14 Mayıs 2020 08:28
Son Güncellenme Tarihi: 15 Mayıs 2020 11:47

Türk-İş ve Hak-İş iktidara teşekkür etti, patronlara destek istedi!

Türk-İş ve Hak-İş konfederasyonları “yeni normalleşme süreci” ile ilgili TİSK’le ortak bir açıklamaya imza attı. İktidara teşekkür eden iki konfederasyon patronlara teşvik ve destek istedi.

Ergün Atalay (solda), Mahmut Arslan (sağda) |  Fotoğraflar: Türk-İş ve Hak-İş

Paylaş

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Hak-İş) ve Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Kovid-19 salgını sonrası “yeni normalleşme süreci”ne ilişkin ortak taleplerini açıkladı. İşçilerin koronavirüse karşı çalışma alanlarında önlem alınması, zorunlu olmayan işyerlerinde üretim durdurulması, ücretli izin gibi pek çok öne çıkan talebinin yer almadığı açıklamada, patronlar lehine adımlar atılması istendi.

Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan ile TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol tarafından yapılan yazılı açıklamada, salgının ilk gününden itibaren üç konfederasyonun eş güdüm içerisinde, “çalışanlara olumlu yansıyacak taleplerini” Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve bakanlara her platformda ilettiği aktarıldı. 

İstihdamın korunmasının ortak gaye olduğu savunulan açıklamada, “Memnuniyetle gördük ki devletimiz, kısa çalışma ödeneği ve diğer birçok düzenlemeyle, çalışanın ve işverenin yanında olduğunu gösterdi, bu zor zamanlarda nefes almamızı sağladı. Biz de tüm bu çalışmalar için teşekkürü bir borç biliyoruz” ifadeleri kullanıldı. 

Açıklamada 3 ay süre ile uygulanmasına karar verilen kısa çalışma ödeneği uygulamasına bazı sektörlerde 2020 yıl sonuna kadar imkan verilmesi, kısa çalışma ödeneği ile çalışanın ücreti arasındaki farkı ödeyen patronlar için ise teşvik mekanizması talep edildi. Ayrıca patronlar için yapılan ücret farkı ödemelerine gelir vergisi muafiyetinin sağlanması talebi de dikkat çekti. 

Açıklamada, “Bugünleri hep birlikte ortak akılla aşacağımıza inanıyoruz, üzerimize düşeni de her daim yapmaya hazırız. Tam da bunun için bugün bir aradayız. Çünkü işçi-işveren-kamu demeden ortak ve eş güdümlü hareket etmemiz gereken bir süreç içerisindeyiz” denildi.

İşçiler ise salgın süresince zorunlu ve acil işler dışında mal ve hizmet üretiminin durdurulması, işten çıkarmaların yasaklanması, tüm çalışanların gelirinin güvence altına alınması, işten çıkarılan işçilerin işsizlik sigortasından yaralanmasının sağlanması gibi pek çok talebini ilk günden bu yana dile getiriyor.

GIDA-İŞ GENEL BAŞKANI SEYİT ASLAN: İŞÇİLER BU ANLAYIŞTAN HESAP SORMALI

Türk-İş, Hak-İş ve TİSK’in ortak açıklamasına tepki gösteren DİSK/Gıda-İş Genel Başkanı Seyit Aslan, “Ortak bir açıklama yaparak hükümete korona sürecinde yaptıkları için teşekkür ettiler.  Aynı açıklamada sermayenin taleplerini dile getirdiler. İşçilerin tek talebinin olmadığı bu açıklamaya neden imza attılar? Hak-İş ve Türk-İş’in görevi TİSK’in taleplerinin dile getirmek değil, işçilerin taleplerinin gündeme taşımak olmalı. İşçi sendikaları konfederasyonları olarak ortak açıklama yapmaktan kaçınan iki konfederasyon sermaye ile kol kola girerek hak gasplarının aktına imza atmıştır. İşsizlik sigortası fonunu yağmasına ses çıkarmayan ücretsiz izin kullanılmasına yol açan işçilerin iş cinayetlerinde ölümüne sessiz kalan, milyonlarca işsiz için tek kelime konuşmayan, iş sermayenin taleplerine gelince talimatla açıklama yapan bu anlayıştan işçiler hesap sormalı.

KONFEDERASYONLAR HANGİ KONULARA DEĞİNMEDİ?

TİSK’le ortak açıklamaya imza atan Hak-İş ve Türk-İş’in talepleri arasında işçilerin yaşadığı şu sorunlara ilişkin bir ifade yer almadı:

  • Patronların üretim baskısı devam ederken sadece nisan ayında en az 103 işçi koronavirüs nedeniyle can verdi.
  • Hafta sonu ve tatillerde getirilen sokağa çıkma, 20 yaş altına getirilen yasaklar, il değiştirme başta olmak üzere salgına karşı alınan tüm önlemlerde işçiler dışarıda tutuldu.
  • Sokağa çıkma yasaklarında çalışması zorunlu olmayan fabrikaların da çalışması için özel izinler verildi.
  • SGK eliyle fabrikada Kovid-19 nedeniyle yaşanan ölümler iş kazası dışında tutuldu.
  • İşten atma yasağı adı altında ücretsiz izin meşrulaştırıldı, işçiler günlük 39 liraya mahkum edildi.
  • Kanal İstanbul gibi projelere ayrılan kaynakların halk için kullanılmadı, patronlardan servet vergisi alınması talebi karşılanmadı. (İŞÇİ-SENDİKA SERVİSİ)
ÖNCEKİ HABER

Gazi Üniversitesi öğrencisi: Akademide birçok kadın tacize karşı sesini çıkaramıyor

SONRAKİ HABER

CHP’li Sındır: Çiftçimizi yeniden üretime teşvik etme noktasında son virajdayız

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa