Sağlık Bakanı Koca: Pandemide AVM kuyruğuna girmek çikolatayla diyet bozmaya benzemez
Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısının ardından konuşan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Pandemi sürecindeyiz. AVM kuyruğuna girmek risktir, çikolatayla diyet bozmaya benzemez" dedi.

Fahrettin Koca | Fotoğraf: Aytuğ Can Sencar/AA
İLGİLİ HABERLER

Fahrettin Koca Türkiye'nin R0 değerinin 1,56 olduğunu açıkladı, R0 değeri nedir?

Türkiye'de koronavirüs: 3952 ölüm, 143 bin 114 vaka | Öne çıkan gelişmeler (13 Mayıs)

Türkiye'de koronavirüsten yaşamını yitirenlerin sayısı 3 bin 894'e yükseldi
Koronavirüs Bilim Kurulu, saat 15.00'te yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadelede son durumu değerlendirmek üzere video konferans yöntemiyle toplandı. Toplantının ardından açıklama yapan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Bir pandemi sürecindeyiz. Alışveriş kuyruğuna girmek, pazar yerine tedbirsiz karışmak risktir; çikolatayla diyeti bozmaya benzemez. Çok sağlıklı, belirti göstermeyen biri size hastalık bulaştırabilir" dedi. Koca ayrıca şu an Türkiye'nin R0 değerinin 1,56 olduğunu açıkladı.
Vaka sayıları ve hastaların durumunun ele alındığı toplantıda, tanı ile tedavi konusunda dünyadaki ve Türkiye'deki gelişmeler değerlendirildi ve önlemler ele alındı.
May 13, 2020
Toplantı sonrası konuşan Koca'nın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"TEDBİR AKLIN MECBURİYETİDİR"
"Sekiz haftasını geride bıraktığın koronavirüs ile savaşında dünyanın sana hayranlık duyduğunu bilmeni istiyorum. Türkiye'nin başarıları dünyada bilim insanlarının ilgi konusu. Dünyanın öteki ucundan doktorlar Türkiye'deki meslektaşlarından bilgi alıyor.
Dünyanın imrendiği başarının kahramanlarını görmek için gözünüzü başka yere çevirmeyin, bu başarının sahibi tedbirlere uyduğunuz ölçülerde sizlersiniz. Bu başarının sahibi sorumluluğu tek tek yerine getiren 83 milyondur.
Bugüne kadar 294 bin insanın ölümüne neden olan, ekonomisi çok güçlü, hayat standardı yüksek ülkelerde topumsal düzeni dize getiren bir salgındır. Bu salgının 21. yüzyılın tarihine geçecek büyük bir olay olduğundan artık çok eminiz.
8 haftalık mücadele uzun ve yorucu değildir, her günü kritik, yarın bugünden önemlidir. Tedbirlere uyarak geçirdiğimiz 8 haftadan sonra riskli bir gün bile tabloyu değiştirebilir.
Kontrolü elden bırakmamıza yetecek bir zaman değildir. Daha ötesi risk alınmış bir an bile hayatlara mal olabilir. Karıştığımız kalabalıktan, girdiğiniz kuyruktan salgın yeniden uç verebilir. Tedbir aklın mecburiyetidir."
"SALGIN BİZİ KONTROLLÜ YAŞAMAYA ZORLUYOR"
"Koronavirüs salgını 2. Dünya Savaşı'ndan sonra aynı anda tüm dünyanın konusu olan ilk olaydır. 2. Dünya Savaşı'ndan sonra en çok insanın öldüğü ilk küresel ölçekli olaydır. Aynı anda tüm kıtalara yayılan ilk salgındır. Koronavirüs küresel dünyanın küresel salgınıdır. İnsanlık daha önce böylesiyle karşılaşmamıştı.
Salgın bizi hareketi sınırlamaya, izole olmaya, insanlarla aramıza fiziki mesafe koymaya, kontrollü yaşamaya zorluyor. "
"ŞU ANKİ ŞARTLARDA SALGIN KONTROL ALTINDA"
"Günlük test kapasitemiz 50 bine ulaştığı halde hastalığın gerilemiş olması sebebiyle bu şekilde bir test ihtiyacı doğmuyor.
Kovid-19'u düşündürecek şikayeti olanlara, pozitif vakalarla teması olanlara test yapılması bulaşma hızını düşürmüştür.
Hastalığın toplum içinde bulaşma yollarının kesilmesinde uyguladığımız strateji önemli oldu. Bugün sayıları 6 bin 930'a ulaşan filyasyon ekiplerimiz 722 bin kişiye ulaştılar. Hastalığın yayılımını kaynağın hareketinden takiple kontrol altına aldık.
10 Mart'tan itibaren uygulanan filyasyonla tedbir ve tedavi birbirini tamamladı, izolasyon sayesinde risk yönetildi.
Maske kullanımıyla, solunum yoluyla bulaşan virüse karşı ciddi önlem alındı.
10 Mart'taki ilk vakayla başlayan süreçte hepimiz üzerimize düşeni yaptık.
29 Nisan'da günlük test sayısı 43 bin 498'e çıktı. Testteki artışa rağmen yeni hasta sayısı azaldı.
Salgının 5. haftasından itibaren istikrarlı bir iyileşme içindeyiz. Şu anki şartlarda salgın kontrol altında."
"VİRÜSE FIRSAT TANIRSAK BİR AY ÖNCESİNE DÖNEBİLİRİZ"
"Geçen hafta olumlu net bilgiler ışığında Türkiye koronavirüsle mücadelede birinci dönemi tamamlamıştır, ikin dönemin ilk günlerindeyiz dedim.
Başarı ilk dönemde olduğu gibi yine tedbirlere bağlıdır.
Virüsü taşıyan insanların tamamının izolasyon altında olduğunu düşünmek tehlikelidir. Virüs tam bilemeyeceğimiz bir dönem boyunca aramızda varlığını sürdürecektir.
Son verilerin açıkça ortaya koyduğu gibi 1 hafta öncekinden çok daha iyi durumdayız. Buna rağmen tekrar ediyorum, salgın hastalıklar fırsat tutkunudur, virüse bu fırsatı tanırsak bir ay öncesine dönmek ihtimal dahilindedir.
Örnek olduğumuz dünyaya bu sefer ders olabiliriz, güç bizdeyken buna izin vermeyelim.
Uyarılarımızın hiçbiri korkudan medet ummuyor, uyarılarımız toplum olarak bir sağduyu örgütlenmesine işaret ediyor, uyarılarımız salgın karşısında davranışın akla uygunluğu üzerinde duruyor.
"BİR PANDEMİ SÜRECİNDEYİZ"
"Bazı gündelik hevesler de 'Bu kadar olsun' diye karşılanabilir ama bir pandemi sürecindeyiz. Alışveriş kuyruğuna girmek, pazar yerine tedbirsiz karışmak risktir. Çikolatayla diyeti bozmaya benzemez. Çok sağlıklı, belirti göstermeyen biri size hastalık bulaştırabilir, siz virüsü ondan alıp başkasının hastalığına sebep olabilirsiniz."
"TÜRKİYE OLARAK MÜCADELEMİZİN İKİNCİ DÖNEMİNDEYİZ"
"Bir kısmı endişe, bir kısmı somut tedbirlerle geçen 8 hafta bizi geleceğe bağlayan sağlam köprünün ayakları olmalıdır. 8 hafta istersek ne güçlükleri yeneceğimizin kanıtıdır.
Türkiye olarak dünyada önce mücadelemizin ikinci dönemindeyiz. Geldiğimiz nokta o kadar umut verici ki çalışanların sağlığını korumak için test laboratuvarları açıyoruz. Bakanlık olarak yeni yaşamın gerektirdiği sağlık standartlarını oluşturuyoruz.
Süreç tipik normalleşme değil, eski günler tam olarak geri dönmüyor. Salgın bir hayat biçimi getirdi ve nelerin mümkün olduğunu gösterdi.
Bugün artık müzik grupları konserlerini her üyenin kendi bilgisayarından internet üzerinden veriyor. Büyük kurumlarım toplantıları video konferanslarla yapılıyor.
Bu dünya Vuhan öncesi dünya değil, yeni normaller, yepyeni imkanlar keşfediyoruz."
"KONTROLLÜ SOSYAL HAYAT"
"Kesin olan şudur: Tarihteki tüm salgınlar gibi yeneceğiz. Tedbir kabiliyeti yüksek bir grup olarak yeni hayatımızı hemen kurmalıyız.
Salgın sürecinde doğan tedbirli hayat tarzına kontrollü sosyal hayat diyoruz. Bu hayat, söylediklerimizin yalın ifadesidir, hepimizin ortak katkılarıyla gelişecektir.
Yeni hayatımızda AVM'lerdeki kalabalıklar, stadyum kalabalıkları, üç kişinin yan yana oturduğu koltuklar, tam kapasite çalışan asansörler olmamalıdır.
Bu mücadelenin profesörleri, bizler kontrollü sosyal hayatı ikinci dönemin stratejisi olarak görmekteyiz.
Beklentimiz bugüne kadar olduğundan çok daha sıkı biçimde uymanızdır.
Virüsün bulaşma kabiliyetinin yüksek olduğu kesindir.
Birey olarak her birimiz için kontrollü hayat maske artı sosyal mesafe demektir. Aynı zamanda riskli ortamlardan uzak durmak, günlük hayatımızı ise riski minimalize edecek şekilde düzenlemektir. 'Bir şey olmaz' cümlesinin üstünü çizmenizdir.
Başarıyla uygulanması kurumların katkılarına, alacakları tedbirlere bağlıdır. Bu sosyal alanın yeniden düzenlenmesiyle mümkün olacaktır.
Örneğin ulaşımda yeni bir oturma düzenine gidilmesi kaçınılmaz gözükmektedir. Virüsün yayılmasına elverişli her ortamın düzenlemesi kontrollü sosyal hayatın kapsamındadır.
Virüsün yayılmasına, bireyler iççin risk oluşturmasına elverişli her ortamın düzenlenmesi bu kapsamdadır. Kontrollü sosyal hayat bireyler için kolaylaştırıcıya sahiptir.
"Hayat Eve Sığar mobil uygulaması riskler konusunda baştan bilgilendiriyor. Örneğin hizmet almak istediğiniz bir ortamda son 3 gün içinde pozitif tanı konu biri bulunmuşsa risk rehberiniz sizi uyarıyor. Bugün kullanıcısı sayısı 10 milyonu bulmuştur.
Yerel yönetimlerden özel sektöre hayatın tüm taraflarına sorumluluk düşmektedir. Bu yeni döneme tam olarak girebilmiş değiliz. Bu 8 haftanın pandemi şartlarıyla mücadele açısından kısa bir dönem olduğunu tekrar hatırlatmalıyım.
Zorunluluk yoksa dışarı çıkmayalım, işimiz ya da ihtiyaçlar için dışarı çıkmışsak yoğunluğu az yerleri tercih edelim. Tedbirleri esnetenleri ya da risk yokmuş gibi davrananları uyaralım.
Kontrollü sosyal hayat, salgınla mücadelede sorumluluğun paylaşıldığı hayattır. Bu noktada sağlamamız gereken şey güçlü istikrardır.
Sağlık ordumuz bu istikrarı güçlü şekilde gösteriyor, devlet kurumları bakanlığımızın geliştirdiği tedbirlere duyarlı. Salgını kontrol altına aldık, sosyal hayatı da kontrol altına alabilirsek güzel günler göreceğiz, güneşli günler."
SORU-CEVAP
Yabancı turistlere yönelik bir tarama olacak mı?
Nasıl bir özellikle sezonun açılmasıyla tedbirlerin devam edebileceği ile ilgili plan yapıldı. Turizm Bakanlığımız ile geliştirdiğimiz yaklaşımlar oldu. Bayramdan sonra kontrollü olmak kaydıyla yurt dışından gelişleri test yaparak götürme eğilimindeyiz. PCR testi ile bunları yapmak istiyoruz.
AVM'lerde dikkat çekici kalabalıklar, trafik yoğunluğu arttı. İkinci dalgayı tetikler mi? Vuhan'da da yeni vakalar olduğu iddiası var?
Maskenin ve 1,5 metre mesafenin ne kadar önemli olduğunun altını çizdim konuşmamda. Yer yer bu kurallara uyulmadığını görüyoruz. Bunların asla olmaması gerekiyor. Uymayanları uyarabiliriz. Bu toplumun genelini ilgilendiren bir salgın. Bu tedbirlere uyma konusunda gayret içinde olursak ikinci dalgayı önlemiş oluruz. Yoksa kaçınılmaz son öyle olur. Bu dönemin kontrollü bir sosyal hayat dönemi olduğunu, maske ve mesafe kuralını hepimiz bilmeli.
Bağışıklık haritası...
Bağışıklık haritası için 150 bin kişinin kimler olduğu tespit edildi. PCR testini yapmak istiyoruz. PCR'a ilave antikor testini yapmak istiyoruz. Kişiler tespit edildi. Dünyaya örnek olacak bir çalışma olacak.
Aile sağlığı merkezlerinde çalışanlar için ek ödeme yapılacak mı?
Bununla ilgili ben özellikle Mart - Nisan - Mayıs aylarında ek ödeme yapılmaıs konusunda daha önce yapılabileceğini sömylemiştim. Yapılma noktasında bir çalışma içindeyiz.
Üniversiteler açılacak mı?
Haziran'da hem LGS, YKS'nin yapılıyor olması bir hareketliliğe sebep olacağını düşünüyoruz. Yüz yüze finallerin yapılacak olmasının kaygı yaratacağı izlenimi oluştu. Yüz yüze yapılmadan, olabildiğince online sınavların yapılması yaklaşımına YÖK de aynı günde karar vererek yüz yüze yapılmaması kararı alındı. 2019-20 için yüz yüze sınavlar olmayacak.
Ramazan Bayramı'nda yasak olacak mı?
Bu bir hükümet kararı. Salgının seyri bunda etkili olacak. Şu anda Bilim Kurulunun gündemine gelmedi. Şu anda net bir durum yok.
Camiler ne zaman ibadete açılacak? Muhalefetten pandemi hastanelerine eleştiri geldi?
Pandemi hastanelerinden bahsedeyim. Bu hastaneleri çok amaçlı ve kalıcı hastaneler olarak düşünüyoruz demiştim. Biz özellikle deprem için, afetler için, salgın için hastanelerimiz var mı? Yeri geldiğinde bu anlamda pisti ile deprem ve afet döneminde de sizin kullanabileceğiniz hastaneler olarak kullanılıyor olacak. Bunu sadece pandemi dönemi hastanesi olarak düşünmedik. Sağlık turizmi içinde kullanmak istiyoruz ve kullanabiliriz.
Camilerle ilgili doğrusu dünyada yer yer bazı uygulamaların olduğunu biliyoruz. Türkiye'de de salgının seyrine göre gündeme gelebilir. Bilim Kurulunda gündeme gelmedi. Önümüzdeki günler zannediyorum bu konu gündeme gelmiş olur. Tedbirli ve belli kuralları olmak kaydıyla hükümette gündem olmuş olur.
"Artış sayısı öngörülebilir" ifadeniz ne anlama geliyor?
Öngörülebilir derken bizim öngördüğümüz... Toplumdaki hareketliliğe göre bu salgının önümüzdeki dönemde nasıl seyredebileceğini tahmin edebiliyoruz. Bugünlerde bu değişimin olabileceği beklentisindeydik.
TÜRKİYE'NİN R0 DEĞERİ 1,56
Şu anda bulaştırma oranı (R0 değeri) nedir? Salgın sürecinde en fazla kaç olmuştu?
R0 değeri, ben genel olarak söylüyorum, bölgesel olarak değişen değerler olmuştu biliyorsunuz. İstanbul'da bir bölgede 16'ya kadar çıktığını biliyoruz, daha dar kapsamda. Ama il bazında baktığımızda 4,5-5'leri gördüğümüz dönemler oldu. Şu an Türkiye'nin R0 değerinin 1,56 olduğunu söyleyebilirim.
R0 DEĞERİ NEDİR?
Virüs bulaştırma katsayısı ya da kısa adıyla "R0" (R-naught), virüsün bulaştığı bir kişinin, virüsün ortaya çıkmadığı bir ortamda bunu kaç kişiye bulaştıracağını gösteriyor.
Örneğin, R0 değerinin 2 olması durumunda enfekte bir kişinin, herhangi bir önlem alınmaması halinde, sağlıklı ve aşı olmamış kişilerin bulunduğu bir ortamda 2 kişiye daha virüs daha virüs bulaştırır.
Bilim insanları, R0 değerini bir virüsün ne kadar bulaşıcı olduğunun tespitinde kullanılıyor. Salgının ne büyüklükte bir risk yaratacağı tahmin edilmeye çalışılıyor.
R0 değeri hesaplanırken vaka sayısı ve can kaybı oranının yanı sıra kuluçka ve bulaşıcılık süresi, bulaşma yolu ve yöntemi gibi etkenler de hesaplamalara dahil ediliyor.
Salgınların ilerlemesine göre de R0 sayısı değişim gösteriyor.
Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ), yaptığı ilk hesaplamalara göre, koronavirüsün R0 sayısı 1,4 ile 2,5 arasında gösteriliyor. Ancak hesaplamalarda mart ayında yapılan güncellemelerle, bu sayı da 2 ile 2,5 arasına çıkartıldı.
R0 sayısının 1'in altında olması virüsü taşıyan bir kişinin birden az kişiye bulaştırabileceği ve böylece hastalığın zamanla yok olacağı anlamına geliyor.
R0 sayısının 1'in üzerinde olması da bulaşıcılığın ve salgının süreceğinin işareti olarak görülüyor.(HABER MERKEZİ)

Evrensel'i Takip Et