Emek Hareketi: Soma’dan salgına, işçileri öldüren anlayış sürüyor
Emek Hareketinden Mühendis Mimar ve Şehir Plancılar, Soma’da 301 madencinin can vermesine neden olan anlayışın bugün salgın koşullarında da sürdüğünü belirtti.
Fotoğraf: Evrensel
Emek Hareketinden Mühendis Mimar ve Şehir Plancılar, 13 Mayıs 2014 tarihinde 301 maden işçisinin üretim zorlaması nedeniyle iş cinayetine kurban gittiği hatırlatarak "Tıpkı bugün, Covid-19 sürecinde, üretimin devamlılığının sağlanması ve dolayısıyla kapitalist/emperyalist sistemin ayakta kalması için işçilerin emekçilerin yaşamları hiçe sayılması, iş cinayetlerine kurban gitmeye devam etmeleri gibi” dedi.
ÖZELLEŞTİRME VE DENETİMSİZLİK
Emek Hareketinden Mühendis Mimar ve Şehir Plancılar taraından yapılan açıklamada Soma katliamının nedenleri sıralandı:
- Maden havzasının planlanmasının, arama, hazırlık, üretim ve sevkiyatın tek elden yapılması yerine; maden havzasının parçalanarak taşeronlara verilmesi,
- Arama, hazırlık, üretim ve sevkiyatın planlanan termine göre yürütülmesi yerine; şirket kârına kâr katmak için aşırı üretim yapılması,
- Proje denetiminin ilgili devlet kurumları ve şirket tarafından yapılmamış olması,
- Ocağa giriş ve çıkışların düzenli olarak kayıt altına alındığı, işçilerin vardiya çalışma sürelerinin belli olduğu çalışma yaşamı yerine; dayıbaşı gibi ilkel ve kuralsız çalışma yaşamının sürdürülmesi,
- Denetimsiz, kuralsız, esnek biçimdeki çalışmanın karşısında duracak işçilerin haklarını savunacak sendikal bir örgütlenme yerine; çözüm ortağı, diyalogcu ve işbirlikçi sendikal örgütlenmesi.
"KATLİAMDAN SORUMLU ŞİRKET KURTARILDI"
İş cinayetinin yaşandığı maden işletmesinde; arama, hazırlık ve üretim çalışmalarının devam ettiğine dikkat çekilen açıklamada, “Ocak bir başka firmaya devredilmiştir ve bu firma ocaktaki maden ekipmanını sökerek ocağı terk etmeye hazırlanmaktadır. Bu durum da göstermektedir ki; ilkel şartlar altında yapılan üretim zorlaması iş cinayetinin nedenidir” denildi. Dönemin Başbakanı Erdoğan’ın katliam sonrası 1800’lü yıllarda yaşanan iş cinayetlerini örnek göstermesinin iş cinayetinin yaşandığı maden işletmesinde ortaçağ koşullarında üretim yapıldığının itirafı olduğu hatırlatılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Maden işletmesi sahibi, sebep olduğu iş cinayetinde yaşamlarını kaybeden işçi başına altı gün içeride yatmadan salıverilmiştir. Şirketin elindeki sahalar kamunun ortaklığı bulunan bir şirkete devredilmiştir. Borçlar ödenmiştir. Şirket kurtarılmıştır.”
"ÖRGÜTLENİRSEK SAĞLIĞIMIZI VE CANIMIZI KORURUZ"
Katliam sonrası 1999 depremi ve bugün salgın dönemi gibi milat olacak sözü verildiği belirtilen açıklamada, “Bu tam da koca bir tekelci burjuvazi aldatmacası ve yalanıdır. 13 Mayıs 2014 tarihinden bu yana her yıl Soma’da iş cinayetinde kaybettiğimiz işçilerimizin altı katından daha fazla işçiyi iş cinayetlerine kurban vermekteyiz. Salgın döneminde üretim durdurulmayıp, işçiler zorla çalıştırılmaya devam ettirilerek ölüme yollanıyor” dendi. Nisan ayında 103’ü Kovid-19 nedeniyle olmak üzere 220 işçinin can verdiği ifade edilen açıklama şöyle devam etti: “İşçilerin hayatı patronların kâr hırsına feda edilmektedir. İş cinayetlerinin son bulması için insanca yaşanacak bir çalışma ortamının sağlanması gerekmektedir. Bu ortamın sağlanması bizim ellerimizdedir. Gücümüz vardır. Birlikte hareket edersek; işyerlerinde örgütlenerek, işçi sağlığı ve iş güvenliğini denetleyecek bir örgütlenme sağlarsak sağlığımızı ve canımızı koruruz.” (İstanbul/EVRENSEL)