09 Mayıs 2020 06:43

Yönetime göre, 18 hasta tutuklunun bulunduğu Şırnak Cezaevinde her şey yolunda

HDP, Şırnak Tabip Odası ve İnsan Hakları Derneği’nden bir heyet, Şırnak Cezaevi yönetimiyle görüştü.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Şırnak Cezaevi yönetimiyle görüşen heyete yer alan Avukat Büşra Demir, kendilerine herhangi bir Kovid-19 vakasının bulunmadığının paylaşıldığını belirterek, tutuklularla görüşemediklerinden dolayı önlemleri yerinde gözlemleyemediklerini söyledi. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP), Şırnak Tabip Odası (ŞTO) ve İnsan Hakları Derneği’nden (İHD) bir heyet, koronavirüs (Kovid-19) salgını tehdidi altında olan tutukluların durumlarına ilişkin geçtiğimiz günlerde Şırnak T Tipi Kapalı Cezaevi yönetimiyle görüştü. Tutuklu yakınlarının kaygılarını cezaevi yönetimiyle paylaşan heyet içerisinde yer alan İHD Hapishaneler Komisyonu üyesi avukat Büşra Demir, yaptıkları görüşmenin detaylarını paylaştı. 

CEZAEVİNDEKİ DURUM

Devletin gerekli önlemlerle salgının önünü alma gibi bir sorumluluğunun bulunduğuna dikkati çeken Av. Demir, cezaevlerindeki tutuklulara tüm temizlik malzemelerinin ücretsiz verilmesi gerektiğini vurguladı. Cezaevi yönetimiyle yapılan görüşmede banyo ve tuvalet gibi ortak alanların her gün dezenfekte edilip edilmediğini sorduklarını paylaşan Demir, yönetimin “Türkiye’de pozitif vakaya rastlanıldığı tarihten beri, salgınla ilgili çok sıkı tedbir aldıklarını, hapishanenin sürekli dezenfektan edildiğini, koğuşların iki günde bir temizlendiğini, zaruri sağlık malzemelerinin mahpuslara verildiğini dile getirdiler. Salgınla ilgili düzenli test yapıldığı, şu ana kadar ne mahpuslarda ne de kurum personelinde pozitif vakaya rastlanılmadığı cezaevi yönetimince dile getirildi’’ şeklinde cevap verdiğini aktardı. Demir, ancak görüşme yasağı devam etmesinden kaynaklı tutuklularla görüşme yapamadıklarını ve önlemlerin yeterli olduğuna dair herhangi bir gözlem yapamadıklarını belirtti. 

HASTA TUTUKLULAR

Şırnak’taki cezaevinde 18 hasta tutuklu bulunduğunu söyleyen Demir, görüşmede hasta tutuklulara dönük alınan tedbirlerin de gündeme geldiğini dile getirdi. Demir, şunları söyledi: “3 Mayıs’ta, 27 yıldır hapishanede olan Hepatit B ve Çölyak hastası Nesimi Kalkan ile ilgili Şırnak Şubemize bir başvuru yapıldı. Çölyak hastalığı tanısı olan hastaların ömür boyu glutensiz diyet yapması gerekmektedir.  Kalkan, diyet yemeğinin verilmemesi gibi nedenlerle mağdur edilmiş, son yıllarda kendisine 12 parmak bağırsağı ülseri teşhisi de konmuştur. Önümüzdeki günlerde Kalkan’ın ailesinden sorunun çözülüp çözülmediğini öğreneceğiz. Yine, hasta tutuklulardan Şadiye Yanık, Saadet İdin ve Yahya Altun’un durumunu da görüştük.’’

SU SORUNLU 

Cezaevi kantinindeki ürünlerin pahalılığı gibi sorunları da yönetimle konuştuklarını kaydeden Demir, şöyle devam etti: ‘’Yönetim kantindeki eşyaların fiyatlarının kendi inisiyatiflerinde olmadığını, tüm hapishanelerde standart bir fiyat uygulandığını dile getirdi. Cezaevi yönetimi hapishanede sıcak su sorunu yaşandığını kabul etti. Ancak, sıcak su verilmesi konusunda keyfi davranmadıklarını cezaevinin bulunduğu yer ve Şırnak koşulları nedeniyle bu sorunun yaşandığını, sıcak su sorunun çözülmesi için çalışmalar yaptıklarının dile getirdi. Yönetim, sosyal faaliyet kapsamındaki atölye faaliyetlerinin kısıtlamasının ise pandemi sürecinden kaynaklandığını belirtti. Normal koşullarda bu hakların kullandırıldığını ifade etti.”

ÖNERİLER

Demir, son olarak özellikle hasta tutukluların tahliye edilmesini belirterek, buna ilişkin şu önerilerde bulundu:

  • Hapishanelerde bulunan ağır hasta mahpusların tümü tam teşekküllü herhangi bir hastane raporuna istinaden derhâl salıverilmeli, tedavileri ailelerinin yanında sürdürülmeli ve sağlık sigortası devlet tarafından karşılanmalıdır.
  • Adli Tıp Kurumu sağlık sebebiyle infazın ertelenmesi raporlarında son ve tek merci olmaktan çıkarılmalıdır.
  • Sağlık sebebiyle infazın ertelenmesi kararlarında Cumhuriyet savcılarının takdir yetkisi kaldırılmalı, hastanelerin verdiği raporlar esas alınarak, cezaların infazları ertelenmelidir.
  • Hasta mahpusların infaz ertelemesi önündeki ‘toplum güvenliği bakımından tehlike’ kriteri kanundan çıkarılmalıdır.
  • Hasta mahpusların infaz ertelemesinin önünde engel teşkil eden infaz kanununun 25. maddesindeki ‘infaza ara verilemeyeceğine’ dair düzenleme ile 107’inci maddenin 16 fıkrasındaki düzenleme kaldırılmalıdır.
  • Türkiye, AİHM’in Hayati Kaytan’a ilişkin verdiği kararı uyarınca mahpusların müddetnamelerinde yaşları ve sağlık durumlarını dikkate almalı.
  • Türkiye, AİHM’in Gülay Çetin’e ilişkin verdiği kararda belirttiği hususlara uymalı. Hasta mahpusların tahliye edilmemesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 3’üncü maddesinin ihlali olduğu hatırda tutulmalıdır.
  • Cumhurbaşkanının sağlık sebebiyle mahpusları af yetkisini düzenleyen genelgesi değiştirilmeli.
  • Cumhurbaşkanı ağır hasta mahpuslar ile ilgili yetkisini ayrım gözetmeksizin kullanmalıdır.” (Şınak/MA)
ÖNCEKİ HABER

Annesi, Ayşe Karaman'ın mezarını ziyaret etti: Hukuk savaşında pes etmeyeceğim

SONRAKİ HABER

Van'da esnaf satış yapamıyor, yurttaş ihtiyacını alamıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa