Cam işçisi: Sendikacıların böyle düşünmesi bile utanç verici
"İş cinayetine karşın bile genel merkezin sözünden çıkmaması, utanç verici. Siz sendikacıların böyle sözleri bırakın söylemesi, düşünmesi bile utanç verici."
Fotoğraf, Mehmet Kürtül'ün Facebook hesabından alınmıştır.
Cam işçisi
Lüleburgaz
Merhaba değerli Evrensel gazetesi okurları...
Pandemi süreciyle birlikte o kadar kötü olaylar oldu ki, hangisinden başlanır bilmiyorum!
Baştan beri söylediğimiz; çalışması zorunlu olmayan fabrikalarda ücretli izin taleplerimize karşın, hükümet yetkilileri biz işçi ve emekçilerin sağlığını değil, sermayenin kasalarını düşünerek hareket etti ve etmeye de devam ediyor!
Siyasi iktidar, işsizlik fonundaki 131 milyar TL başta olmak üzere, bizlerin emeğinden yaratılan diğer kaynakları, o kasaların sağlığı için yine peşkeş çekiyor!
Bizim kaynaklarımızı teşvik diye verenlerle kasalarının sağlığını düşünen patronlar biz işçilere ne yapıyor?
İşten atıyor, haklarımızı alıyor, grev hakkımızı yok sayıyor ve OHAL’i bizler için getiriyor... Aç bırakıyor, yoksulluğa mahkum ediyor, al sana 1170 TL, 1 ay geçin diyor! Çocuklarımıza gelecek kuramıyoruz!
Biz ne istiyoruz? Ücretli izin, ücretsiz maske ve yaygın test, faturaların karşılanması, parasız sağlık, gıda yardımı ve işimizden olmadığımız günler...
Evet geldik en katmerli yerine; Evet ölüyoruz! Dün Soma’da bugün salgında! Onların kasalarının sağlığı için ölüyoruz! Mehmet Kürtül gibi, Şişecam’ı dünya birincisi yapmak için ölüyoruz!
Biz ne için çalışıyoruz? İnsanca yaşamak, kendimize, eşimize ve çocuklarımıza güzel yaşam koşulları sunabilmek için çalışıyoruz. Hey Şişecam, biz ölmek için değil, yaşamak için çalışıyoruz!
Ciğerimizi en çok yakan da; biz o kasaların sağlığı için gündüz gece çalışıyoruz! Şişecam’ı dünya devi yapıyoruz ve dünya devi yapmamıza karşın, bizim haklarımız her geçen gün budanıyor! Her geçen gün yoksulluğa itiliyoruz. Borçlarla, faturalarla, kredilerle boğuşmaktan insanca yaşamanın ne olduğunu bilmiyoruz! İşte o anda, Mehmet Kürtül çalıştığı için Kovid-19 virüsüne kapılıp Şişecam’ın kasasının sağlığı için iş cinayetine kurban gidiyor! Ciğerimiz yanıyor!
Ciğerimizi yakan diğer bir konu da sendikamızın tutumu oldu. Tüm bu olanlara sessiz kalan Kristal-İş Merkez Yönetimi ve Trakya Şubesi, yangını iyice alevlendirdi! Lüleburgaz Emek Platformunun hazırladığı, “Mehmet Kürtül iş cinayetine kurban gitti” açıklamasının altına imza bile atmadılar! Genel Merkez, büyük bir yürek soğukluğuyla, sıradan bir ölümmüş gibi, “Anısını yaşatacağız” dedi sadece. Suskunluğunu, ölüme karşı bile korudu! Trakya Şube Başkanı, “İşyeri hastaneden bile güvenli” diyerek savundu kendini. Sanki göreviymiş gibi; Şişecam işvereniyle görüşüp, Mehmet Kürtül’ün virüsü fabrikada mı yoksa dışarıda mı kaptığını araştıracaklarmış. Kronik hasta olabilirmiş! İş cinayetine karşın bile genel merkezin sözünden çıkmaması, utanç verici. Siz sendikacıların böyle sözleri bırakın söylemesi, düşünmesi bile utanç verici.
Mehmet Kürtül’ün anısını size bırakıp ihanet etmeyiz! Biz Mehmet Kürtül’ü; haklarımızı almaya çalışanlara karşı mücadele ederken, mücadelemizde yaşatacağız. İşten atmalara karşı durduğumuzda, her grevde, her eylemde bağırırken yaşatacağız. Ekmeğimizin büyümesine karşı gelip, bizimle pazarlık yapanlara karşı durduğumuzda anacağız! İş cinayetine kurban gidenlerin çocuklarının geleceği için, mücadele ederken yaşatacağız anısını! Ekmeğimiz, emeğimiz ve geleceğimiz için mücadele ederken yaşatacağız. Mehmet Kürtül’ün anısı sizin utanç verici sözlerinizle değil, mücadelemizde yaşayacak.