13 Mayıs 2020 03:00

Emeğimiz oyuncağınız değildir

Emeğimizi bu denli hor görüp sırf kendi çıkar ve rantınız uğruna oyuncak misali oynarken nasıl olur da yine emeğimizi size emanet etmemizi beklersiniz?Emeğimiz oyuncağınız değildir...

Fotoğraf: Flickr

Paylaş

Zana TURGUT

Van

İlk cümlesi "Bilimin ve aklın ışığında elimizden gelen bütün gayreti ekibimizle göstereceğiz" olan Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, görev başına geldiğinde öğrenciler bilimsel bir eğitim alabileceklerini düşünüp umutlandılar. Peki, bilimin ve aklın gösterdiği yolu ne derece takip ettiler? Merak konusu.İçerisinde bulunduğumuz bu pandemi sürecinde öğrencilerin psikolojilerinin yeterince alt üst olduğu göz önündeyken eğitim sistemindeki hafife alınamayacak kadar önemli değişikliklerin yapılması bize gösteriyor ki iktidar, patronların ranttan elde edeceği kazancı öğrencilerin geleceğine tercih etmeyi bırakmadığı sürece, bu ülkede bilimin ve aklın ışığında ilerlemek oldukça zor.Eğitim sistemindeki hafife alınamayacak olan bu değişikliklerin öğrencileri nasıl etkilediğini, geleceklerinde neye mal olduğunu anlatmak için seslerini duyurmaya çalıştılar. Bunlardan herhangi biri olan üniversite öğrencisi Evin; uzaktan eğitime erişimi olmayan öğrencilere "Kayıt dondurun" diyen bir sistemin, gençlerin hayatlarını, geleceklerini, hayallerini bu kadar basite indirgememelerini, bir neslin geleceği ile oynandığının farkına varmaları gerektiğini, diğer yandan bu bozuk sistemin en önemli çarklarının biz öğrenciler olduğunu hatırlatmak istiyor. Bu hatırlatma bütün üniversite öğrencilerinin ortak düşüncesi.

SORUNLARA KÖR BİR İKTİDAR

Peki ya son zamanlarda mağduriyetin en dibini gören hayallerini gerçekleştirmek (birer diplomalı işsiz olabilmek (!)) için bütün hayatlarını ilgilendiren sınavın bir top misali o tarihten bu tarihe atılmasına ne demeli? Son bir haftadır gündemden düşmeyen YKS sınavının öne alınması bizleri, hayallerini bu sınava bağlayan öğrencileri, nasıl mağdur ettiğini göremeyecek kadar kör mü bu sistem veya iktidar? Belli ki kör... Öyle ki lise son sınıf öğrencisi olan Rojbin, kendilerine tanınan imkânların son derece yetersiz olduğunu hatta onun gibi çoğu arkadaşının bu durumdan yakındığını dile getirirken bu çürümüş sistemin anlara dayattığı ani değişiklere rağmen bu sınava girmek zorunda olması gerektiğini vicdansızlık diye nitelendiriyor.Emeğimizi bu denli hor görüp sırf kendi çıkar ve rantınız uğruna oyuncak misali oynarken nasıl olur da yine emeğimizi size emanet etmemizi beklersiniz?Emeğimiz oyuncağınız değildir...

ÖNCEKİ HABER

Gökyüzüne bakan insan

SONRAKİ HABER

Nasıl normalleşeceğiz?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa