Prof. Dr. Kayıhan Pala: Yeni karantina ilanları varken "normalleşme" doğru değil
Bursa Uludağ Üniversitesi Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Kayıhan Pala ile hükümetin "normalleşme" planını, olası sonuçlarını ve salgının seyrini konuştuk.
Fotoğraf: Evrensel
Vural NASUHBEYOĞLU
İstanbul
Salgınla mücadelede açıklanan "normalleşme paketi" ile birlikte AVM’ler, berber ve kuaförler açılışa hazırlanıyor. Paketin açıklandığı hafta ise sokak ve meydanlarda sanki salgın bitmiş gibi bir hava ve kalabalık endişe yarattı. YKS tarihi turizmciler için erkene çekilirken, TFF ise liglerin haziranda başlayacağını duyurdu. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da "Salgınla mücadelede birinci dönemi geride bıraktık" dedi. Ancak bu hafta rehavetin yansıması olsa gerek üç gün üst üste test sayıları azalırken vaka sayılarının arttığını gözlemledik.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Kovid-19 İzleme Kurulu Üyesi, Bursa Uludağ Üniversitesi Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Kayıhan Pala ile tüm bunları olası sonuçlarını ve salgının seyrini konuştuk. Normalleşme için atılan adımlarda sürecin erken olduğunu, henüz virüsün sönümlenmediğini ve yayılımın devam ettiğini belirten Pala “Yeni yerleşim birimleri için karantina kararları alınırken 11 Mayıs’ta AVM gibi büyük kapalı mekanların açılması doğru değil” dedi.
HENÜZ KATEDİLECEK YOLUMUZ VAR
Son iki gündür test sayıları düşmüş olmasına rağmen vaka sayılarında küçük de artış gözlemlenmiş olmasının henüz daha katedilecek yolumuz olduğunu gösterdiğini belirten Pala “Biz mart ayında, Türkiye’nin salgın eğrisinde tepe noktasının 20 nisan, sönümlenmenin mayıs ayının son haftasına doğru, haziran’ın ikinci haftasından itibaren de başka bir dalga olmazsa pandeminin etkisinin epey azalacağını öngörmüştük. Bu öngörülerimiz kabaca gerçekleşiyor. Olgu sayısında azalmayı, ölümlerdeki azalmayı memnuniyetle izliyoruz” dedi.
AVM’LERİN AÇILMASI BÜYÜK SIKINTI
Normalleşme takviminin tartışılabileceğini ama şu anda uygulamaya konmasının doğru olmadığını dile getiren Pala “Cep telefonlarımıza bazı mağazalar tarafından ‘Açıldık bekliyoruz’ mesajları atılması Türkiye açısından doğru değil. 11 Mayıs’ta AVM gibi kapalı yerlerin açılması da büyük sıkıntı. Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan verilerle normalleşme tartışması yapılabileceğini düşünmediğini ve yeni karantina uygulaması haberleri geldiğini hatırlatan Pala “Bursa’da kentin henüz en fazla nüfusunun yaşadığı bir ilçede karantina ilan edilmişken AVM’lerin açılmasını tartışmak gerçekçi değil” ifadelerini kullandı. Liglerin haziranda başlayacağının açıklanması ve sınav tarihlerinin öne çekilmesi konusunda ise Pala “Henüz işler yoluna girmeden toplumsal hareketliliği artıracak girişimler ikinci dalga olasılığını gündemimize getirebilir” dedi.
"OSB’LERDE TARAMA BAŞLATILDI, NEDEN?"
Salgın sürecinde emekçi kesimlerin dışında tutulması, üretimin devam etmesinin bazı sıkıntıları gündeme getirdiğine dikkat çeken Pala “ Sağlık Bakanı’nın, Türkiye’nin Wuhan’ı olarak İstanbul’u nitelendirmesi, İstanbul’da ciddi bir sıkıntının olduğunu gösteriyor. İkincisi de yeni açıklandı iş cinayetlerinde pandemi sırasında bir azalma yok. Oysa trafik kazalarına bağlı ölümlerde bir azalma gözlendi ama iş cinayetlerinde bir azalma gözlemlenmiyor. Buradan çıkaracağımız çok önemli sonuçlar var. Türkiye’de vakaların ve ölümlerin hâlâ illere göre dağılımını bilmiyoruz. ‘İstanbul Türkiye’nin Wuhan’ı’ ama ilçelere göre dağılımı bilmiyoruz. Ama şunu biliyoruz bazı organize sanayi bölgelerinde, Sağlık Bakanlığı bir tarama programı başlatmak zorunda kaldı. Bu burada çalışanların ne durumda olduklarını anlamak için miydi yoksa İstanbul’da 65 yaş üstü ve 20 yaş altı evlerinde tutulurken çalışanların organize sanayi bölgelerinde fiziksel mesafeyi koruyamayacak bir biçimde çalışmasına ilişkin vaka kümelenmeleri miydi onları bilmiyoruz” diye konuşarak Sağlık Bakanlığını bir kez daha verileri şeffaf olarak açıklamaya davet etti.
Özellikle sağlık çalışanlarının enfekte olması, yaşamlarını yitirmesi noktasında da bir-iki cümle söylemek isterim. Yani henüz meslek hastalığı ya da iş kazası kabul edilmesiyle ilgili bir adım atılmadı. En ön cephede, özveriyle çalışan insanlar yaşamlarını yitirirken meslek hastalığı ya da iş kazası olarak kabul edilmemesi doğru bir tutum değil. Bunun kabul edilmesi için Sağlık Bakanlığı ve SGK tarafından somut bir adım atılmalı ve topluma bu açıklanmalıdır.
