Ekonomist Alp Altınörs: Siyasi tercihlerin sonucu finansal hem reel kriz yaşanıyor
Türkiye’nin ekonomik verilerini değerlendiren Ekonomist Alp Altınörs, "Türkiye ekonomisi kısa vadede yeni bir 2001 krizi yaşayabilir" uyarısı yaptı.
Fotoğraf: Pixabay
Güncel ekonomik makro göstergeleri değerlendiren Ekonomist Alp Altınörs, "Türkiye ekonomisi kısa vadede yeni bir 2001 krizi yaşayabilir" uyarısında bulundu.
Koronavirüs salgınını yüksek rakamlarda seyreden işsizlik, enflasyon, döviz kuru gibi sorunlarla karşılayan Türkiye ekonomisinde, salgın baskısı altında sorunlar daha da derinden hissedilecek. Mezopotamya Ajansından (MA) Selman Güzelyüz'ün haberine göre, özellikle işsizliğin artması, hane halkı harcamalarındaki düreel kriz yaşıyorşüş, turizmden gelen gelirin ortadan kalkması, küresel belirsizlikler, artan risk, likiditenin reel sektöre akamama sorunu, zayıf seyreden yatırım harcamaları ve kısa vadede ödenmesi gereken 170 milyar dolarlık dış borcun vadesinin kısalması, Türkiye’nin sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel açıdan gelişmesine katkı sağlamayı vadetmiyor.
"KRİZİN SEBEBİ İKTİDARIN TERCİHLERİDİR"
Ekonomist Yazar Alp Altınörs, kriz hallerinin koronavirüs (Kovid-19) salgınından bağımsız olmadığını ancak salgın öncesinde de var olduğunu hatırlattı. Diğer dünya ülkelerinin ekonomik göstergelerinde de krizin olduğunu ancak Türkiye’nin daha kötü durumda olduğunu söyleyen Altınörs, “Yaşanılan ekonomik krizin tek sebebi siyasi iktidarın tercihleriyle alakalıdır. Siyasi tercihlerin sonucu olarak, Türkiye bugün hem finansal hem de reel kriz halini birlikte yaşıyor. Yani çifte kriz” diye belirtti.
Başta işsizlik oranları olmak üzere ekonomideki kötü gidişatın halk kitlelerini ciddi sorgulamalara ittiğini belirten Altınörs, “AKP iktidarının sorgulandığı dönemde, aniden darbe söylemleri köpürtülmeye başlandı. Böylece sorgulamaların önüne geçilmeye çalışılıyor. Özetle söylemek gerekirse, mevcut iktidarın hem iç hem de dış politik tercihlerinden kaynaklı derin bir kriz yaşanıyor” diye konuştu.
TÜRKİYE’Yİ NASIL BİR SÜREÇ BEKLİYOR?
Önümüzdeki günlerde kriz halinin daha derin hissedileceğini ve bu anlamda Türkiye’yi ciddi sorunların beklediğini belirten Altınörs, şu tahminlerde bulundu: “2020 ve sonrasındaki ekonomi; sanayinin küçüldüğü, işsizliğin özellikle hizmet sektöründe çok ciddi bir küçülmenin olduğu, turizm gelirlerinin yok denecek düzeye indiği, genel işsizliğin tavan yaptığı, yani gerçek rakamlar itibariyle yüzde 35-40’lara, dar işsizlik itibariyle yüzde 22 aralığına çıktığı bir süreci yaşayacağız. Dış ticarette bir daralma yaşanacak. Özellikle ihracatta daralma. Nitekim Mart ayı verilerinde sanayi üretim endeksinin eksi 2’ye düştüğü görüldü.”
"TÜRKİYE 2001 KRİZİ YAŞAYABİLİR"
Kriz haliyle birlikte ekonomi yönetiminin Türkiye’yi 2001 krizine benzer bir sürece sürüklediğine değinen Altınörs, yaşananları şöyle özetledi: “Krizi ertelemeye çalışıyorlar. Baktığımızda Merkez Bankası para bastırıp, o parayı tahvil satımı üzerinde şirketlere aktararak yapıyor. Şimdi kamu bankalarına reeskont kredisi veriyor, onlarda o kredi ile hazine tahvili alıyor ve o şekilde Merkez Bankası’ndan hazineye para aktarılıyor. Aynı zamanda Varlık Fonu kamu bankalarına ortak olabilme yasasını getirdiler. O da başladı. Ve şu anda Varlık Fonu, Vakıf Banka ortak oluyor. Yani ekonomide devasa denetlenemeyen bir alan yarattılar. Varlık Fonu adı altında bir anonim şirketi yarattılar, başında da Cumhurbaşkanı var. Aynı zamanda Sayıştay denetiminden de muaf. Dolayısıyla bu alanı da genişleterek böyle bir bölge yarattılar. Aslında 90’lardaki devlet fonuna paralel bir süreç bizi bekliyor. Kısa vadede yeni bir 2001 krizi yaşayabilir, çünkü kontrolsüz alan yarattılar. Kamu borcunun giderek büyüdüğü ve bir kamu iflasına doğru gidiliyor. Bunun sonu selamet değil. Karar alma süreçlerinin tek elden toplanması, ekonomiyi daha kötüye götürdü. Başkanlık rejimi inşa edildikçe, ekonomi daha daraldı. Koronavirüs olmasaydı da biz 2020 yılında başarılı bir ekonomi görmeyecektik. AKP birçok şeye zararlı olduğu gibi ekonomiye de zararlıdır.” (EKONOMİ SERVİSİ)