Surlu mülk sahipleri hak gasbıyla karşı karşıya
Sur'un yerle bir olan 6 mahallesinde Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile mülk sahipleri arasında yapılan sözleşme 3 yıl sonra tek taraflı yok sayıldı. Hak sahipleri tepkili.
Fotoğraf: MA
Lezgin AKDENİZ
Cahit ÖZBEK
Kentsel Sit Alanı ve UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan Diyarbakır'ın tarihi Sur ilçesinde, Cevatpaşa, Fatihpaşa, Dabanoğlu, Hasırlı, Cemal Yılmaz ve Savaş mahallelerinde 2 Aralık 2015’te ilan edilen sokağa çıkma yasağı halen sürüyor. Sokağa çıkma yasakları sırasında yerle bir edilen 6 mahallede, hak sahiplerinin mülkleri gaspla karşı karşıya.
Mart 2016’da Bakanlar Kurulu kararıyla riskli alan ilan edilerek, ilçenin yüzde 70’ine tekabül eden ve 6 bin 300 parsel, “acele kamulaştırma” kapsamına alındı. Kamulaştırma kararı, çatışmaların yaşanmadığı mahalleleri de kapsarken, bu karar ile birlikte Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, “Uzlaşma Komisyonu” adı altında kurduğu komisyonla mülkleri satın almaya başladı. Komisyonun arsa ve mülklerin değerlerine biçtiği fiyat düşüklüğü nedeniyle uzlaşma sağlanamadı. Bu süreç zarfında söz konusu 6 mahallenin yüzde 72’si yıkılırken yerine betonarme villa tipli evler yapıldı.
SUR’DA KALMAK İSTEDİLER
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından başlatılan proje ile yerinden edilen mülk sahiplerine üç seçenek sunuldu. Bunlar, “maddi tazminat, TOKİ’nin başka bir bölgede yaptığı binalardan daire verme ve Sur’da inşaatı devam eden evlerden alma” seçeneklerinden oluştu. İlçe sakinlerinin büyük çoğunluğu Sur’da kalmak istediklerini belirterek, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile sözleşme imzaladı.
Aradan geçen zamandan sonra mülk sahipleri, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından çağrılarak evlerinizin olduğu arsalara dükkan yapıldığı ve yasaklı mahallelerde yapımı devam eden inşaatlardan kendilerine ev verilemeyeceği söylendi.
SÖZLEŞME YOK SAYILDI
Sur ilçesinde sokağa çıkma yasakları sırasında zorla boşaltıldıktan sonra yasağın kaldırılmadığı 6 mahalleden Cemal Yılmaz Mahallesinde evi olan Şaban Elçin, sözleşme imzalamalarına rağmen müdürlüğün aldığı karara itiraz etmeleri üzerine kendilerinden dilekçe istendiği ve bu dilekçelerin bakanlığa gönderildiği ve burada reddedildiğini anlattı.
Dilekçelerin reddedilmesine herhangi bir gerekçe gösterilmediğini söyleyen Elçin, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından yeniden çağrıldıklarını söyleyerek, “Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne gittiğimizde kapıdaki güvenlikçiler içeriye geçişlere izin verilmeyeceğini söyledi. Güvenlik ellerindeki kağıtları bize uzatarak Sur’dan gelenlerin bu evrakı doldurup gitmelerine yönelik talimat aldıklarını söylediler. Yüze yakın kişi ile ısrarla muhatap ile görüşmek istediğimizi belirtmemize rağmen muhatap bulamadık” dedi.
3 YIL SONRA SEÇENEKLER DEĞİŞTİ
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü güvenlikçileri tarafından Sur’daki hak sahiplerine verilen belgede, yasağın olmadığı, ancak kentsel dönüşüm kapsamında hakkında yıkım kararı alındıktan sonra yıkılan Lalabey ve Alipaşa mahallerinde yapılan evler için yapılacak kuraya katılma, kıymet taktir raporu üzerinden belirlenen evlerin bedel sözleşmesi üzerinden uzlaşma, Uçkuyular mevkide bulunan ve kura çekimi yapılacak TOKİ konutlarını isteme ve taşınmazlarla ilgili acele kamulaştırma dava sürecini başlatma seçenekleri bulunuyor.
"SUR’U BIRAKMAYACAĞIZ"
Çatışmalar sırasında kaldıkları evlerinin zarar görmediğini, ancak asıl yıkımın Bakanlar Kurulunun almış olduğu kamulaştırma kararından sonra meydana geldiğini belirten Elçin, “Yerinden edilen ailelerin çoğunluğu Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü bünyesinde kurulan uzlaşma komisyonuyla uzlaşamadı. Çünkü ortada bir çözüm yok. Sur gerçek sahiplerine aittir diyoruz ve Sur’a geri dönme taleplerimizin dikkate alınmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.
Elçin, Surluların yeni yapılan evler için istenen yüksek meblağları ödeyecek gücünün olmadığını, ancak buna rağmen insanların borç altına girmeyi göze aldığını ve Sur’dan ayrılma seçeneği konusunda kimsenin rıza göstermeyeceğini belirtti.
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından oyalandıklarını söyleyen Elçin, Sur’dan vazgeçmeyeceklerini belirterek, devam eden yargı sürecine işaret etti.
SUR’DA EYLEM YAPTILAR
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün kendilerine sunduğu seçeneklerin yer aldığı formları eline alan yaklaşık 40 mağdur, dün Sur ilçesi Balıkçılarbaşı mevkiinde bir araya geldi. Mağdurlar, bu maddelerin hiçbirini kabul etmeyeceklerini belirterek, durumu protesto etti.
İsimlerini vermekten kaçınan yurttaşlar, kendi mülkünü istediklerini belirterek, “Kanun, nizam denen bir şey kalmamış. Adalet yok. Eğer adalet olsaydı, halktan yana olması gerekirdi. Derdimizi kime anlatacağız? Evimiz burada, evimizi istiyorum. Kimse imza atmasın. Herkes dirensin kendi evi için. Bu devir böyle gitmez” ifadelerini kullandı.
SUR’UN KAMULAŞTIRILMASI AYM’DE
Sur’daki mülk sahipleri “Acele Kamulaştırma” kararının yürütmesinin durdurulması ve işlemin iptali için Bakanlar Kurulu’nu temsilen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı aleyhine açılan dava, Danıştay 6. Dairesi’nce reddedildi.
Bunun üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz başvurusunda bulunan mülk sahipleri, Danıştay 6. Dairesi’nin ret kararının yasaya ve usule aykırı olduğunu belirterek, kararın iptal edilmesini istedi.
İptal başvurusunu inceleyen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, oy çokluğuyla itirazı reddetti.
Danıştay’ın ret kararından sonra Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP) ve Sur Platformu adına davayı takip eden hukukçular, kararın yasaya aykırı olduğunu belirterek, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu.
AYM’nin başvuruya ilişkin bir karar vermesi beklenirken, ÖHP’li avukatlar buradan çıkacak olumsuz bir sonuç halinde mülkiyet hakkını koruma altına alan Anayasa’nın 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu'na ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne (AİHS) açıkça aykırı olması sebebiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AHİM) başvuru yapacak. (Diyarbakır/MA)