14 Mayıs 2020 06:20

Dr. Mustafa Torun: Haziran ayında ikinci dalga olabilir

Türkiye’de insanların yüzde 80’inin henüz virüsle karşılaşmadığını belirten Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Torun, "Haziran ayında ikinci bir dalga olabilir” uyarısında bulundu. 

Dr. Mustafa Torun: Haziran ayında ikinci dalga olabilir

Fotoğraf: DHA

Zemo AĞGÖZ

Cumhurbaşkanlığı tarafından koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı alınan önlemlere ilişkin yayınlanan normalleşme programına göre birçok kısıtlama kaldırılacak, sokağa çıkma yasakları 1 Haziran'da bitecek, 65 yaş üstü ve 20 yaş altına uygulanan kısıtlamalar da 27 Mayıs'ta son bulacak.

Kısıtlamaların kaldırılması programının erken olduğunu söyleyen Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Torun, şeffaflık olmamasını ve sadece Bakanlık tarafından verilen bilgilerle sınırlı kalınmasını eleştirerek, “Salgına dair net veriler ve şeffaflık olmadığından neye göre önlemlerin erkenden kaldırıldığına dair bir bilgimiz yok. Devrede Türk Tabipleri Birliği (TTB) ile Türk Eczacılar Birliği ve diğer demokratik kitle örgütleri olmadığı için sadece bakanlığımızın açıkladığı verileri biliyoruz. Bu da bizi hatalara sevk edebilir” dedi.

YÜZDE 80 VİRÜSLE KARŞILAŞMADI

Genel görünüm itibariyle şu ana kadar insanların yüzde 80-85’inin halen virüsle karşılaşmadığı tahmininde bulunarak, bu durumun büyük bir risk olduğuna işaret eden Torun, “Çünkü ileride ikinci dalga olduğu zaman sorunlar yaşayabiliriz. Virüsün çoğu özelliğini de yönlerini, bulaşma yeteneğini tamı tamına bilmiyoruz. Tahmin ediyorum ki bu hastalık uzun sürecek ve ciddi dalgalanmalar her an olabilir. Umarım yanılıyorumdur ama bayram sonrası Haziran ayında ikinci bir dalga olabilir. Fakat elimizde veriler olmadığı için sadece tahmin edebiliyoruz. İkinci dalgayı daha ağır mı geçirip geçirmeyeceğimiz ise virüsün mutasyon özelliğine bağlı. Şimdiden öngörüde bulunmak zor. Ama olumsuz olma yönünü ön plana almayı düşünüp, önlemlerimizi daha sıkı alırsak daha akıllı bir rota çizmiş oluruz.”

MASKE KARGAŞASI

Salgına karşı alınan önlemler kapsamında toplu alanlarda zorunlu olan maske kullanımına da değinen Torun, “Maske olayı biçimsel oldu, özden tamamen saptırıldı ve sadece şeklen takılıyor. Giderek bireylerin kişilikleri, eğitim düzeyleri ve içinde yaşadıkları ortama göre maske takıp takmamaları değişiyor. Bunu denetleyen bir otorite boşluğu var. Diğer yandan maskelerin sağlıklı olup olmadığının da denetiminin yapılması gerekiyor” şeklinde konuştu.

“Maske dağıtımı ve denetimi işi, ağırlıklı yerel yönetimlerle ve gönüllü kuruluşlara bırakılsaydı, daha iyi ve sağlıklı olurdu” diyen Torun, sağlıkla ilgili meslek odaları ve demokratik kitle örgütlerinin de halk sağlığı açısından devreye girmesi gerektiğinin altını çizdi.

Maskelerin dağıtımı ve kullanımı konusunda sağlıklı çözümlerin olmadığına vurgu yapan Torun, “Ben buna maske kargaşası diyorum. Ama bu gibi konularda ilgili bütün bilimsel kurumlarca aynı dil kullanılıp, bu işe taraftar olan tüm kitle örgütleri sahaya girseydi; daha doğru deyimle sorun hep beraber omuzlansaydı bu çok basit çözülürdü. Böylece salgınla mücadelede çok mesafe alınır, kayıplarımız daha az olurdu” ifadelerini kullandı.

Bez maskeler yerine cerrahi maskelerin kullanılmasını tavsiye eden Torun, bunların en fazla 3-4 saat kullanılması ve kullanılan maskelerin de hijyen kurallarına göre yok edilmesi gerektiğini belirterek, “Bunların olanak varsa ciddi enfekte atık olarak kabul edilmesi, belediyelerin bu konuda titiz davranması uygun olur. Gelişi güzel yerlere atılması sağlıklı değil” dedi. (MA)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yüksek voltajlı teşvik

Yüksek voltajlı teşvik

Erdoğan-Şimşek programıyla emekçilerin bir ayı daha gıdaya gelen yüksek zamlar ve eriyen ücretlerle geçti. Özelleştirmelerle ihya edilen sermaye gruplarına ise sadece bir ayda ‘üretmedikleri elektrik’ için 1 milyar lira teşvik verildi. Sanayi patronları da çalıştırdıkları her kadın işçi için devletten artık daha fazla teşvik alacak.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et