İş yerlerine maske dağıtımı başladı | Dr. Erol Ünder: Sayı yetersiz
İş yerlerine ücretsiz maske dağıtımı başladı ve işçi başına 15 gün için 20 adet maske verildi. Uzman görüşü, bu sayının çok yetersiz olduğu yönünde.
İstanbul Ticaret Merkezindeki maske dağıtımı ve verilen maske | Fotoğraflar: Evrensel
Türkiye'de, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını boyunca yılan hikayesine dönen maske dağıtımında aksaklıklar sürüyor. İş yerlerine ücretsiz maske dağıtımı başladı ancak işçi başına 15 gün için sadece 20'şer adet maske verildi. Evrensel'e konuşan Dr. Erol Ünder, sayının yetersiz olduğunu vurguladı. Maskenin yüze daha iyi oturmasını sağlayan burun telinin dağıtılan maskelerde bulunmamasının riski artırdığına dikkat çeken Ünder, bilimsel standartlara uygun olarak üretilip üretilmediği bilgisinin de paylaşılması gerektiğine dikkat çekti.
VATANDAŞIN MASKE ÇİLESİ
Koronavirüs salgınının sembolü haline gelen ve virüsün yayılmasının engellenmesinde kritik öneme sahip olan cerrahi maskenin temini, vatandaş için bir mücadeleye dönüştü.
Salgının yayılması sürecinde önce piyasada maske bulma sıkıntısı baş gösterdi ve bununla beraber adet fiyatları fahiş düzeye tırmandı. Kontrolü sağlayamayan iktidar, maskenin ücretsiz dağıtılması talebinin baskısıyla maske satışını yasakladı, ücretsiz dağıtım uygulamasına başladı.
Başta ihtiyacın, e-devlet üzerinden yapılan başvuru sonucu e-pttavm tarafından karşılanacağı duyuruldu. Plana göre başvuranların evlerine kargo ile haftada kişi başı 5 adet maske ulaştırılacaktı. Ancak PTT dağıtımcısı sayısının bu talebi karşılaması imkansızdı ve bu sistem çalışmadı.
Ardından vatandaşların cep telefonlarına özel kodlar gönderileceği ve bu kodlar ile maskelerin eczanelerden ücretsiz olarak temin edilebileceği duyuruldu. Fakat pek çok vatadaşa bu kodlar ulaşmadı. Ulaşanların bir kısmı ise eczanelerde maske bulamadı.
Salgın koşulların ücretli izin taleplerine rağmen çalışmak zorunda bırakılan işçi ve emekçilerin koruyucu ekipman sıkıntısı da sorunlarda başı çekiyordu. Pek çok iş yeri, ekipman temini sorumluluğunu işçiye yükledi. Maskeye ulaşamayan işçi ve emekçiler, risk altında çalışmaya devam etmek zorunda kaldı. Bu süreçte fabrikalardan onlarca pozitif vaka haberi geldi.
Bu aşamada yeni bir kadar alan iktidar, 10 ve üzeri çalışanı bulunan iş yerlerine maske dağıtma kararı aldı. Sigortalı çalışanların maskeye erişiminin bu yolla sağlanması planlandı. Karar doğrultusundan sanayi ve ticaret odaları ile iletişime geçildi ve odalar tarafından hazırlanan listeler valiliklere iletildi. Toplanan listeler ve Devlet Malzeme Ofisine yapılan başvurular doğrultusunda iş yerlerine Sağlık Bakanlığına bağlı Uluslararası Sağlık Hizmetleri A.Ş. (USHAŞ) şirketi tarafından maskelerin ulaştırılması planladı.
Ayrıca nisan ayı başında yasaklanan maske satışı, yeniden serbest hale getirildi. Yarından itibaren yurttaşların cerrahi maskeler, adedi en fazla 1 liradan satın alabileceği duyuruldu.
DAĞITIM BAŞLADI ANCAK…
İş yerlerine maske dağıtımı yaklaşık 2 hafta önce başladı. Kimi kentlerde valilik ve kaymakamlık tarafından görevlendirilen ekiplerle dağıtım yapıldı, kimi yerlerde ise maske dağıtım merkezleri oluşturuldu ve işletmelerin maskeleri gelip alması istendi. Meske ulaşmayan işyerleri de mevcudiyetini koruyor.
İstanbul'daki dağtım merkezlerinden biri, Bakırköy'deki İstanbul Dünya Ticaret Merkezi Kongre ve Fuar Salonu. Maske almak isteyen iş yerlerinin, firma SGK Hizmet Dökümünde kayıtlı bir çalışanının saat 9.00 ile 17.00 arasında merkeze gitmesi gerekiyor.
Firma çalışanına, personel başına 15 gün için sadece 20 maske teslim ediliyor. Ayrıca teslim edilen maskelerde, yüzü düzgün kaplamasını sağlayan ve korumayı artıran burun telinin bulunmaması dikkat çekiyor.
SAYI OLDUKÇA YETERSİZ
Maskelerin niteliğini ve dağıtım adedinin yeterlilik durumunu Dr. Erol Ünder ile konuştuk.
Sayının yetersiz olduğunu söyleyen Ünder, "Eğer kişinin ağız salgıları, tükrük yapısını nomal kabul edersen ortalama 4-5 saatte maske nemleniyor, ıslanıyor. Bu da maskenin gözenekleri tıkanıyor demektir. O zaman geçirgenliği bozuluyor. Bu, ağzımızdan çıkan partiküllerin yanlardan taşmasına neden olur. Uzun süreli kullanımın hiçbir yararı yok" ifadelerini kullandı.
İdealinin maske ıslandıkça, burnun ucu ya da dudaklar ile maskenin iç yapısında nenmlilik hissedildiği zaman değiştirilmesi olduğunu belirten Ünder, mesai saatleri için sabahtan öğlene kadar bir ve öğleden akşama kadar bir olmak üzere en az günde 2 maske verilmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca servis kullanan işçilere gidiş ve geliş için de birer maske verilmesinin önemine dikkat çekti. Mesai saatlerinin uzaması ve imalattan kaynaklı kopma ihtimallerinin de düşünülmesi gerektiğinin altını çizen Ünder, yedek maske de verilmesinin şart olduğunu ifade etti.
BURUN TELİ BULUNMAMASI BULAŞ RİSKİNİ ARTIRIYOR
Burun teli bulunmamasının maskenin yüze yapışmamasına neden olacağını söyleyen Ünder, "Maske ne kadar altından, üstünden, yanından açıkta kalırsa o kadar çok dışarıdan havayı alır. Ağzımızdan da dışarı çıkar. Burun teli sabitleme açısından fonksiyonu artırıcı bir şey. Olmayınca özellikle burnun üst kısmı açıkta kalıyor" dedi.
STANDARTLARA UYGUN ÜRETİLİP ÜRETİLMEDİĞİ BİLGİSİ YOK
Dr. Erol Ünder'in dikkat çektiği bir diğer husus ise dağıtılan maskelerin klasik cerrahi maskelerde olması gereken, bilimsel olarak aranılan özellikleri taşıyıp taşımadığı. Ünder, maskelerin güven içinde kullanılması için Sağlık Bakanlığının, maskelerin bilimsel standartlara uygun olarak üretilip üretilmediği bilgisini paylaşılmasının önemli olduğunu dile getirdi.
Dağıtımda maskelerde hangi koşullarda, hangi standartlarda üretildiğine dair açık bir bilgilendirme yapılmıyor. Maskelerin üzerinde de yalnızca üretici kodu yer alıyor. (İstanbul/EVRENSEL)