Futbol kulübünden mahalle tiyatrosuna İspanya’dan bir yerel dayanışma örneği
İspanya’da koronavirüs salgını nedeniyle OHAL bir kez daha uzatılırken, başkent Madrid’in açık tek tiyatrosu, Lavapies mahallesi halkının örgütlediği dayanışmaya sahne oluyor.
İllüstruasyon: Yeyei Gomez / La CuBa Platformu
Kısa zamanda dünyayı dolaşarak günlük hayatımıza ve ciğerlerimize yerleşen yeni tip koronavirüsün, hastalık, endişe ve karantina dışında bir salgın daha yarattı, dayanışma ağları...
Devletler, bir kapitalist öz savunma biçimi olarak, hastalığın uluslararası bir sağlık krizine dönüşmesinin zemini olan sistemi korumayı insanları korumanın önüne aldıkları için işsizliğin, yoksulluğun ve hatta açlığın hızla yükselişe geçtiği bu dönemde, sosyal medya üzerinden ulusal ya da mahalleler ölçeğinde yerel dayanışma inisiyatifleri ortaya çıktı.
Türkiye’deki örneklerini gazetemizden de okuduğunuz bu inisiyatiflerden biri de İspanya’nın başkenti Madrid’in tarihi mahallelerinden Lavapies’de örgütlendi. Tohumu mahallenin futbol klubünde ekilen bu dayanışma ağacının dalları, şu ana kadar 500 aileyi saracak şekilde serpilmiş durumda. Ancak 500 aile daha sırada bekliyor; toprağın suya ihtiyacı sürüyor.
Adı “La CuBa Platformu” ve sloganı “Lavapies cuidando el barrio/ Lavapies mahalleye sahip çıkıyor” olan bu yerel örgütlenmenin gönüllülerinden Antonella Flaqui Bessone, platformu, “Gerçekliği dönüştürmek isteyen güçlerin buluşma noktası” olarak tarif ediyor.
Flaqui Bessone, Evrensel’in sorularını yanıtladı.
İnisiyatif nasıl ortaya çıktı?
Mart ayında, olağanüstü hal başladığında, yerel futbol kulübü “Dragones de Lavapiés” (Lavapiés Ejerhaları) üyeleri, sokağa çıkma kısıtlamasının mahalledeki bazı aileler ve futbolcuların yakınları için ekonomik problemlere neden olacağının farkına vardı.
Kulüp üyelerine konu sorularak bu doğrulandı: 20 kadar aile halihazırda ay sonunu getirme konusunda sorun yaşıyordu, bu yüzden kulüp, kendi merkezinden yiyecek ve temel ihtiyaçları sağlamaya başladı. Ağ büyüdü. Komşular, bağış yapmakla kalmayıp aynı zamanda yapılması gereken gıda teslimatlarına veya dağıtımlara da yardımcı oldular.
Çok geçmeden, yaklaşık 20 aileye yardım olarak başlayan şey yayıldı ve çok daha geniş bir dayanışma ağı haline geldi: Mahalledeki diğer komşulara yardım eden komşulara dönüştü. Toplamda yaklaşık 500 aileye gıda ulaştırıldı.
Yer kısa sürede kiler olarak kullanılmak ve herkesin sağlık güvenliğini sağlamak için çok küçük kalmaya başladı. Böylece, nisan ayı sonunda gıdalar yeni ve daha büyük bir yere taşındı: Madrid’de ve özellikle Lavapiés’de bilinen ve sevilen Teatro del Barrio (Mahalle Tiyatrosu). Daha geniş bir hareket oluşturma zamanı gelmişti. LaCuBa Platformu böyle ortaya çıktı. Mahalliler, Dragones de Lavapiés kulübü ve Mahalle Tiyatrosunun yanı sıra ve ayrıca Madrid Merkez Bakım Ağı ve Sahara için Bir Mikrofon Derneği dahil oldu.
Nasıl örgütleniyorsunuz?
Bu dayanışma kileri, gönüllü olarak çeşitli görevler üstlenen komşulardan oluşuyor. Yani bizler profesyonel değiliz, organizasyon kendiliğinden ortaya çıktı. Bugün 5 ya da 10 kişilik çalışma grupları şeklinde bölünüyoruz, her biri özel bir işlevi yerine getiriyor. Bunlardan bazıları ailelere dağıtılan “cuba” dediğimiz gıda paketlerinin hazırlanmasını, teslim edilmesini, çağrıların cevaplanmasını, iletişim veya diğerlerinin koordinasyonunu içeriyor.
Ayrıca evlerinden çalışan yaklaşık 30 kişiden oluşan bir “vaftiz annelik” sistemimiz var. Her vaftiz annesinin yiyecek dağıttığımız 15 aileyle teması vardır. Günbegün ihtiyaçlarının gelişimini görmek için onlarla koordinasyonu sağlamaktan sorumludurlar. Bu anneler, evde çocuk olduğu için ayrıca çocuk bezi ya da özel gıdaya ihtiyaç bulunması gibi tespitleri yaparak “cuba”ların nasıl gideceğini belirleyen kişiler.
Toplamda, tiyatroda çalışanlardan evlerinden katılanlara kadar gönüllüler olarak 80 kişi kadarız. La CuBa’nın insan gücü, bu ortak proje için birleşmiş her kökenden Lavapiés mahallesi halkıdır.
Daha önce bahsedildiği gibi, çeşitli komşu derneklerinden de destek alıyoruz.
Şu ana kadar neler başardınız?
500 aileye ki bu yaklaşık 2 bin kişi ediyor, gıda ve hijyen konusunda ihtiyaçlarını karşılamaları için yardım etmeyi başardık. Aynı şekilde sokaktaki 300 kişiye de yardım ettik. Tüm bunlar mahallelilerin gönüllü örgütlenmesiyle gerçekleştirildi, ki bu kendi başına büyük bir başarıdır. Fakat kaynaklarımızın yetersizliği nedeniyle hâlâ bekleyen 500 başvurumuz daha var.
Bu yaşananlar kişisel olarak sizi ve ayrıca mahallenizi nasıl değiştirdi?
Bu pandemi hepimizi etkiledi, bir yandan, gizlenmiş bir güvencesizlik ve savunmasızlık gerçeğinin farkına varmamızı sağladı. Öte yandan, güçlerimizi yeniden birleştirdik ve harekete geçtik. Bizler birbirine yardım etmek isteyen çok sayıda komşuyuz. Kapalı kalmak, diğer şeylerin yanı sıra, eylemlerimizi ve olasılıklarımızı gözden geçirmemizi sağlayan bir düşünme zamanı sağladı. Böylece La CuBa, iş birliği yapmak ve gerçekliği dönüştürmek isteyen güçlerin buluşma noktası haline geldi. Bu ayrıca, Madrid’in tüm mahalleleri arasındaki ağları yeniden dokuma ve mahallelerin ortak dokusunun her zamankinden daha canlı olduğunu keşfetmeyi de getirdi.
Koronavirüs salgınının İspanya’da yarattığı son durum nedir?
Virüsün yayılması hem ekonomik hem de sosyal açıdan çok uç bir durum yarattı. İspanya’da, halihazırda üç milyon insan, Kovid-19 salgını kaynaklı sağlık krizi ve ekonomik krizden önce sosyal dışlanma riski altındaydı. Sokağa çıkma kısıtlaması ve aktivitelerin durması, savunmasızlık çatlağını derinleştirdi ve genişletti. Bu durum ve yönetimin yavaş ve kötü tepkisi ile karşı karşıya kalan vatandaşlar, kendimizi korumak için kendiliğinden tepki gösterdik. Etkisinin karantinanın çok ötesine geçeceğine inanıyoruz. Bu nedenle, en savunmasız kesimlere yardım etmek ve dünyanın değiştiğini anlamak için insanların farkındalığının artırılması önemli. (DIŞ HABERLER)
{{399455}}