10 Mayıs 2020 00:42

Sermaye ve bahisçiler için futbolcu sağlığı hiçe sayılıyor

Futbolda liglerin Haziran'da başlaması kararının doğruluğu tartışılırken futbolun bir temas oyuna olduğuna dikkat çeken spor yazarları ve hekimler alınan kararın yanlış olduğunu söyledi.

Fotoğraf: DHA

SPOR

Paylaş

Vural NASUHBEYOĞLU
İstanbul

Futbolda, liglerin 12-13-14 Haziran’da yeniden başlama kararı tartışılırken Beşiktaş Futbol Takımında bir futbolcu ve çalışanın koronavirüs testinin pozitif çıktığı açıklandı. 2. Lig Ekibi Sancaktepespor’da ise 9 kişide koronavirüs tespit edildi. Beşiktaş Kulübünden yapılan açıklamada futbolcu ve çalışanın tedavi sürecine derhal başlandığı, antrenmanların ise askıya alındığı belirtildi.

Liglerin haziranda başlatılması kararını ve futbolda yeni koronavirüs vakalarını gazetemize değerlendiren Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Sinan Adıyaman, liglerin haziranda başlayacağının açıklanmasının doğru olmadığını belirterek “Bu karar kumarcılar ve bahisçiler için alınmış, halk sağlığı hiçe sayılmıştır” dedi.

Ajansspor Haber Müdürü Kenan Başaran ise, futbolun bir temas oyunu olduğuna dikkat çekerek TFF Başkanı Nihat Özdemir’in ligler haziranda başlayacak açıklamasına rağmen olası bir olumsuzlukta sorumluluk üstlenmek istememesine dikkat çekti.

Evrensel Yazarı Mithat Fabian Sözmen ise bu şartlarda kaç futbolcunun sahalara kendi hür iradeleriyle çıkacağını sorarak, futbolun sahalara geri dönmesini beklemenin sermayenin zorbalığı ve bencilliğinden başka bir şey olmadığını söyledi.

ADIYAMAN: BU KARARI TFF VEREMEZ

Sağlık Bakanlığının liglerin başlamasına ilişkin ‘Türkiye Futbol Federasyonunun kararı ve sorumluluk kendilerinin’ açıklamasını topu taca atmak olarak niteleyen ve eleştiren Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Sinan Adıyaman, futbolun bir temas oyunu olduğunu ve bu kararla hem futbolcuların hem de tüm halkın sağlığının tehlikeye atıldığını söyledi. Sevindirici olarak vaka ve kayıpların azaldığının gözlemlendiğini ancak Sağlık Bakanlığı elindeki tüm verileri açıklamadığı için salgının durumuna ilişkin net konuşamadıklarını anlatan Adıyaman, herkesin sıkıldığını ve normale dönme isteğini anlayışla karşıladığını belirterek şunları ekledi: “Ancak ‘normalleşme’ adımları epidemiyoloji biliminin gerekleri, sağlık çalışanları ve halkın sağlığı sağlanarak atılmalıdır. Bunun kararını da TFF başkanı veremez” diye konuştu. Eğitimi MEB’e, AVM’leri AVM’cilere, futbolu TFF’nin kararına bırakarak salgınla mücadele edilemeyeceğini ifade eden Adıyaman “Henüz geçmiş bitmiş bir şey yok. Normalleşme adı altında rehavetin sonuçları tüm toplum için ağır olur” uyarısında bulundu.

"VİRÜS PLANLARI SEKTEYE UĞRATIYOR"

Evrensel Yazarı Mithat Fabian Sözmen ise Almanya’dan İngiltere’ye, ABD’den Çin’e pek çok ülkede yeni sezona dair mayıs, haziran gibi kulağa fazla iyimser gelen takvimler açıklandığını belirterek “Ancak hayatın -yani Kovid-19’un- gerçekleri bu planları sekteye uğratıyor. Geçtiğimiz hafta perşembe günü toplanan ama aynı gün Orlando Pirates’tan Ben Motshwari’nin testinin pozitif çıkmasıyla, kesin bir takvimin belirlenemediği Güney Afrika’da olduğu gibi. Ya da son derece şüpheli bir ‘plan’ açıklayan Türkiye gibi. Daha lig başlamadan Beşiktaş’tan, Sancaktepe’den koronavirüs haberleri alıyoruz” dedi.

"SERMAYE ZORBALIĞI VE BENCİLLİĞİ"

Bu şartlarda futbolun, sadece ekonomik kaygılarla ya da ‘Ülkenin moralini yükseltmek’ gibi uydurma motivasyonlarla sahalara geri dönmesini beklemenin sermaye zorbalığı ve bencilliğinden başka bir şey olmadığına işaret eden Sözmen “Güney Kore’de ilk örneklerini gördüğümüz, seyircisiz maçlar, ‘sosyal mesafeli’ gol sevinçleri, eldivenli teknik direktörler vs. ‘Dostlar alışverişte görsün’ önlemleri. Futbol gibi korakor bir temas oyununda bu tip tedbirler komik olmanın ötesine geçmiyor” değerlendirmesinde bulundu.

ÖRGÜTLÜ OLMA HATIRLATMASI

“Kaç futbolcu gerçekten yeşil sahaya hür iradesiyle çıkacak? Onların aileleri ne olacak? Kulüp çalışanları, gazeteciler, sektörün adı anılmayan diğer emekçileri ne olacak?” diye soran Sözmen, koronavirüs için henüz aşı, ilaç yokken futbola geri dönüşün futbolcuların zoraki hizmete koşulması ve futbolu yöneten milyarderlerin çıkarlarına hizmet edeceğine dikkat çekti. Peki bu tecrübe futbolculara ve bu sektörün tüm emekçilerine kendilerinin de örgütlü olmasının, sendikanın zorunluluğunu hatırlatır mı diye konuşan Sözmen “Terim gibi figürlerin bu süreçte yaptıkları açıklamaların arkasında durması gerekir. Yoksa o açıklamalar da haybeye yapılmış demektir” dedi.

"İDDİA VE YAYINCI KURULUŞ MU BASTIRIYOR?"

Kenan Başaran (Ajansspor Haber Müdürü): Sağlık Bakanı ve Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı arasında üç diyalog yaşandı. Bakan ‘Biz karar almadık’ dedi. Sonraki gün Federasyon Başkanı ‘Şimdilik 12 Haziran’da başlamak üzere karar aldık, bakanımıza sunup, yola devam edip etmemeyi kararlaştıracağız” dedi. Bunun ardından bakan bir açıklama daha yaparak ‘Bunun sorumlusu sizsiniz’ dedi. Şunu kaçırıyor TFF, bu oyun temas oyunu. Yani, temas arttıkça vaka sayısı artıyor, temas azalınca düşüyor.

Benim gördüğüm siyaset ve federasyon arasında bir anlaşmazlık olduğu. Tam da bu aşamada siyaset ve bakanın ‘Futbol oynanabilir ya da oynanmaz’ demesi gerekir. Bu karar federasyona bırakılmayacak kadar önemli. Avrupa’da siyaset konuya dahil oluyor. Berberin bile açılıp kapanmasına siyaset karar veriyorsa futbola niye vermiyor. Fiziki mesafe korunarak çalışmalar başladığı halde takımlarda vakalar ortaya çıkmaya başladı. Yarın toplu idmanlar olacak.

"FUTBOLCULAR İSTEMİYOR"

Ajansspor olarak 50 futbolcuya ne düşündüklerini sorduk. Yüzde 64’ü ‘Lig oynanmasın’ dedi. İkinci ve üçüncü ligde de kulüpler federasyona dilekçe verdiler “Birinci tercihimiz oynanmasın illa oynanacaksa en erken 11 Temmuz’da başlasın’ dediler. Futbolcu istemiyor, ikinci, üçüncü ligler istemiyor, ‘futbol ailesi’ diye bir kavram kullanıyorsunuz neden ailenizin sesine kulak vermiyorsunuz. Oynatacaksanız da TFF Başkanı olarak bunun sorumluluğunu alacaksınız ama bunu da almıyorsunuz. Oynanması kararında herhalde üç gerekçe var: 1- Kulüpler maddi olarak zorda, 2- İddia kanadı oynatılmasını istiyordur, 3- yayıncı kuruluş istiyor. Başka bir gerekçe gözükmüyor.