Emekli Maden İşçisi ve Sanatçı Fahri Bozbaş: Yaratıcılıkta pupa yelken açmalıyız

İsmet AKYOL
Zonguldak

Fahri Bozbaş Emekli Maden İşçisi… Tiyatro Arın ve Kömür Karası müzik grubunu kuran Bozbaş, salgın günlerinde sanatsal faaliyetlerine evinde devam ediyor. Bozbaş “Yeni temalar, yeni biçimler bularak yaratıcılıkta pupa yelken açmalıyız. Sanatçılar, yeni keşifler yaparak dünyanın emekçilerden yana değişebileceğini gösteren eserler yaratmalı.” diyor.

Salgın öncesinde tiyatro çalışmalarınız devam ediyordu. Bu süreç çalışmalarınızı nasıl etkiledi?

Korona günleri öncesi kültür sanat alanındaki buluşmalarım; el ele, göz göze, nefes nefeseydi. Daha çok tiyatro için programlarım vardı. Yani insan odaklı. Çaycuma Belediyesi Tiyatro Topluluğunu çalıştırıyordum. İki ayı drama ve oyunculuk atölye çalışması ile geçen dört aylık süre sonrası 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü’nde sahneleyeceğimiz ‘Sevgili Doktor’ oyununu bilinmez bir tarihe ertelemiş olduk. Emekli, işçi, öğretmen, memur, işsiz... 20 oyuncu heyecanla karantina günlerinin biteceği günü bekliyoruz.

Peki salgın sanatçıların üretimlerine nasıl yansıyacak.  Neler söylemek istersiniz?

Müzik, tiyatro... Hep mesafenin sıfır olması gereken sanat alanları. Biz kendimizi bu zorunluluğa uymaya şartlandırarak ne üretebiliriz? Aslında ne ve kimler için üreteceğimiz hemen aklımıza gelmeli! İşçiler için, emekçiler için, sağlık çalışanları için... Çünkü onların mesafesi sermayenin istediği “Çarklar dönecek” mesafesi. Yani tam da virüsün bulaşma mesafesi. Tarım işçileri, göçmenler, mülteciler için... Çocuklar için, barış için, gelecek güzel günler için... Şiirler, şarkılar, oyunlar üretebiliriz.

İnsanlık tarihinde yaşadığımız bu sürece benzer büyük salgın hastalıklar yaşandı ama bu süreçlerde romanların veya tiyatro oyunlarının, şiirlerin yazıldığını görüyoruz. Daha ne kadar evde kalacağımız belli değil. İnternet ortamında birçok olanağımız var. Konu belli! Yeni temalar, yeni biçimler bularak yaratıcılıkta pupa yelken açmalıyız. Kitap okumaya, araştırmaya bol zaman var. Sanatçılar, yeni keşifler yaparak dünyanın emekçilerden yana değişebileceğini gösteren eserler yaratmalı. Bu eserleri kolektif çalışma ile ortaya çıkarmak için olanaklar mevcut. Yaşam sevincimizi yükseltecek bu fırsatı çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor.

Müzikle de ilgileniyorsunuz… Salgın geçtikten sonra neler yapmayı planlıyorsunuz?

‘Kömür Karası’ müzik grubu olarak şarkılarımızı notaya almak ve yeni konser planlarımız vardı. Bunları maalesef erteliyoruz. Oturduğumuz binanın alt katında atıl durumda bir mekanı temizledim, badana yaptım. Kitaplarımın çoğunu, müzik aletlerimi, ses düzenini yerleştirdim. Küçük bir sahne planım var. Onu uyguladıktan sonra kısa oyun kayıtları yapacağım. Salgın geçtikten sonra müzik kayıtları düşünüyorum. Rüştü Onur ve Muzaffer Tayyip Uslu’nun şiirlerinden yaptığım besteler ilk sıralarda olacak.

Sanatsal etkinliklerin devam edebilmesi için talepleriniz nelerdir?

Birçok iş alanında olduğu gibi sanat çevresinde de işsizlik sarmalı büyük. Oyuncular Sendikası bu konuya ilişkin bir duyuru yaptı. Bazı sanat birlikleri kamuoyu oluşturmaya çalışıyor. Bu konuda devletin bir an önce gereğini yapması, sanatsal alanda emek sarf eden ve işsiz kalarak mağdur duruma düşen insanların maddi manevi taleplerini karşılamalıdır.

Şair Bülent Güldal: Atmosfer saydığım çevremdeki gerçeklerden şiir soluyorum

Usta Yazar Gülsüm Cengiz: Doğrularımı dayatmak yerine, alımlamayı okura bırakıyorum

Pınar Öğünç: Salgının herkesi eşitlediği halüsinasyonu usandırdı

Müzisyen Hüsnü Arkan korona günlerini anlattı: Asıl dünyayla karşılaştık