16 Mayıs 2020 00:35

Salgın tekstil işçilerinin koşullarını daha da ağırlaştırdı

Koronavirüs günlerinde üretime devam eden tekstil işçilerinin çalışma ve yaşam koşulları ağırlaştı. İşçilerin başlıca talepleri arasında sigorta ve insanca yaşanacak bir ücret de var.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Halil YENİ
Kocaeli

Hazır giyim alanında üretim yapan fabrikalardan salgın haberleri gelmeye devam ederken yüzlerce tekstil işçisinin koronavirüs testi pozitif çıkıyor. İşçiler ise işyerinde çalışarak virüsten, evde işsiz kalarak açlıktan ölmek istemiyor. Tekstil işçileriyle işyerlerindeki durumu, taleplerini ve fabrika yöneticilerinin bu taleplere yaklaşımını konuştuk.

YÖNETİCİLER "FAZLA ABARTIYORSUNUZ" DEDİ

Yasemin 36 yaşında bir tekstil işçisi. 16 yıldır bir tekstil fabrikasında desen tasarım bölümünde çalışıyor. Yöneticilerine salgınla ilgili kaygılarını anlattıklarında “Fazla abartıyorsunuz” cevabını aldıklarını söylüyor.

Ülkemizde salgın görüldükten sonra iş yerinde neler yaşandı? Yeterli önlemler alındı mı?

İlk başta yöneticiler önemsemediler. Hatta bizlere “Fazla abartıyorsunuz” dediler. İlk günler maskeler her gün verilirken sonrasında artık takılmayacağını, sadece hasta kişilerin takmasının doğru olduğunu söylediler. Aslında maske fiyatları artmıştı ve maske bulamıyorlardı. Dezenfektan getirildi ilk süreçte ama personele verilmedi. Kronik rahatsızlığı olan arkadaşlar ve 65 yaş üzeri çalışanlar işe gelemediler. Ve şu anda rapor alabilen ücretini alabiliyor. Fakat rapor alamayan arkadaşlarımız maalesef geçim sıkıntısı çekiyor. İlk başta içlerinde benim de bulunduğum birkaç arkadaş yöneticimizle konuşup sağlığımızın önemsenmediğini, bizleri tehlikeye attıklarını söyledik. Daha sonra toplantı yapıp isteyen kişilerin ücretsiz izne çıkabileceği söylendiler. Ama herkesin durumu ortada. Yine de konuşmamızın bir etkisi oldu. Şimdi günlük 1 maske, haftada 1 kez ilaçlama ve bölümlere dezenfektan konuldu.

Bilim insanları salgına karşı fiziksel mesafenin korunması gerektiğini söylüyor. Siz koruyabiliyor musunuz?

Maalesef koruyamıyoruz. Çalıştığımız makinelerde yan yana olmak durumundayız. Birbirimizin dokunduğu makine, bilgisayar ve ekipmanlara dokunmak zorundayız.

Sokağa çıkma yasağı siz tekstil işçilerini kapsıyor mu?

Hayır. Kapsamıyor. Sokağa çıkma yasağı olduğu günlerde firma ihracat yaptığı için izin belgesi temin eti. Bu günlerde işe gelemeyen işçilerin varsa yıllık izinlerden kullandırıyorlar ya da ücret kesintisi yapıyorlar.

Ellerin sık sık yıkanması gerektiği de söyleniyor? Fabrikada nedir durum?

Pek değil. Bölüm sorumluları ellerimizi yıkamamıza çok sık izin vermiyor.

Son olarak talepleriniz nelerdir?

Kronik rahatsızlığı olduğu için çalışamayan arkadaşlarımıza ücretleri ödensin. Bizlerden kesilen ücret ve zorunlu yıllık izin kullanımı uygulamasından vazgeçilsin.

"POZİTİF VAKALARA RAĞMEN İŞÇİLER ZORLA ÇALIŞTIRILIYOR"

Ali Rıza 38 yaşında bir tekstil işçisi. 12 yıldır fason atölyelerde makineci olarak çalıyor.  Evli ve bir çocuk babası olan Ali Rıza aynı zamanda tekstil işçilerinin çalışma koşullarına dair yazılar yazıp, örgütlenme çalışmaları da yapıyor.

Birçok tekstil işyerinde pozitif vakalar görünmeye başlandı. Bununla ilgili neler söylemek istersin?

Öncelikle salgın başlamadan önce de tekstil sektöründe çalışan işçilerin çalışma koşulları hiç iyi değildi. Resmi rakamlara göre 1 milyon 67 bin dolayında görünüyor ama iki ya da iki buçuk milyon işçinin çalıştığı tahmin ediliyor. Kayıtsız işçilerle birlikte zaten zor koşullarda çalışan tekstil işçileri salgın sonrası da hiçbir önlem alınmadan çalıştırılıyor. Ne servislerde ne soyunma odalarında ne de çalışırken makine başında sosyal mesafeye uyulamıyor. İşlerin durmasıyla birlikte işsiz sayısı da çoğaldı. Farklı işyerlerinde pozitif vakalar olmasına rağmen patronların kâr harsıyla işçileri zorla çalıştırdıklarını duyuyoruz. 

Evden parça başı iş yapan kadın işçilerin durumu ne oldu bu süreçte?

Evet, evden çalışan kadın işçiler özellikle bizim sektörde azımsanmayacak bir rakamda, bununla beraber çocuk işçiler de var. Son 15 ya da 20 yıldır daha çok görüyoruz onları. Taşeron şirketler üzerinden olmaya başladı bu işler. Ama ne sigorta ne de sağlık konusunda başka bir hakları olmadan çalışıyorlar ve çok ucuza çalışıyorlar. Salgın döneminde kadın emekçilerin çocukları da evde olduğu için daha da sıkıntılı bir dönemde evden üretim yapıyorlar. Çoğu işlerin durmasından dolayı çalışamıyor. 

Mülteci/göçmen işçilerin tekstil sektöründe yoğunlukta çalıştığını biliyoruz, onlar neler yaşıyor?

Evet, bizim sektörde mülteci-göçmen işçilerin çok olduğu doğru. Özellikle Suriye’deki savaştan sonra daha da çoğaldı. Türkiyeli işçiler ne koşulda çalışıyorsa onlar da aynı şekilde çalışıyorlar. Salgın döneminde günlük iş bulurlarsa gidiyorlar. Bulamazlarsa evlerinde beklemek durumundalar. Çoğu kaçak çalıştıkları için devletin verdiği desteklerden de yararlanamıyor. Bu patronların da işlerine geliyor. Mülteci/göçmen işçiler daha ucuza çalışıyorlar. Sigortalarını yapmıyorlar. Onlarda aç kalmamak için çalışmak zorunda kalıyorlar.

Genel olarak tekstil işçilerin talepleri neleridir?

Aslında taleplerimiz basit şeyler. İş güvenliğimizin alınmasını, taşeronun kaldırılmasını istiyoruz. Tekstilde çalışma saatleri çok uzun en fazla 8 saat çalışma, çalışan kadınların çocukları için ücretsiz kreş, evde çalışan kadınların sigortalı olması, çocuk işçilerin güvensiz çalışmasının yasaklanmasını istiyoruz. En önemlisi insanca bir yaşam istiyoruz.

ÖNCEKİ HABER

DİH’li kadın hukukçular: Kadınları ganimet olarak gören zihniyete teslim olmayacağız

SONRAKİ HABER

16-19 Mayıs'ta 15 ilde uygulanacak sokağa çıkma kısıtlamasının detayları

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa