Mandalina üreticisi: Üretici perişan, düzenli bir tarım politikası gerekiyor
Hatay’ın Erzin ilçesinde mandalina üreticiliği yapan Nejdet Sökmen ile devletin narenciye ve tarım politikalarını konuştuk.
Cihan ÇELİK
İstanbul
Türkiye’de tarım alanında üretim yapanlar maliyetlerle başedemiyor, tüketiciler de tarladan pazara gelene kadar yükselen fiyatlar nedeniyle almakta zorlanıyor. Hatay’ın Erzin ilçesinde mandalina üreticiliği yapan Nejdet Sökmen ile üretirken ve tüketirken neden bu kadar zorlandığımızı ve tarım politikalarına dair üreticilerin önerilerini konuştuk.
Türkiye’de bir yılda yaklaşık 3 milyon ton narenciye üretimi yapılıyor. Erzin, 400 ila 500 bin ton arasında narenciye üretebiliyor. Ancak üretici devletten üretim ya da teşvik desteği alamıyor. Sökmen devletin üretici yerine aracıya (tüccar, ithalat ve ihracat yapan firmalar) destek vermesini ve tarım politikalarını eleştiriyor: “Devletin düzenli bir tarım politikası yok. Düzenli bir politikası olsa zaten dışardan saman ve et ithal etmez. Benim de bu ürünüm bahçede dalında kalmaz. Niğde’de patates üreticisi, Karadeniz’de fındık üreticisi, bizim bölgede narenciye üreticisi hep perişan.”
2019 yılında mandalinanın kilosuna 50-60 kuruş masraf yaptığını anlatan Sökmen, ürünü tüccara 75 kuruşa satabilmiş. Bu fiyat, ürünün çeşidine bağlı olarak 1 liraya kadar yükselmiş. Gübrenin tonunu geçen yıl 620 liraya alırken bu yıl 1250 liraya alabilmiş. İlaç, aşı, gübreleme, budama, mazot, su ve elektrik, tarım işçilerinin yevmiyeleri derken üreticinin elde ettiği kar, maliyetlerini karşılamamış.
Üreticilerin önerisi ise devletin alım garantisi vermesi, üreticiye doğrudan destek verilmesi, gübre, ilaç gibi masraflarının bir kısmının devlet tarafından karşılanması, ihracatın önünün açılması oluyor. Nejdet Sökmen önerilerine bir de belediyeleri ekliyor ve belediyelerin halk pazarı kurarak üretici ile tüketiciyi aracı olmadan buluşturmasının herkes için kazançlı olacağını vurguluyor.