324 gün ölüm orucu sürdüren İbrahim Gökçek hayatını kaybetti

Grup Yorum konserlerinin yasaklanmasına karşı 324 gün ölüm orucu sürdüren İbrahim Gökçek hayatını kaybetti. İnsan hakları örgütleri ile yetkililer arasında yapılan görüşme üzerine 2 gün önce ölüm orucunu sonlandıran Gökçek, hastaneye kaldırılarak yoğun bakımda tedavi altına alınmıştı. Gökçek'in ölüm haberi Grup Yorum'a ait sosyal medya hesabından duyuruldu. Gökçek'in cenazesinin Gazi Cemevi'nde yapılacak törenin ardından Kayseri'ye götürüleceği ve orada toprağa verileceği belirtildi.

Az Önce İbrahim Gökçek'in Kaldırıldığı Hastanede Şehit Düştüğü Haberini Aldık!
Bütün Halkımızın, Gönlü Bizimle Atan Tüm İnsanlığın Başı Sağ Olsun!

— Grup Yorum (@GrupYorum85) May 7, 2020

ÖLÜMÜNDEN ÖNCE MEKTUP YAZMIŞTI

Gökçek, ölümünden önce yazdığı son mektupta, “Davalarımız sürerken Helin ve ben tahliye edildik ancak halkın sahiplenmesine, aydınların, sanatçıların, milletvekillerinin ısrarlı çabalarına rağmen hükümet, taleplerimizi duymazdan geldi. Helin, ziyaretine gelen vekillere, “Bir konser sözü versinler, ölüm orucunu sonlandıracağım” demişti. Vermediler. Cenazesini, vasiyetine uygun şekilde kaldırmamız da engellendi. Şimdi Helin İstanbul’da bir mezarlıkta, toprağının üstünde bir beyaz gelinlikle yatıyor. Yanı başımdaki oda artık boş. Ben ise, bir süredir bütün yaşantımı sürdürdüğüm bu yataktan sonraki yolculuğumun nereye olacağını, bedenimde süren savaşı ölümün mü yoksa yaşamın mı kazanacağını bilmiyorum. Bu savaşa dair bildiğim en güçlü şey, taleplerimiz kabul edilene kadar yaşama tutunarak ölüme yürüyüşümü sürdüreceğim” demişti.

BÖLEK VE KOÇAK DA YAŞAMINI YİTİRDİ

Grup Yorum üyesi, bas gitarist Gökçek, tutuklu bulunduğu Silivri 9 No’lu Kapalı Cezaevi’nde, açlık grevi eylemini 199’uncu gününde ölüm orucuna çevirmişti. Gökçek’in temel taleplerinden biri konser yasaklarının sonlandırılmasıydı. Ayrıca tutuklu Grup Yorum üyelerinin serbest bırakılması ve İdil Kültür Merkezi üzerindeki baskılara son verilmesi de talepler arasındaydı. Gökçek’le aynı taleplerle açlık grevini ölüm orucuna dönüştüren Grup Yorum üyelerinden Helin Bölek 3 Nisan’da, eyleminin 288’inci gününde yaşamını yitirmişti. Mustafa Koçak da “adil yargılanma” talebiyle tutuklu bulunduğu Şakran 2 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde sürdürdüğü ölüm orucu eyleminin 297’nci gününde, 24 Nisan’da yaşamını yitirmişti. Diğer yandan tutuklu avukatlardan Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal da “adil yargılanma” talebiyle ölüm orucunda.

HDP: ACIMIZ ÇOK BÜYÜK

Halkların Demokratik Partisi (HDP), İbrahim Gökçek’in hayatını kaybetmesi ile ilgili açıklama yaptı; “İbrahim Gökçek’i de maalesef kaybettik, acımız çok büyük” dedi.

HDP’nin İbrahim Gökçek ile ilgili açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

“Konser vermek, özgürce sanat yapmak ve adil yargılanmak amacıyla verilen mücadelede bir can daha yitirdik. Birkaç gün önce kamuoyunun yoğun çabası sonucu sesinin duyulduğunu belirterek ölüm orucuna son verdiğini açıklayan İbrahim Gökçek’i de maalesef kaybettik. Acımız çok büyük.

Partimiz dahil olmak üzere kamuoyu İbrahim’i yaşatmak için seferber oldu. Vicdan sahibi herkes harekete geçti. İbrahim ve arkadaşlarının dile getirdiği taleplerin hiçbiri karşılanmayacak talepler değildi. Demokrasinin kırıntısı olan ülkelerde bile bu taleplerin hiç biri tartışma konusu yapılmadan karşılanması gereken taleplerdi. Oysa AKP iktidarı Helin Bölek ve Mustafa Koçak bu uğurda hayatını kaybetmesine rağmen bu taleplere kulak tıkadı, görmezden geldi. Hatta katı bir inat ve yasakçı anlayışla can kayıplarına neden oldu. 3 insanımızı kaybetmiş olmamızın tek sorumlusu ülkeyi “konser verilemez, sanat yapılamaz” hale getiren ardından bu talepleri görmezden gelen AKP-MHP iktidarıdır.

Helin, Mustafa ve İbrahim’i yaşatamadık, onları ölüme gönderen vicdansızlığı kıramadık, ama verdikleri bedelin hepimize yüklediği büyük bir sorumluluk bulunmaktadır. Sanatın, konserin, türkünün, düşüncenin, örgütlenmenin özgürleştiği bir ülke yaratmak vicdan sahibi olan herkesin sorumluluğudur.

Biz de 3 insanımızın anısını böyle anlamlandırıyor ve bunun mücadelesini yükselteceğimizi belirtiyoruz."

İHD: İBRAHİM GÖKÇEK’İN YAŞAMINI YİTİRMESİNİN DERİN ÜZÜNTÜSÜNÜ YAŞIYORUZ

İHD İstanbul Şubesinin açıklamasında ise “İbrahim’in üzüntüsü eklendi Helin ve Mustafa’nınkine” denildi.

İHD İstanbul Şubesinin açıklaması şöyle;

“Grup Yorum ve üyeleri üzerindeki baskı ve yasakların son bulması talebi ile açlık grevi sürdürmekteyken 5 Mayıs günü, 323. gününde eylemine ara veren Grup Yorum üyelerinden İbrahim Gökçek’in de yaşama veda ederek aramızdan ayrılmasının derin üzüntüsünü yaşıyoruz.

3 Nisan günü, açlığının 288. gününde Helin Bölek’in yaşamını kaybetmesi üzerine yaptığımız basın açıklamasında Mustafa Koçak ve İbrahim Gökçek için endişelerimizi dile getirmiş, sürecin uzaması halinde yaşamlarını kaybetme olasılıklarının an be an arttığına dikkat çekmiştik. Nitekim 24 Nisan günü de, adil yargılanma talebi ile başlattığı ölüm orucunun 297. gününde Mustafa’yı kaybettik.  Ve bugün İbrahim ayrıldı aramızdan.

Henüz açlık grevi kritik aşamalara varmadan ve ölümler başladıktan sonra da, yazılı açıklamalarla ve yüz yüze yapılan görüşmelerde resmi yetkilileri defalarca uyardık. Hak ve özgürlüklere yönelik keyfi baskılara son vermelerini, adil yargılanma hakkına yönelik ihlalleri durdurmalarını, Helin’in, İbrahim’in, Mustafa’nın taleplerini kabul ederek sorumluluklarını yerine getirmelerini istedik.

Talep bile olmaksızın devletin güvenceye kavuşturmuş olması gereken bu temel haklar için yaşamını ortaya koymak zorunda bırakılan bu insanların, yaşam haklarının korunmasının da devletin birincil görevi olduğunu defalarca hatırlattık.

Biz söyledik biz duyduk maalesef. Bu süreçte; Bir yandan rejim,   insanların temel hakları yanında yaşam haklarının ihlalini de kendisine hak gördü ve sorumluluklarını çiğnedi. Diğer yandan, toplumsal dayanışma geç hissettirilebildi ve İbrahim’in üzüntüsü eklendi Helin ve Mustafa’nınkine.

Bugün; İbrahim’i de kaybetmiş olmanın derin üzüntüsünü yaşıyor, ailesine, yakınlarına ve toplumsal dayanışma gösteren herkese baş sağlığı diliyoruz. UMUYORUZ Kİ; adil yargılanma talebi ile ölüm orucunu sürdürmekte olan avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal için geç kalınmaz, haklı talepleri kabul edilir ve yaşam hakları korunur. Öte yandan,  başta, Helin, Mustafa ve İbrahim’in yaşamlarını kaybetmelerinden sorumlu olan siyasi iktidar bu suçlarının hesabını verir. Ve bir bütün olarak,  yaşam hakkını riske eden tutum ve davranışlar sorgulanır ve bu süreçten dersler çıkarılır.”

(HABER MERKEZİ)