O’Grady, TUC’un daha güvenli bir çalışma sisteminin pratikte nasıl işleyebileceğine dair önerilerinin hükümet tarafından “tam anlamıyla gözardı ediliyormuş gibi” göründüğünü söyledi.

O'Grady, “Bu durum bana, yaklaşımınızda acil ve önemli değişiklikler yapmanızı istemek konusunda size doğrudan yazmaktan başka seçenek bırakmadı. ... İstişare raporlarında hükümet her zaman ki gibi işe geri dönülmesini öneriyor; mevcut sağlık ve güvenlik yasasının ötesinde işverenlere yeni şartlar getirmiyor, hükümetin sağlık ve güvenlik uygulamalarına ya da çalışanların sağlık ve güvenlik haklarına yönelik kamusal farkındalığı arttırmaya bağlılık söz konusu değil” dedi.

“Bu yaklaşımın, çalışanlar işe döndüklerinde onların güvenliklerini ve refahını riske atacağına inanıyoruz. Eğer ki yönetmelik önemli ölçüde güçlendirilmez ve güvenli çalışma koşulları garanti edilmezse, sendikalar üyelerimize bunu söylemekte tereddüt etmeyecek” diyen O'Grady, teklif edilen kılevuzun mevcut halinin kimi durumlarda var olan mevzuattan bile daha zayıf olduğunu kaydetti.

O’Grady, TUC’un kaygılarını şu şekilde listeledi:

  • İşverenlerin fiziksel mesafenin veya el yıkama alanlarının sağlanması gibi eylemleri “göz önüne almalarını” isteyen yönergenin bağlayıcı olmayan doğası: “Bunun işverenin takdirine çok fazla şey bıraktığına inanıyoruz”
  • Kişisel koruyucu ekipman konusunda öneri eksikliği.
  • İşverenlerden risk değerlendirmelerini yayımlamalarına veya onaylanmış sendikalarla anlaşılmasına gerek duymama.
  • Sağlık ve Güvenlik Yöneticisi’nin yasak tebliğleri yayımlamadaki mevcut yetkileri ve çalışanların kendileri için ciddi ve yakın bir tehlike arz eden durumlarda çalışmayı reddetme hakları gibi mekanizmalara atıfta bulunulmaması.
  • Savunmasız gruplardaki -örneğin hamile kadınlar- kişiler için özel yönerge eksikliği.
  • İşçilerin çalışmak için güvenli bir şekilde nasıl seyahat etmelerinin beklendiğine dair detayların eksikliği, kreşler ve diğer kurumlar kapalıyken çocuk bakım hizmeti almaksızın ebeveynlerin nasıl çalışacağı gibi konular da diğer kaygılar arasında yer alıyor.

Başka sendikalar da, hükümetin insanları çalışmaya geri döndürme hamlesi konusunda endişeliler. İngiltere Kamu Sağlığı Kurumunun tavsiyesine göre, Sağlık Bakanı Matt Hancock’tan “15 dakikadan daha az” toplantıların niçin kabul edilebilir olduğuna dair daha fazla açıklama yapması istendi.

Aslef, RMT ve TSSA gibi üç ulaştırma sendikası da ayrıca başbakana, salgın hâlâ kontrol altına alınamamışken ulaşım çalışanlarını riske atmanın ve daha fazla tren hizmetinin işletilmesinin "tamamen kabul edilemez" olacağını söyleyen bir yazı yazdı.

(Çeviren: Mert Demir)

ÖNCEKİ HABER

Karaburun Bilim Kongresi’ne başvuru tarihi uzatıldı

SONRAKİ HABER

Kadın saati yassak!!!!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa