07 Mayıs 2020 20:57

Mehmet Tüm, Denizler için yazdı: Mücadelemizde yaşatacağız

CHP'nin 25 ve 26'ncı dönem Balıkesir Milletvekili Mehmet Tüm, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın idam edilişlerinin yıl dönümüne dair bir yazı kaleme aldı.

Fotoğraf: Necdet Onur Arşivi/AA

Paylaş

Mehmet TÜM
25-26. Dönem CHP Balıkesir Milletvekili

Bugün, “tam bağımsız ve demokratik Türkiye” mücadelesinde tutsak düşen Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın darağacında katledilmelerinin 48’inci yıldönümü.

Saygıyla sevgiyle, dinmeyecek özlemle anıyoruz.

*

Denizler’i o günün ifadesiyle “anayasal düzeni yıkmaya teşebbüs eden anarşist, komünist, Marksist-Leninist” suçlamasıyla astılar.

Aradan onca yıl geçtikten sonra bugünkü iktidar sahipleri, Deniz Gezmiş ve yoldaşlarını “terörist” diye yaftalıyorlar.

Elli yıl önce emperyalizmin simgesi 6. Filo’yu protesto eden Denizler’in bugünkü iktidar sahipleri ve sözcüleri tarafından terörist diye yaftalanmaları nedensiz değildir.

Türkiye’de terör ve terörizm kavramları siyasal bağlamından koparılarak, şiddet ve cinayet anlamında 12 Eylül 1980 darbesinden sonra dolaşıma sokuldu.

Biliyoruz ki, tarihin hiçbir döneminde terör ve terörizm kavramları, devletler, uluslar, sınıflar, dinler ve siyasetler üstü bir anlam kazanmadı.

Yine biliyoruz ki, Deniz Gezmiş ve yoldaşları, iktidarı gasp eden faşistlerin iddia ettikleri gibi terörist değillerdi. O günlerde Denizler, Dolmabahçe önlerine demirlemiş, Amerikan emperyalizminin filosunu protesto ediyorlardı. Buna karşılık, İslamcılar ve milliyetçiler kıbleyi Amerikan filosuna çevirip namaza duruyorlar ve namazın ardından devrimcilere saldırıyorlardı. İşte o günlerde kıbleyi Amerikan filosuna çevirip namaza duranlar bugün iktidardalar ve gerek Denizler’i, gerekse bugün aynı uğurda mücadele eden devrimcileri, gazetecileri, yazarları, siyasetçileri ve nice emekçileri “terörist” diye yaftalıyorlar. İdam cezası yürürlükte olmadığı için cezaevlerinde çürümeye mahkûm ediyorlar. Mafya şeflerini, hırsızları, dolandırıcıları “kader kurbanı” diyerek tahliye ediyorlar; yüreği “tam bağımsız ve demokratik Türkiye” için emekçilerle birlikte çarpan devrimcileri, siyasetçileri, sanatçıları cezaevinde tutuyorlar.

Biz de diyoruz ki, Denizler’in ve “bağımsızlık, demokrasi, sosyalizm” için mücadele edenlerin “terörist” ilan edilmeleri, 50 yıl önceki tarihsel saflaşmadan ayrı düşünülemez.

*

Denizler, Türkiye’nin emperyalizmin boyunduruğundan kurtulması ve demokratikleşmesi için mücadele ediyorlardı.

Denizler’in başlıca eylemleri şöyleydi:

- Tam Bağımsız ve Gerçekten Demokratik Türkiye için yürüyüşler mitingler.
- ABD Emperyalizmine, NATO’ya ve 6. Filo’ya Hayır gösterileri.
- Filistin’de İsrail’e karşı savaş.
- Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu’nun kurulması.
- Ankara’da ABD Büyükelçiliği güvenlik kulübesinin silahla taranması.
- Ankara İş Bankası Emek Şubesi’nin soyulması.
- Ankara Gölbaşı’ndaki Amerikan askerlerinin kaçırılıp fidye istenmesi; fidye verilmeyince askerlerin serbest bırakılması.

12 Mart 1971 faşizminin mahkemesi, Denizler’i bu eylemlerden yargılayıp mahkûm etmedi. Öyle olsaydı, Denizler idam edilmezlerdi; eylemlerine karşılık gelen hapis cezalarını yatıp çıkarlardı.

Mahkeme Denizler’i TCK’nin ünlü 146/1 maddesinden yargılayıp idama mahkûm etti; yani anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs suçundan.

Denizler 6 Mayıs 1972’nin sabahında katledildiler. İdam sehpasında korkmadan haykırdıkları son sözleri anarşist, eşkıya veya terörist olup olmadıklarını kavramaya yeterlidir:

“Yaşasın tam bağımsız Türkiye! Yaşasın Marksizm-Leninizmin yüce ideolojisi! Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği! Yaşasın işçiler, köylüler! Kahrolsun emperyalizm!” (Deniz)

“Ben ülkemin bağımsızlığı ve halkımın mutluluğu için şerefimle bir defa ölüyorum! Sizler bizi asanlar şerefsizliğinizle her gün öleceksiniz! Biz halkımızın hizmetindeyiz! Sizler Amerika’nın hizmetindesiniz! Yaşasın devrimciler! Kahrolsun faşizm!” (Yusuf)

“Ben şahsi hiçbir çıkar gözetmeden halkımın mutluluğu ve bağımsızlığı için savaştım! Bu bayrağı bu ana kadar şerefle taşıdım! Bundan sonra bu bayrağı Türkiye halkına emanet ediyorum! Yaşasın işçiler, köylüler ve yaşasın devrimciler. Kahrolsun faşizm!” (Hüseyin)

Denizler nasıl bir mücadele verdiklerini, niçin asıldıklarını idam sehpasını tekmelerken bu sözlerle haykırdılar. Buna karşın devlet psikolojik harp cephesinde Denizler’i siyasal ve hukuki bağlamından kopuk şekilde anarşist ve eşkıya diye yaftaladı.

*

Geçen yıl, partim CHP’nin Balıkesir Altıeylül ilçe kongresinde “Deniz Gezmiş bu ülkenin bağımsızlığı için demokratik bir Türkiye için emperyalizme karşı idam sehpasına gitti, o bir kahramandır, o bir devrimcidir, o bir sosyalisttir…” dediğim için yargılanıyordum. Savcı, 2 yıla kadar hapisle cezalandırılmamı istiyordu. O davanın duruşmasında da söylediğim gibi,

“Sadrazam Damat Ferit’in mahkemesinde Mustafa Kemal suçludur.
Hızır Paşa’nın mahkemesinde Pir Sultan Abdal suçludur.
Amerikan mahkemelerinde Martin Luther King suçludur.
Cahiliye dönemine göre Hz. Muhammed suçludur.
Yezid’in mahkemelerinde Kerbela’da katledilen Hz. Hüseyin suçludur.
12 Mart faşizminin mahkemesinde de Denizler suçludur.”

Bugün de sözlerimin arkasındayım ve ekliyorum:
Osmanlı’nın Bolu Beyi karşısında Köroğlu eşkıya idi!
İşgalcilerin kuklası Padişah ve İstanbul hükümeti karşısında Mustafa Kemal eşkıya idi!
Amerikan uşağı darbeciler karşısında Denizler de anarşist, eşkıya idiler; bugün de terörist!
Ezilen halkların kahramanı Che Guevara ne kadar teröristse Deniz, İbo ve Çayan da o kadar teröristtir!

*

Fasitler 48 yıl önce Denizler’i “anarşist komünist eşkıya” diye assalar da,

O günkü faşistlerin bugünkü torunları “terörist” deseler de,

Halkımız, Denizler’in bağımsızlık, demokrasi, sosyalizm ve halkların kardeşliği için mücadele etmiş devrimciler olduklarını biliyor, türkülerinde ağıtlarında yaşatıyor.

Halkımız, “Deniz mahkemeye düşmüş, avukatı ben olaydım” diyor.

Emekçilerimiz “Oy dere Kızıldere, Böyle Akışın nere, Bizde hal mı bıraktın, Sana can vere vere” diye ağıt yakıyor.

Ölümsüz ozan Mahzuni Şerif de Denizler’i asanları “Köşkün sarayın yıkılsın, Erim erim eriyesin!” diye lanetledi.

Biz de Denizler’i asanları lanetliyor ve Denizler’i mücadelemizde yaşatacağımızı haykırıyoruz.

Saygılarımızla.

ÖNCEKİ HABER

TYS, faşizmin yenilgisinin 75'inci yıl dönümü dolayısıyla mesaj yayımladı

SONRAKİ HABER

Salgın Antep'te en çok işçi semtlerinde yayılmış: Haydi bismillah deyip çalışıyoruz!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa