DİH’li kadın hukukçular: Kadınları ganimet olarak gören zihniyete teslim olmayacağız
Demokrasi için Hukukçular (DİH) üyesi kadın hukukçular “Kadınları ganimet olarak paylaşan zihniyete teslim olmayacağız” diyerek savcıları göreve çağırdı.
Fotoğraf: DHA
Demokrasi için Hukukçular (DİH) üyesi kadın hukukçular Fatih Tezcan, Elmerubaba mahlaslı kullanıcı ve diğerlerinin, Canan Kaftancıoğlu, Nevşin Mengü, Feyza Altun ve Berna Laçin’i tehdit etmesiyle ilgili yapılan açıklamada “Kadınları ganimet olarak paylaşan zihniyete teslim olmayacağız” denildi. Açıklamada savcılar göreve çağrıldı.
Sevda Noyan’ın Ülke TV’de Esra Elönü’nün programında söylediği sözler üzerine aradan geçen zaman içerisinde RTÜK’ten savcılıklara kadar yetkililer hiçbir şey yapmayınca, bu suç / kötülük kervanının yolcularının sayısı arttığı belirtilen açıklamada; “Bu kervanın muhafızı rolündeki bazı isimler ise dozu daha da arttırdı. Bu ve buna benzer sözlerin daha yüksek sesle sarfediliyor oluşunu endişe ile takip ediyoruz. Siyasal iktidar başta olmak üzere “bu ülkede böyle konuşulmasına izin vermeyiz, veremeyiz” diyen kimse olmadığı için mesele listelerin açıklanmasına, saklanmış silahlara kadar vardı. Bu kervanın yolcuları, kadınları ganimet olarak gördüğünden; Fatih Tezcan, Elmerubaba mahlaslı kullanıcı ve diğerleri, Canan Kaftancıoğlu, Nevşin Mengü, Feyza Altun ve Berna Laçin’i ganimet olarak paylaşmaktan ve aileleri üzerinden tehdit etmekten geri kalmadılar” denildi.
“YAŞANAN SORUNLARA ÇÖZÜM TALEP EDEN HERKES DARBECİ İLAN EDİLİYOR”
Ortada darbeyi savunan kimse olmamasına karşın ülkede yaşanan sorunlardan söz eden ve çözüm talep eden herkesin darbeci ilan edildiği belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi; “Demokratik olmayan uygulamalar, insan hakları ihlalleri, ekonomik kriz ve yoksulluk, işsizlik, kadına yönelik şiddet ve sayabileceğimiz pek çok mesele bu ülkenin sorunlarıdır. Bu sorunlara ilişkin çözüm önerileri getirmek ve daha güzel bir ülke ve gelecek talep etmek yurttaş olmanın gereğidir. Muhalefet eden herkesi terörist, darbeci gibi sıfatlarla adlandırıp gözaltılar, tutuklamalar, haksız ve hukuksuz yargılamalarla terbiye etme yöntemi uzunca bir zamandır siyasal iktidarın en temel uygulaması oldu. Ancak artık isim zikrederek yapılan açıklamalar, sosyal medya paylaşımları, televizyon programları, gazete haberleri söz konusu. Bunların hepsinin ortak özelliği ise kişilerin can güvenliği gibi ciddi ve somut bir tehlikeyi barındırması. Ayrıca kadın olmalarından kaynaklı cinsel içerikli saldırılar da sergilenen tehditlerin en temel özelliği.”
“SAVCILARI GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ”
“Bizler bu ülkenin hukukçu kadınları olarak bu sözlerin her birinin kişilerin can güvenliğini tehdit ettiğini belirtiyor ve Cumhuriyet Savcılarını göreve çağırıyoruz” denilen açıklamada, isimleri, kimlikleri açıkça belli olan bu kişilerin her biri için derhal soruşturmalar başlatılması çağrısında bulunuldu.
Aksi durumun saldırganları cesaretlendireceği belirtilen açıklamada; “Öte yandan bu tehdit söylemleri ülke için çok ciddi tehlikelere neden olacak biçimde boyutlanabilme potansiyeli de taşımaktadır. Görevini yapmayan her bir yetkilinin bu suçlara ortak olacağını da belirtmek görevimizdir” denildi.
“TEHDİTLERE MAARUZ KALAN KADINLARLA DAYANIŞMA İÇİNDEYİZ”
Tehditlere maruz kalan tüm kadınlar ve Canan Kaftancıoğlu, Nevşin Mengü, Feyza Altun ve Berna Laçin’le dayanışma içerisinde oldukları belirtilen açıklamada şöyle denildi; “Kadınların susmasını, ülkede kimsenin hiçbir şeye itiraz etmemesini sağlama amacı taşıyan bu tehditlere boyun eğmeyeceğimizi duyuruyoruz. Kadınlara ganimet muamelesi yaparak paylaşan bu zihniyetle mücadele edeceğiz, asla kabul etmeyeceğiz, her yerde ve her alanda kadın dayanışmasını güçlendireceğiz.” (HABER MERKEZİ)