16 Mayıs 2020 00:34

HABAŞ işçileri: Çalıştığımız koşullar bize saygı gösterilmediğinin kanıtı

HABAŞ işçileri bu koşullarda çalıştıklarını anlattı: Suyu çıkmış sandviç, bulanık çay, kırık tuvalet kapısı, yağ, kir, pas ve korona…

Fotoğraflar işçiler tarafından ulaştırılmıştır. (Kolaj: Evrensel)

Paylaş

Turan KARA
İzmir

Kovid-19 virüsünün bulaşmasını engelleyecek temizlik ve hijyen koşulları bir yana asgari temizliğin bile yapılmadığını söyleyen HABAŞ işçileri, yemeklerin kötü çıktığını, banyo ve tuvaletlerin halinin işçilere saygı gösterilmediğinin kanıtı olduğunu dile getirdi. Amir ve müdürlerin üretim baskısının, dayanılmaz hale geldiğine de dikkat çeken işçiler, Türk Metal’in de koşulları değiştirmek için bir şey yapmamasına tepkili.

İdarenin gözüne girmek isteyen formen, amir ve mühendislerin sömürüyü artırmak için hiçbir kuralı tanımadığını dile getiren bir işçi, “Salgında önce bizi ücretsiz izin manasına gelecek, zorunlu yıllık izne çıkardılar, sonra kısmi çalışma diye bir şey çıktı da yıllık izinlerden olmadık. İzne çıkarılmayan vardiyada bir kişide koronavirüs çıkınca izne çıkarılanların acilen işbaşı yapmaları istendi. Müdür izinde şehir dışında olduğunu söyleyenlerden valilikten izin alıp gelmelerini söyledi. 13 gün boyunca hafta tatili olmadan çalıştık. Buna da denkleştirme diyerek fazla mesai ücreti verilmeden çalışılmayan günlerin ücreti ödenmiş oldu” dedi. Hadde 3’ün çay içme yerinin kaldırıldığını aktaran işçi, şöyle devam etti: “Yerine getirilen çay makineleri pisliğin içine kuruldu. Çalışma halinin verdiği kir, pas, yağ ile her gün çay makinesini elliyoruz. Bulanık çay içiyoruz, yağa bulanmamışsa, kaynamaktan bulanmış oluyor.”

AMİRLERİN TAVRI FABRİKANIN YÖNETİM BİÇİMİ

Banyo ve tuvaletlerin temizlenmediğini, işçilere hiç saygı gösterilmediğini söyleyen bir başka işçi, milyonlarca dolarlık işletmedeki koşulları anlatabilmek için soyunma ve banyo yerlerinin fotoğrafını gösterdi. Fotoğrafta yerler tuvaletlerden mi, duşluklardan mı yoksa çeşmelerden mi aktığı belli olmayan simsiyah demir ve kömür tozuna bulanmış suyla kaplı olduğu görülüyor. On kişinin aynı anda oturup elini ayağını yıkayabileceği kadar uzun, üstünde 10-12 tane sıralı musluk olan çeşme küveti bulanık bir su birikintisiyle dolu. Fotoğrafı gösteren işçi şunları söyledi: “Fabrika binasının üst katı idari bina. Müdürler falan orada takılıyor. Onun alt katı yemekhane. Yemekhanenin altında banyo ve tuvaletler var. Senden ricam şu hali yazman gazetede. Duş alma kabinleri ve tuvaletler aynı yerde bir taraf tuvaletler diğer taraf duş alma yerleri. Tuvaletin kapısı kırık ve ilgilenen kimse yok. Temizlikçiyi gönderdiler. Fabrikada bunu tamir edecek bir görevli yok, idareciler de ilgilenmiyor.”

YEMEKLER REZALET

Fabrikada çay molalarının kaldırıldığını dile getiren bir başka işçi “Yemekhaneye de gidemiyoruz. 25-30 kişilik kumanyalar poşet içinde geliyor. Getiren arkadaşı bir görsen, almış sırtına çuval gibi bir şey; içinde 25 kişilik kumanya var. Sırtına doğru suyu aka aka geliyor, rezalet! Kumanya dediğim şeyin içinde ne var dersen, ezik ve suyu her yere akmış bir domates, yağlı ve poşet içinde kalmaktan, sıcaktan erimiş bozulmasın diye de aşırı tuzlanmış sarımsı bir peynir, bir sandviç ekmeği ve 8-10 tane de siyah zeytin. Bir başka gün yarım ekmek içinde birkaç köftemsi et parçası ve dilimlenmeye bile lüzum görülmemiş bir salatalık… Biz de korona salgını olan bugünlerde dip dibe oturup çömelerek ya da pis ve yağlı makinelerin üzerinde yemek zorunda kalıyoruz” dedi

Kumanyanın öğle ve akşam yemeği olarak verildiğini belirten işçi, şöyle devam etti: “Ayıp olmasın ama müdürler bahçelerindeki hayvana bile daha iyi bir şekilde yemek veriyordur.  İtiraz ediyoruz tabii ama başımızdaki mühendis hiçbir itirazı kabul etmiyor. Türk Metal temsilcilerine söylüyoruz bu adama gücü yetmiyor. Sendikacılar da bir şey yapamayınca daha büyük cesaret alıyor… Bize zulüm yapmaktan zevk alıyor sanki. Durumumuz bu kadar kötü. Köleden tek farkımız Türk Metal üyesi köleleriz o kadar. Bir gün gerçekten birimizin sinirleri atacak ya da ne bileyim…”

ARKADAŞLARI KOVİD-19’A YAKALANDI, ÇALIŞMAYA DEVAM ETTİLER

10 Mart tarihinden bu yana fabrikada sadece kronik rahatsızlığı olan işçiler kısmi çalışma kapsamında işe gelmedi. Çelikhanede, haddehanelerde, sac haddehanesinde koronavirüse yakalanan işçiler olmasına rağmen üretim sürdü. Sac haddehanesi en çok hastalık çıkan bölüm olurken arkasından çelikhane ve Hadde3 geldi. 10 civarında tedavi gören hasta var fabrikada ancak hiçbir vakada, pozitif işçilerle yakın olanlara izolasyon uygulanmadı.

Sac haddehanesinden bir işçi, yaşadıklarını “Geçtiğimiz günlerde bir arkadaş yakalanmış koronaya. Her şey normal görünüyordu, beraber işe gelir giderdik. Bir gün ateşi çıkmış birdenbire ve hastanede yatışa aldıklarını duyduk. Tabii amirlere söyledik biz de risk altındayız, bulaşmış olabilir diye. Kimse umursamadı. Hatta bizi suçladılar işe gitmek istemiyormuşuz gibi” sözleriyle anlattı. İşçi şunları söyledi: “Sadece hastalığı kesinleşenler işe gelmedi o kadar. İşçiler bölümlerinde itiraz etseler de karşılık bulmadı. Sendika Habaş’ın yöneticileri karşısında görünmez oldu. Ne işyeri temsilcileri, ne Aliağa temsilcilik ne de İzmir Şube yönetimi işçiler için bir defa bile açıklama yapmadı. İşçiler en son sosyal medyadan ve telefonla şube merkezine ve genel merkeze mesaj atarak ses çıkarmaya davet ettiler. Ancak Türk Metal çözüm üretemedi ve görünmez olmayı tercih etti” diye konuştu.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Ankara’da Dikimevi-Natoyolu yeni metro güzergahı projesinin detayları belli oldu

SONRAKİ HABER

Snop metal işçisi yazdı: Bizi değersiz gösteren, adaletsiz düzen…

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa