Nasıl bir gazetecilik eğitimi?
Medya kuruluşlarının, kâr amacı güden bir sektör halini aldığını da söylemek mümkün. Haberin meta oluşu, haber değerinin ve içeriğinin değişmesine neden oluyor.
Needpix
Burak PINAR
Kocaeli Üniversitesi
Koronavirüs sürecinde daha da önemli hale gelen doğru habere ulaşma kaygısı içten içe elzem bir hale geldi. “Kime güveneceğiz, doğru olan kim?” vb. birçok soru ile birlikte aslında hakkımız olan doğru habere ulaşmakta yaşadığımız sıkıntılar bizlere bir doğrudan çok gerçek habere toplum olarak ne kadar ihtiyacımız olduğunu göstermiş oldu. Mesleğe adım atmamıza aylar kala bir gazetecilik öğrencisi olarak sıra arkadaşlarıma bu konu hakkında neler düşündüklerini, fikirlerinin neler olduğunu üç soru ile sormak istedim. Malum salgın yüzünden bu mini röportajı sosyal mesafeyi korumak adına Whatsapp uygulaması üzerinden yaptık.
Koronavirüs sürecinde daha da önemli hale gelmiş olan doğru habere ulaşma kaygısıyla beraber bizlerin nasıl bir gazeteciliğe ihtiyacı var?
Berfin: Her zaman vurgulandığı gibi doğru yansız ve dürüst haberciliğe ihtiyacımız var. Hükümet tarafından gelen verilerin çarpıtılmadan lanse edilmesi gerekiyor. İçinde yaşadığımız bu olağanüstü dönemde evlerimizden çıkamadığımız ve habere çok ihtiyaç duyduğumuz için gerçek dürüst haberlere gazeteciliğe ihtiyacımız var.
Hasan: Gazetecilik doğası ve pratikleri nedeniyle zaten taraflı bir meslek ve bu yüzden de doğru habere ulaşmak her açıdan zor. Günümüzün sistemi olan kapitalizm ile beraber medya kuruluşlarının, kâr amacı güden bir sektör halini aldığını da söylemek mümkün. Haberin meta oluşu, haber değerinin ve içeriğinin değişmesine neden olmaktadır. Haberin meta oluşu değişmediği sürece doğru habere ulaşma kaygısı devam edecektir. Gazetecilere de düşen görev olabildiğince tarafsızlığa yakın ve kamunun yararını düşünerek haber yapmasıdır.
Devrim: Bir kere çok fazla yalan haberin piyasaya sürüldüğü kamuoyunda korku ve paniğin getirdikleriyle beraber gazete televizyon, haber siteleri daha fazla tık alabilmek ve izlenmek için vatandaşı yanlış haberlere yönlendiriyor, doğru haberler de üretilemiyor. Bağımsız, hem sermaye hem de fikir anlamında yani siyasi taraf tutmayan gazetelerin televizyonların haber sitelerine ne kadar ihtiyaç duyduğumuzu gördüğümüz zamanlardayız. Sermaye ya da siyasi bir fikre sahip olmayan kesimlerden doğru haberleri görmek mümkün olabilir ama eğer hizmet ediyorlarsa, sadece reklam ve propaganda görüyoruz. Bu yüzden böyle dönemlerde çok fazla doğru habere ulaşamamak ne yazık ki büyük bir kaygı.
EĞİTİMDE SORUNLAR SİLSİLESİ
Gazetecilik okuyan, iletişim fakültesi öğrencisi olarak buna uygun bir eğitim aldığını düşünüyor musun?
Devrim: Düşünmüyorum, şu an bile fiili olarak gazetecilik yaptığım için çok fazla eksiğimizi görüyorum. Ben 4 yıl boyunca İletişim Fakültesinde Gazetecilik Bölümünde bu işin akademisyenlerinden almış olduğum eğitim ile gazetecilik yapamıyorum. Teorik diye verdikleri, teori değilmiş ya da teoriyse bile yeterli değil, işimi görmüyor.
Didem: Elbette ki bu pandemiden dolayı almam gereken eğitimi almıyorum. Pandemi olmasa bile gereken eğitimi aldığımı düşünmüyordum. İletişim fakültelerin yetersizlik konusunda eksikliği çok. Bazı öğrenciler uygulamalıydı derslerimiz diyerek endişe duyuyor. Bizim de uygulamalı olması gereken derslerimiz var ancak tabii ki de uygulamalı olarak görmüyoruz. Yüz yüze bile hak ettiğimiz eğitimi almamız zor iken uzaktan eğitimle iyice zorlaşıyor. Bu noktada biz gazetecilik öğrencilerinin zaten sahaya hazır olmadığımızı söyleyerek buna uygun bir eğitim almadığımızı düşünüyorum.
Berfin: Kendi fakültemdeki hocalarımın gayretlerini görüyorum ancak okulun altyapısındaki yetersizlikler sebebiyle uygun bir eğitim aldığımı düşünmüyorum. Bir diğer boyutta ise şöyle bir durum var örneğin kendi üstümden vermem gerekirse eğer Covid-19 sebebiyle İstanbul’dan kaçıp köyüme geldim. Altyapı problemi olduğu için internete erişimim zor ve bu durumda birçok dersime giremiyorum. Okulun kendi altyapısını bir kenara bırakırsak benim internet erişiminde yaşadığım zorluktan dolayı yeterli bir eğitim alamıyorum. Buna uygun bir çözüm önerisi getirilmeliydi.
“PSİKOLOJİK OLARAK DA ZORLANIYORUZ”
Online eğitim süreci eğitimlerinin içerikleri açısından nasıl devam ediyor? Yeterli buluyor musunuz?
Hasan: Olağan zamandaki notların aynısı veriliyor. Ders işleyişlerinde de bir değişiklik yok. Ders takibi ve kendini derse verme şansı çok aza iniyor. Ayrıca öğrencinin ruh halinin de bu duruma etkisi var. Sonuç olarak ortada virüs gerçeği var ve her insan nasıl etkilenirse öğrenci de bundan etkileniyor. Bu yüzden hocaların biraz daha öğrencinin yanında yer alması ve destek çıkması gerek. Uzaktan eğitim sistemi bence tamamıyla bir fiyasko çünkü bu olağanüstü ortamda böyle bir şey gerekli miydi tartışma konusu.
Berfin: Hocalarım eski düzende derslerine devam ediyorlar, elbet eksikler var. Bu konuda ne dersem havada kalacak. Zor bir süreç herkesin birbirini alttan alması gerektiğine inanıyorum.
Devrim: Ben yeterli bulmuyorum, çok faydalı olduğunu da düşünmüyorum. Sonuçta öğretmen ve öğrenci arasındaki ilişki kopmuş durumda. Normalde sınıfta anlık olarak iletişim kurabiliyorduk ama burada sadece sınırlı şekilde iletişim kurabiliyoruz. Hocalar izin verdikçe konuşuyoruz. Saatlerimiz belli değil, gün içinde hem psikolojik olarak hem de ev hali olarak çok müsait olmadığımız için eğitime pek katılamıyoruz. Böyle giderse öğrencilerin eğitimden kopacağını düşünüyorum.