Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Şerif Demir: AVM'lerin açılması riskli
AVM’lerin açılmasını ve yaratacağı durumu Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Şerif Demir ile konuştuk.
Şerif Demir | Fotoğraf: Evrensel
Cengiz Anıl BÖLÜKBAŞ
Diyarbakır
Koronavirüs salgını sebebiyle kapanan AVM’ler 11 Mayıs’ta açılacak. Türkiye’deki 436 AVM’nin çoğu, içlerinde yer alan market ve eczaneler hariç 1 aydan uzun süredir kapalı durumda. AVM’lerin açılmasını ve yaratacağı durumu Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Şerif Demir ile konuştuk. Demir, AVM’lerin açılmasının riskli olduğunu ve eski rutine dönmeye çalışmanın büyük bir hata olacağını ifade etti.
REHAVETE KAPILMAMAK GEREK
Kovid-19 salgını ile ilgili açıklanan rakamlardaki azalmanın sevindirici olduğunu ancak rehavete kapılmamak gerektiğini vurgulayan Demir, “COVID-19 salgın eğrisinde bir düşüş görülse de salgının hâlâ devam ettiğini unutmamak gerekir. Durumun ciddiyetini ortaya koymayan açıklamalardan sonra ne yazık ki toplum üzerinde bir rehavet yarattı ve herkes dışarı çıkmaya başladı. Açıklamalar sonrası dışarıdaki kalabalıkları ve fiziki mesafeye uyulmadığını gördük. Bir yandan salgını kontrol altına aldık her şey normalleşiyor” söylemleri yapacaksın bir yandan da topluma evde kalmalarını dile getireceksin. Bugün bir azalma varsa fiziksel mesafe ve sokağa çıkma kısıtlamaları tedbirleriyle olmuştur” dedi.
ÇALIŞANLAR VE GİDECEKLER AÇISINDAN RİSK
Durum buyken kalabalığın en fazla olacağı ve riskini en yüksek olacağı AVM’lerin açılmasının yanlış ve erken olduğunu dile getiren Demir, şunları söyledi: “Önlemler alınacak dense de bunun nasıl olacağını bilemiyoruz. Hem çalışanlar açısından hem de gidecek olan kişiler için büyük risk taşıyor. Aynı şekilde kuaför, berber ve güzellik salonları için de risk var. Çok yakın mesafede çalışıyorlar. Maske takma zorunluğu olduğu halde maskeye ulaşmak ve temin etmede hâlâ büyük bir sıkıntı varken bizleri kaygılandırıyor ve daha temkinli davranmak gerektiğini düşünüyoruz.”
Bugünden normal yaşama dönmeyi beklemenin gerçekçi olmadığını belirten Demir, "Henüz aşısı olmayan, herhangi bir tedavisi bilinmeyen ve toplum içinde bulaşılığı çok yüksek olan bir virüs ile karşı karşıyayız. Ekonomik ve başka gerekçelerle karantina koşullarının gevşetilmesi halkın sağlığını hiçe saymak demektir. Çok dikkatli olunması gereken zamanlardayız. 2. ve 3. dalgayı yaşamamak için normalleştirme adımlarının gerçekçi ve bilimsel verilere göre halkın sağlığını önceleyen bir yaklaşımla atılması gerekir" dedi.
NORMALLEŞME BAYRAM SONRASINA BIRAKILMALI
Sürveyans ve filyasyon sisteminin etkili ve aktif bir şekilde yapılması gerektiğini belirten Demir, "Her ilin epidemiyolojik haritası çıkarılmalı, vaka sayıları değerlendirilip ona göre planlama yapılmalı. Toplumdaki taramaları ve vaka takipleri genişletilmeli, bulaşın önüne geçilmesi gerekir. Maske sorunu bir an önce çözülmeli vatandaşın ücretsiz ve kolayca ulaşabilmesi sağlanmalıdır. Ramazan Bayramı da göz önüne alınarak normalleşme adımları bayram sonrasına bırakılmalıdır. İşyerleri açılıp insanlar sokaklara geri dönerken vatandaşın fiziksel mesafe ve kişisel hijyene dikkat etmesi gerekir. Ellerin yüzle temasından kaçınmak, elleri yıkamak, kalabalık ortamlara girmemek, kamuya açık alanlarda maske takmak gerekir" ifadelerini kullandı.
