TÜPRAŞ'ta üretim bir süreliğine durdu, işçiler endişeli
Mart ayı sonundan bu yana bir hafta günde 12 saat çalıştıklarını, bir hafta evde kaldıklarını dile getiren Petrol-İş Sendikası üyesi işçiler, belirsizlik nedeniyle endişeli.
Fotoğraf: Evrensel
Turan KARA
Eren SARAN
İzmir
Koç Holding, salgınla beraber taleplerde yaşanan daralmaya bağlı olarak TÜPRAŞ Aliağa tesislerinde üretimi önceki gün başlamak üzere 45 gün durdurdu. İşletme bu süre boyunca kısa çalışma ödeneğinden yararlanacak. Duruş sürecinde bakım faaliyetleri sürecek ve işçilerin bir kısmı normal çalışmasını sürdürecek. Mart ayı sonundan bu yana 1 hafta günde 12 saat çalıştıklarını, bir hafta evde kaldıklarını dile getiren Petrol-İş Sendikası üyesi işçiler belirsizlik nedeniyle endişeli.
Aliağa TÜPRAŞ rafinerisinin 45 günlük duruşunda bakım sürecinin hızlanacağı söylenirken bir süredir idari izinde olan taşeron işçiler de çalışmaya başladı. Risk grubunda olduğu için idari izinde olanların dahi çalışmaya çağrıldığını ifade eden bir taşeron işçisi, yeterli önlemlerin alınmasını ümit ettiklerini belirterek “Başımıza neler gelecek bilmiyoruz. Çalışma başlayacak dediler ve çağrı yaptılar. Bir yandan da endişelerimiz devam ediyor. Virüs bulaşan arkadaşlar olduğunu biliyoruz. Bir aydır izindeydik. TÜPRAŞ duruşa geçince bakım işi sürecek dediler” diye konuştu.
"ÜLKEDEKİ DURUM GİBİ KAYGIYLA BEKLİYORUZ"
Kadrolu bir TÜPRAŞ işçisi ise şunları söyledi:
“Bir aydır bir hafta çalıştım ya da çalışmadım, bazı bölümler duruşta zaten. Kısmi çalışma ödeneğinden faydalanınca emeklilik pirimi yatmıyor tabii, bir hak kaybı söz konusu oluyor. Fabrika 5 Mayıs’ta duruşa geçti ama 2-3 gün sürer durması zaten. Bu durumun nereye kadar gideceğini, nasıl olacağını kimse bir şey bilmiyor. İşin açığı pek de bilgilendirme olmuyor. Ne kadar sürecek nasıl olacak bilmiyoruz. Şimdilik hak kaybı yok gibi görünüyor ama yarınımız belli değil. Yani iş var gel, iş yok evde bekle veya günde 12 saat 1 hafta çalış, 1 hafta evde kal… Bu çalışma modeli nereye kadar gider? Bir de işçi sağlığı ve iş güvenliği konusu daha önemli bir konu haline geldi ama şimdilik kimse bir konuda bastıramıyor. Geçici diyoruz ama ne zaman geçecek bilmiyoruz.”
"SENDİKA MERKEZİ GÖRÜNÜR OLMALI"
Bir başka işçi de, “Şimdi şirketle daha çok karşı karşıyayız, salgının etkisiyle üzerimizdeki yük de fazla. Şimdiye kadar hak kaybı yaşamadık, Sendika merkezi kötü demiyorum ama daha görünür ve yakın olmalı, güven ve cesaret vermeli. Örneğin böyle bir durum yaşanmış, bütün üyeler sendikası tarafından bilgilendirmeli, sendikanın bir açıklaması olmalı” dedi.
Fabrikadaki durumu ülkedeki durum gibi kaygıyla beklediklerini söyleyen işçi şöyle devam etti:
“Şimdilik çok panik havası yok bizde ama endişe çok. Büyük bir faturası olacağını sanıyorum. Ama şimdilik ilk elden hastalık belasından kurtulmaya bakıyoruz. Umarım tamamen geçer bu günler.”
PETROL-İŞ: ASIL AMACIMIZ İŞÇİLERİN SAĞLIĞINI KORUMAK
Petrol-İş Aliağa Şube Yöneticisi Veysel Gündüz, TÜPRAŞ İzmir Rafinerisinin 5 Mayıs itibariyle çalışmayı durdurduğunu, birim birim olacak şekilde sürecin 12 Mayıs’ta tamamlanacağını dile getirdi.
TÜPRAŞ’ta baştan bu yana asıl amaçlarının bütün işçilerin sağlık hakkını güvenceye almak olduğunu ifade eden Gündüz, “Bu konuda salgının başından beri çok sıkı önlemlerin alınmasını sağladık. Servislerden, yemekhane düzenine kadar her konuda düzenlemeler yapıldı. İşçilerin aynı anda yüksek sayıda vardiyalarda bulunmasının önüne geçtik, kronik rahatsızlığı olan arkadaşlarımızı evlerine gönderdik. Bir hafta çalışma bir hafta tatil gibi bir düzen oluşturuldu, bakım grupları 14’er günlük çalışma düzeniyle çalıştılar ve sonuçta vaka görülmemesinde bu çalışma düzeninin olumlu yönde etkilerini gördük. Ücret anlamında da şu ana kadar bir kayıp yaşamadık. Kronik rahatsızlığı olanlar, çocukları olan kadın işçiler, engelli işçiler zaten yaklaşık 60 gündür evlerindeler ve ücret anlamında herhangi bir kayıpları olmadı” dedi.
"EMEKLİLİK PRİMLERİ YATIRILAMIYOR"
Üretim duruşuyla beraber TÜPRAŞ patronunun kısa çalışma ödeneğine başvurduğunu söyleyen Gündüz, şunları dile getirdi:
“TÜPRAŞ işvereni mavi ve beyaz yaka olmak üzere herkes için kısa çalışma ödeneği başvurusu yaptı Buradan gelen ödeneğin üzerini, primler dahil olmak üzere işveren tamamlayacak. Ama yasadan kaynaklı bir sıkıntımız var, çünkü kısa çalışma ödeneğinde işçilerin yalnızca Genel Sağlık Sigortası yatırılıyor, emeklilik primleri yatırılamıyor. İşveren istese de bu primleri yatıramıyor. İşçi arkadaşlarımızın en büyük kaybı emeklilik primlerinin yatmayacak olması oldu.”
TÜPRAŞ’taki bu duruşun ülke sanayisine de etkisi olacağını ifade eden Gündüz, “Yakıtta ciddi bir ÖTV ve KDV olduğunu düşünürsek devletin gelirlerinde bir düşüşe neden olacaktır. İşveren zaten bir kayıp yaşıyor, petrol şirketleri genelde ocak ayında anlaşmalarını yapıyorlar. O günden bugüne petrol fiyatlarının geldiği durumu da göz önünde bulundurunca işverenin bu noktada kayıpları oldu. Direkt olarak değil ama endirekt olarak, akaryakıt ürettiğimiz için ülke ekonomisine de ciddi olumsuz etkileri olacaktır. Makine yağları üreten tek rafineriyiz, buna bağlı olarak yan sanayiyi de etkileyecektir. Bunun boyutu ne olacaktır sorusunun cevabı ise tam olarak elimizde yok” diye konuştu.