İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan: Vatandaşın hukuk ve can güvenliği yok
İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, son günlerdeki darbe tartışması üzerinden silahlanma ve nefret söylemlerini Evrensel’e değerlendirdi.
Öztürk Türkdoğan | Fotoğraf: MA
Burcu YILDIRIM
Ankara
İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan son günlerdeki darbe tartışması üzerinden silahlanma ve nefret söylemlerini Evrensel’e değerlendirdi. Türkdoğan, "İktidar kontrolünü kaybetti" diyerek vatandaşların da can ve hukuk güvenliğinin yok sayıldığını söyledi.
Türkiye’de yönetim biçiminin antidemokratik olduğunu ve otoriter bir şekilde yönetildiğini söyleyen İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, “Böyle olduğu için bütün yurttaşların hukuk güvenliği hakkı yok sayılıyor. Rejime ne vatandaşlar ne bu rejimi yönetenler güveniyor. Bu yüzden darbe söylemleri ile mağduriyet inşa ediliyor ve düşmanlık yaratılıyor”dedi.
Türkdoğan, “Türkiye’de artık görünen ve görünmeyen devlet birleşti ve buradan uzlaşıp koalisyon yaptılar. Bu yönetim biçiminde AKP-MHP ve yanlarına aldıkları güç odakları birbirine, yönetim biçimlerine güvenmiyor. Yoksa bir gazetecinin darbe söylemleri üzerine yazdığı bir yazıyı bu kadar ciddiye alıp üzerinden tartışma yürütmezlerdi” diye konuştu.
"ANTİDEMOKRATİK UYGULAMALARDAN BESLENEN KESİMLER BU DÜZENE ÇOK ALIŞTI"
İktidarın politikalarını, şu ana kadar Kürt sorunu ve çözümsüzlük tartışmaları üzerinden devam ettirdiğini ancak ekonomik kriz ve komşu ülkelere savaş politikaları ile bunu yürütemez hale geldiğini söyleyen Türkdoğan, “Yine bu dönemde selefi cihatçılarla kurdukları ilişkiler de başlarını çok ağrıtacak”dedi.
Siyasal iktidarın bu güne kadar antidemokratik uygulamalarından beslenen kesimlerin ise bu koşullarda yaşamaya çok alıştığını ifade eden Türkdoğan, “İnfaz düzenlemesi ile kendilerine örtülü af getirdiler ve iktidar ekseninde nefret söyleminde birleşerek silahlanma yarışına girdiler. 15 Temmuz gecesi iktidar yandaşlarına dağıtılan silahlar ve silahlanmanın bu kadar kolaylaştırılması ile de yandaş odaklar üzerinden halkta korku ve baskı oluşturulmaya çalışılıyor. Türkiye’nin tamamında örgütlendirilmiş sivil gruplar var ve bunlar üzerinden vatandaşı korkutmakla da aslında ne kadar çaresiz oldukları görünüyor”diye konuştu.
"NEFRET VE HATTA ÖLÜMLE TEHDİT SUÇU İŞLİYORLAR"
Televizyon, gazete ve yayınlanan videolar aracılığı ile nefret söylemlerine dikkat çeken ve kamuoyunda da sıkça tartışılan Sevda Noyan ve Fatih Tezcan’ın “Bizim aile 50 kişiyi götürür. Bizim hâlâ sitede var 3, 5. Benim listem hazır açıkçası”, “Karınızı, çocuklarınızı nasıl koruyacaksınız bizden?”, “Zulalardan, listelerden yaşanacaklardan haberiniz var mı?” sözlerine atıfta bulunan Türkdoğan, “Bu kadar açıktan konuşuyor nefret ve hatta ölümle tehdit suçu işliyorlar. Bu noktada vatandaşın bırakın hukuk güvenliği hakkını can güvenliği kalmamıştır. Yeni Akit ve Yeni Şafak gibi gazeteler ise dönem dönem aleni bir şekilde saldırı çağrısı yapıyor. Hadi bunlara hükümet müdehale etmiyor, savcılık neden harekete geçmiyor? Bu kutuplaştırmanın ve ölüm tehditlerinin sonu nereye varacak”diye sordu. Ayrıca bu söylemlerle birlikte dini saiklerle hareket eden grupların nasıl davranacağının kestirilemeyeceğini ifade eden Türkdoğan, “Böyle giderse ortalık yerde silahlanmayla tehdit edilen insanlar, kendi güvenliği için tedbirlerini almak istecekler. O zaman ne olacak? Türkiye’nin kötü bir şekilde yönetilmesiyle beraber halk tamamen bölünmüş durumda”dedi.
Türkdoğan; bu tür açıklamalara, tehdit ve nefret söylemlerine karşın toplumsal muhalefetin bir araya gelerek iktidara cevap vermesi gerektiğini belirtti.
"YARGI MEKANİZMASI İKTİDARA ARKA ÇIKAR MUHALEFETE SALDIRIRSA BU GÖRÜNTÜLER OLUŞUR"
Diğer yandan ise İzmir Karşıyaka Hakimi Ayşe Sarısu Pehlivan’a İbrahim Gökçek’in yaşamasıyla ilgili yaptığı paylaşımdan soruşturma açılmasına, polislerin sokak ortasında “dur” ihtarına uymadı diye insan öldürmelerine, silahla çocuk kovalamaları ve cenazelere gazla müdehale etmelerine değinen Türkdoğan, “İktidar kontrolünü kaybetti” diye yorumladı. Türkdoğan, “Yargı mekanizması muhalefete saldırıp iktidar ve yandaşlarına arka çıkarsa bu görüntüler oluşur. Bütün bu kargaşa ve kaostan çıkışın tek yolu demokratik ve barışın hakim olduğu bir yönetim şeklidir” dedi.