13 Mayıs 2020 03:00

Aşk 101: Bunu mu izliyorsun cidden?

Önümüzde bir dönemi anlatan gençlik dizisi durunca ister istemez herkesin izleme isteği de buna oranla artıyor. Aşk 101 izleyiciye nasıl bir yapı üzerine kurulu ve nasıl mesajlar vermeye çalışıyor.

Görsel: Aşk 101 dizisinin Youtube fragmanından alınmış ekran görüntüsü

Paylaş

Cansu CEYLAN

Boğaziçi Üniversitesi

Aşk 101, fragmanının ilk dönmeye başladığı günden beri (özellikle genç) dizi seyircisi tarafından dört gözle bekleniyordu. Televizyon dizilerinin sıradan, banal, “düşük” eğlence olduğu konusunda bir ortaklık varken internet dizileri de hayatımıza daha fazla girdikçe bu yargılardan payını alıyor. Türkiye yapımı internet dizileri de birkaç örneği dışında kabul edilebilir eğlence hiyerarşisinin en altına doğru itiliyor. “Ay bunu mu izliyosun?​” sorularına karşın dizilerin içinden çıktığı toplumsal koşulların, duygusal atmosferin ipuçlarını verebileceğini, başka analiz kapılarını açabileceğini aklımızdan çıkarmamak gerek. Öte yandan hatrı sayılır bir izleyici kitlesini çeken yapımlara böylesi bir bakışın üstenciliğini geçtim, 5 dakika izlediğimiz sürede bizi de içine kattığını çoğumuz deneyimlemiştir. Bu noktada bu yapımların hangi değerleri kullandığını, hangi duyguları harekete geçirdiğini anlamak da bize düşüyor.

FAKİRLER ZENGİN, ZENGİNLER MUTSUZ

Aşk 101, okul müdürünün keyfi uygulamalarına ve kendilerini okuldan atma girişimlerine karşı bir araya gelmiş 5 gencin hikayesini anlatıyor. Sinan, Kerem, Eda, Osman ve Işık, liselerine ayak uyduramıyor, gelecek kaygısı ve aile beklentileri arasında kendilerini bulmaya çalışıyor. Entelektüel Sinan, saldırgan Kerem, okulun güzel kızı Eda, girişimci Osman ve çalışkan Işık aslında gençleri merkezine alan diğer dizilerden oldukça tanıdık olduğumuz tipler.

Bu karakterlerin ekonomik durumları ise dizide küçük ayrıntılar olarak karşımıza çıkıyor. İlk bakışta hal ve hareketlerinden, giyimlerinden, hayat tarzlarından daha fakir, “semt çocuğu” olduğunu düşündüğümüz Kerem’in babasının holding sahibi olduğunu öğreniyoruz. Ama Keremlerin evde huzurun ve mutluluğuna rastlayamıyoruz; Kerem babasıyla bitmek bilmeyen bir çatışma içinde. Öte yandan Kerem’le taban tabana zıt Osman, çok küçük detaylardan anladığımız üzere şoför bir baba ve temizlikçi bir annenin oğlu, aynı zamanda grubun parayla en içli dışlı olanı. Girişimciliğin bugünkü gibi bir ideal olarak koyulmadığı “90”larda Osman, girişimci-esnaf rolünü üstleniyor; ödev satmaktan tutalım okul kantinlerini kiralamaya birçok işe girişiyor, iyi de para kazanıyor. Zengin fakat mutsuz, ailesi tarafından sevilmeyen Kerem ile fakir fakat mutlu, ailesi tarafından el üstünde tutulan Osman aslında son dönemde dizilerde gördüğümüz bir temayı tekrar karşımıza sürüyor: Dizilerdeki zenginler, aile içinde oldukça mutsuz, çeşitli entrikalar yaşıyor (bunun en uç örneği Yasak Elma dizisi); fakirler, geçinemiyor olsa da evde mutluluğu buluyor. Sonuç olarak hem karakterler hem de biz seyirciler, “İyi ki zengin, elit değiliz. Başımıza neler gelebilirdi.” diyerek resmedilen korkunç derecede büyük eşitsizlikleri gönül rahatlığıyla izliyoruz.

DÜNDEN BUGÜNE KIZLAR YURDU, KAVAK YELLERİ, AŞK 101

Peki Aşk 101 nasıl bir “gençlik dizisi”? Türkiye’de gençlik dizilerinin geçmişine baktığımızda birçok örnek verebiliriz. Benim aklımda en çok yer edinen gençlik dizilerinden ikisi Kızlar Yurdu ve Kavak Yelleri. Kızlar Yurdu, üniversiteli genç kadınların ailelerinden uzakta yaşadıkları üniversite hayatlarındaki sorunları, genç kadınlar arasındaki arkadaşlıkların nasıl dayanışmaya dönüştüğünü ele alıyordu. Yurt yaşamından, harç parasını denkleştirmeye hepimizin yaşadığı birçok sorun genç kadınların renkli dünyasından aktarılıyordu. Bu çerçevede Kızlar Yurdu, üniversitelilerin yaşadığı birçok sorunu konu edinirken açık olmasa da bir eşitsizlik resmine, bu sorunları çözebilecek bir arayışa kapı aralıyordu.

Kavak Yelleri ise belki de Türkiye’deki gençlik dizileri içinde bir geçişi temsil ediyor. Üniversite sınavı ve gelecek kaygısı dışında soyut ve kısmen fetişleştirilmiş bir aşk-arkadaşlık çerçevesinde dönen dizi, önceki örneklerine baktığımızda gençlerin günlük sorunlarını bırakalım, aşk ve arkadaşlık ilişkilerinde yaşadığı karmaşık sorunlara dahi değinmekte zorlanıyordu. Bu açıdan Kavak Yelleri, dizideki karakterlerin genç olması ya da üslubunun gençlere yönelik olması dışında gençlere bir şey vaat etmiyordu.

BİR TEK ADAM HİKAYESİ

Aşk 101’e geldiğimizde ise Kızlar Yurdu ve Kavak Yelleri’ni örnek vererek kategorilendirdiğim gençlik dizilerinin bir hibridi olarak karşımıza çıkıyor. Aşk 101’de okul yönetiminin ve hocaların keyfi uygulamalarına karşın okula devam etmek isteyen beşlimiz, bir oyun kurarak kendilerine çıkış yolu yaratmaya çalışıyor. Fakat bu çıkış yolu, Kızlar Yurdu’nda gördüğümüz adalet arayışından, köşeleri belli eşitsizliklerden çok daha farklı. Zira Aşk 101’in sonu da yaşadıkları bu krizin adil yollarla çözülemeyeceğini, adalet arayışının kendisinin boşuna olduğunu söylüyor. Işık ve Eda’nın yıllar sonra karşılaştıklarındaki diyaloglarında bu krizin, uyum sağlayamamanın, Sirman ve Akınerdem’in Poyraz Karayel üzerine dedikleri gibi, bir varoluş biçimine, normal hayat koşuluna dönüştüğünü görüyoruz. (Sirman & Akınerdem 226) Öte yandan Kavak Yelleri’nin somut bir karşılığı olmayan aşk-arkadaşlık atmosferi, Aşk 101 atmosferinin temelini oluşturuyor.

Aşk 101’den en çok aklımda kalan şey okul müdürünün öğrencilerin psikolojisine ve hayat koşullarına hiç de aldırış etmeden kendi iktidarını sağlama almak için beşliye yaptıkları. Okul müdürlerinden devlete, toplumsal yaşamın dört bir yanına yayılmış bir tek adam hikayesinde adaletsizliğe, dışlanmışlığa, keyfi uygulamalara karşı bireysel, oyunvari hikayeler de bu dönemde önümüze en çok sürülen hikayeler oluyor. Çünkü diziler de bizzat yaşadığımız toplumsal ve duygusal koşulların içinden çıkıyor. 

KAYNAKLAR

Akınerdem, Feyza, ve Nükhet Sirman. "Melodram ve Oyun: Tehlikeli Oyunlar ve Poyraz Karayel'de Bir Temsiliyet Rejimi Sorunsalı."Monograf7 (2017).

 

ÖNCEKİ HABER

İbrahim Gökçek’in cenazesinde gözaltına alınanlar serbest bırakıldı

SONRAKİ HABER

Özel gereksinimli bireylerin en az göründüğü dönem

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa