Kürt sanatının direklerinden: Seîd Gabarî

Hozan EMÎN

Kürt Sanatçı Seîd Gabarî 64 yaşında yakalandığı kanser hastalığı nedeniyle 4 Mayıs 2020 sabahı Erbil’deki Serdem Hastanesinde aramızdan ayrıldı.

Sanatçı Seîd Gabarî, Kürt edebiyatı için 40 yılı aşkın bir süre boyunca Kürtçe şarkılar yapmış, söylemiş ve Kürt sanatına ve folkloruna hizmet etmiş temel direklerden biridir. Gabarî 13 Nisan 1956’da, Güney Kürdistan’ın batısındaki Amûdê kentinin Xirbê Kejê köyünde hayata gözlerini açtı. Henüz 8 yaşında iken yakalandığı hastalık sonucu görme yetisini yitirir. Bu haliyle zor ve zahmetli bir yaşam sürer ve daha o yıllarda şarkı söylemeye başlar.

Ölümsüz Seîd Gabarî 1966 yılında ünlü Kürt Şairler Cegerxwîn ve Tîrêj ile tanışır. Bu tanışma kendisi üzerinde büyük etki uyandırır. Her iki şairin destekleri ve teşviki ile müzik yaşamına iyiden iyiye atılmaya atılır o dönemde.

CEGERXWÎN VE TÎRÊJ’İN ŞİİRLERİ

Her iki şairin şiirlerini besteler ve 1967 yılında tambur çalmayı öğrenmek için kolları sıvar. İki yıl sonra, 1969 yılında ilk kez sahneye çıkar ve şarkı söyler. Bu kendisi için ilk adım olur ve o günden itibaren nam salmaya başlar. 1970 yılında Qamişlo’da verdiği bir konserde söylediği devrimci bir şarkı dolayısıyla tutuklanır. Bu olay namına nam katar Gabarî’nin.

Acılarla dolu işkencelere maruz kaldı ve Kürtçe şarkılar kendisine yasaklandı. Ama o hiçbir zaman bu yasaklara uyup Kürtçe şarkılardan uzak durmadı ve Şair Tîrêj’in Ey Bilbilê Dilşad (Ey Bahtiyar Bülbül) şiirinden bestelediği şarkı ile yıldızı parlar. 1975 yılında Güney Kürdistan’da devrimin yenilgiye uğramasıyla adı sanı iyiden iyiye tüm ülkeye yayılır.

GÜNEY KÜRDİSTAN’A DÖNDÜ

Aynı zamanda devrimci bir sanatçı olarak Kürtlerin devrim mücadelesinde yerini aldı. 1980 yılında Güney Kürdistan’a geçer ve sanatıyla peşmergelere katılır. Daha sonra aynı yıl Gabarî Avrupa’ya geçer ve Almanya’ya yerleşir. 2000 yılından sonra Kürdistan Özerk Bölgesi’ne döner ve yaşamının sonuna dek yaşayacağı Erbil’e yerleşir.

SAĞLAM BİR DİREK

Seîd Gabarî gibi ünlü bir sanatçının yaşama veda etmesiyle Kürt sanatı sağlam bir direğini yitirdi. Ama o hep Kürt halkının gönlünde yer tutmaya devam edecek. Tıpkı hüzünlü bir bülbül gibi Kürdistan’ın dağlarında ve doğasında hep şakıyacak ve sanatıyla, sesiyle, şarkılarıyla hep yaşayacaktır.

* Bu yazı www.xwebun.org sitesinde 13.05.2020 tarihinde yayınlanmış ve Reşo Ronahî tarafından çevrilmiştir.