19 Mayıs 2020 20:37

Uzmanlar salgın sürecinde elektif ameliyatların yapılmasına dair kaygılı

TTB’nin düzenlediği online panelde uzmanlar salgının devam ettiği dönemde elektif ameliyatlarda ortaya çıkacak sorunları ve alınması gereken tedbirleri konuştu.

Fotoğraf: AA

Paylaş

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, TTB İstanbul Tabip Odası ve TTB Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu (UDEK), “normalleşme” süreciyle birlikte elektif cerrahilerin nasıl olması gerektiğine dair alanın uzmanları ve uzmanlık dernekleri temsilcilerinin katıldığı bir online panel düzenledi. Alanında uzman doktorlar, ameliyatların böylesi bir dönemde başlamasıyla ortaya çıkacak sorunlara dair kaygılarını dile getirdi.

İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Güray Kılıç’ın moderatörlüğünü yaptığı panelde açılış konuşmasını TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman yaptı. TTB olarak “normalleşme” olarak tanımlanan sürece “yeniden açılım” dediklerini ifade eden Adıyaman, aşı ve ilaç çalışmalarının hala devam ettiğini ve bu konuda bir açıklamanın olmadığına değindi. Hem toplum hem de hekimler olarak çok dikkatli olmak durumunda olduklarını belirten Adıyaman, “Bu çok önemli bir toplantı olacak, belki bir algoritma ortaya çıkacak ve buradan çıkan sonucu bakanlığa ileteceğiz” dedi.

"DALGANIN AZALMASINA YOL VAR"

Ardından Halk Sağlığı Uzmanı TTB Kovid-19 Danışma ve İzleme Kurulu Üyesi Doç. Dr. Cavit Yavuz Işık, “Epidemiyolojik Veriler Işığında Pandemide Ülkemizde Son Durum” başlıklı sunum yaptı. Şuanda Türkiye’de epidemiyolojik veriler ışığına bir değerlendirme yapmayı puzzle yapmaya benzeten Işık, “Çünkü derli toplu yayınlanmış veriler yok. Farklı başlıklarda farklı veriler yayınlanıyor ve biz zaman zaman Bilim Kurulunun yaptığı açıklamalarla bu puzzle'ı tamamlamaya çalışıyoruz. Bu verilere baktığımızda zaman zaman ikinci dalga konuşulsa da biz henüz daha birinci dalganın sönümlenmesini yaşamamış durumdayız. Özellikle son bir aydır dalgalı bir seyir izliyoruz. Haftalar bakımından baktığımızda şuan 10’uncu haftadayız 10 bin vaka bandına düştük. Aslında daha uzun bir yolumuz var. Günlük vaka sayısı düştü dediğimiz nokta haftalık 10 bin vaka noktası. Aynı şekilde ölümlerde de şu anda da 10’uncu haftada düştüğümüz bant 330 bandı. Haftada 330 ölümlük bir noktadayız” dedi.

"40 BİN AKTİF VAKA VAR"

Şuanda 40 bin vakalık aktif vakanın olduğuna dikkat çeken Işık, “Test sayısı ciddi artış gösterdi ama tam 27-28 Nisan da test sayısı düştü. Oysa ki bu tarih bizim peak dönemimizdi. Yapılan testlerin büyük bir kısmı tamamen semptom olanlara yapılan testler. Ve nüfusa oranla baktığımızda test oranları çok yüksek değil. Yeniden açılma stratejisinde de test stratejisini oturtmanız gerekiyor. Testin vereceği bulgular açılma sürecinde oldukça önemli. Aşının da olmadığını da düşünürsek gerçekten zorlu bir yol bizi bekliyor" dedi. 

R0 DEĞERİ TARTIŞMASI

Sağlık Bakanı’nın salgına dair temel üreme (R0) değerini 1,56 olarak açıkladığını hatırlatan Işık, “Bu değer salgının hala aktif olarak devam ettiği anlamına geliyor. Ama çeşitli uluslararası kuruluşlar, üniversiteler Türkiye için bu değerin 1’in hemen altında olduğunu gösteriyor. Ve yaptıkları sınıflamada, biz haftalık ölüm bandında 100 ile 1000 arasındaki 20 ülke arasındayız ve stabilleşen ülke olarak görülüyoruz” dedi. Dünya Sağlık Örgütü’nün yeninden açılım konusunda belirlediği kriterleri sıralayan Işık, “Bütün sağlık hizmetlerinde bu önlemleri düzenleyen kriterlerin belli olduğu çerçeveye ihtiyaç var” diye konuştu.

ANESTEZİ VE CERRAHİDE ENFEKSİYONLARIN YAYILMASI

Anesteziyoloji ve Yoğun Bakım Uzmanı Prof. Dr. Ercüment Yentür de “Kovid-19 Anestezi Komplikasyonlarını Neden Yükseltiyor?​” başlıklı sunum yaptı. Semptom göstermeyen hastaların Kovid-19 olup olmadıklarına yönelik yapılan testlerin yüzde 65-75’ini ortaya koyabildiklerini ifade eden Yentür, “Yüzde 35 hastaların Kovid olduğunu bilmiyoruz. Bu yüzden cerrahi başlangıcında böyle bir sıkıntımız var. MERS’te ve SARS’ta da gördük daha önce hiçbir semptomu olmayan ama bir kalp ameliyatından sonra ikinci günde asemptomatik olan hasta aşikar bir MERS semptomuyla kaybediliyor birkaç gün içerisinde. Aynı şey Kovid için de söz konusu olabilir. Bizim anestezi ile ilgili sıkıntılarımız bu hastaların bilinmeden ameliyathaneye girilmesi ile aneztezi bazen de cerrahi aracılığıyla bu enfeksiyonların yayılması. Çünkü özelikle hava yolunu ilgilendiren gereçleri bizler kullanıyoruz. Burada kullanılan gereçler aracılığıyla salgın bulaştırma riski olduğundan bu hastalarda geçmişte olduğundan daha dikkatli davranmak zorundayız” şeklinde konuştu.

"KOVİD-19 OLDUĞUNU BİLMEDİĞİMİZ HASTALAR"

Birçok hastanede Kovid-19 olan ve olmayan hastaların birlikte tedavi edildiğini bildiklerini ifade eden Yentür, “Bölümler ayrılsa da geçişleri kati bir şekilde kısıtlamak mümkün olmayabiliyor. Bunların hepsini ortadan kaldırmadan ve en önemlisi pandeminin tüm açıklığıyla bilmediğimiz için cerrahi açılım sürecinde de nereden başlayacağımızı, hangi hızla hangi cerrahiler için açılacağımızı bu kadar belirsizlik ortasında bilmek çok kolay değil. Bu bir solunum yolu hastalığı. Anestezinin de en önemli komplikasyonlarından birisi solunumsaldır. Bu nedenle Kovidli olduğunun farkında olmadan uyuttuğumuz ya da ameliyat ettiğimiz hastalarda bu büyük risk taşıyor" diye aktardı. 

"VİRÜS ANESTEZİYE VE CERRAHİYE BULAŞABİLİR"

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bekir Kocazeybek ise “Tanısal Kovid-19 Testleri: Hangi Test, Ne zaman, Niçin?“ başlıklı sunumu yaptı. Türkiye’nin PCR’ı baz aldığını dile getiren Kocazeybek, “Yalancı negatiflik ciddi problem. Duyarlılık yüzde 40’ların altında. Antikor testleri aşı çalışması için çok daha önemli. Cerrahi müdahale sürecinde testlerin yapılması zorunludur. Virüs operasyon sürecinde anezteziye ve cerrahiye bulaşabilir. HİV 1982’de bildirildi, 1985’te dünyada taramaya gidildi, 1986’da Türkiye’de gidildi. HEPATİT-C 1990’da bildirildi, 1990’da dünyada, 1995’te Türkiye’de taramaya gidildi. Solunum yolu etkili Kovid-19 ile ilgili algoritme ne olacak? Bu tartışmanın ileriki günlere taşınacak en önemlisi noktası bu” ifadelerini kullandı.

"TESTLERİN HER YERDE YAPILMASI GEREKİYOR"

“Pandemi Döneminde Elektif Ameliyatlarda Pre-op Değerlendirme Nasıl Olmalı?​” başlığı altında sunumunu yapan Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Jülide Ergil de elektif cerrahinin planlamasının nasıl olması gerektiğine dair teknik bilgiler paylaştı ve PCR testinin her yerde yapılması gerektiğini vurguladı

“Elektif Ameliyatlarda Hasta Seçimi: Hangi Hastalar Ameliyat Edilebilir?​” konulu sunum yapan Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği Başkanı Prof. Dr. Sühan Ayhan ise şunları aktardı: “Risk faktörlerimiz belli. Ancak tüm hastalar virüsün potansiyel taşıyıcısı olabilir. Bu nedenle cerrahiye karar veren tüm hastaların mutlaka test edilmesi gerekiyor. Ama bu testler ne kadar güvenilir ne kadar bulunulabilir. Şuan tüm hastanede testler yapılmıyor. Ameliyat öncesi PCR testinin yapıldıktan sonra ameliyat sonrası hastayı hastanede izole etmek gerekir. Biz dernek olarak Sağlık Bakanlığı’ndan gelecek yeni bir genelge bekliyoruz. Hastane olanakları çok önemli. Kovid’in hiç girmediği hastanelerin ayrılması çok önemli. Test olanaklarının açığa çıkarılması önemli."

HUKUKİ SORUMLULUKLAR

“Pandemi Döneminde Elektif Ameliyatlar Sonrası Yaşanabilecek Komplikasyonlarda Hukuki Sorumluluklar” başlığını ise Plastik Rekonstrüktif Estetik Cerrahi ve Tıp Hukuku Uzmanı Prof. Dr. Atilla Arıncı anlattı. Hastayı aydınlatma yükümlülüğüyle birlikte özen ve dikkat yükümlülüğünün genişlediğini ifade eden Arıncı, “Özen ve dikkat eksikliğini böylesi bir dönemde nasıl sağlayacağız? Tamam PCR testlerini yapalım ama akciğer tomografisi çekilecek. Ama her vaka için akciğer tomografisi çekmek ileride başka hukuki sorunlar ortaya koyar mı?" dedi.

YOL HARİTASI

Uzmanların panel sonrası çizdikleri yol haritasına dair sıraladıkları önerilerin bazıları ise şöyle: 

  • Sağlık Bakanlığı eleftif cerrahilere başlanıp başlanmayacağına dair açıklama yapmalı
  • “Elektif vakalarımız için önümüzdeki en temel hedef, devletin pandemi hastanesi olmayan temiz hastaneler ve klinikler oluşturması olmalı. Salgın ve elektif hastaneler olarak ayrılması gerekiyor.
  • Bütün hastalara potansiyel Kovid-19'muş gibi davranıp öyle ameliyat yapmamız gerekiyor.
  • Hastaların daha dikkatli değerlendirilmesi önemli.
  • Hekim arkadaşlarımızı korumak temel prensibimiz.
  • Özel muayenelerde SGK’ye yazdığımız reçetenin geçerli olması gerekiyor.
  • Özel muayeneler kullanılacak alanlar durumunda.
  • Bir yeniden açılma sürecinde alınacak bir takım kararlarda uzmanlık derneklerinin de dahil edilmesini istiyoruz.
  • Kovid-19 pozitif entübasyon ve aerosol oluşturacak işlemler negatif basınçlı bir ameliyathanede yapılmalıdır.
  • Kovid-19 pozitif ve negatif hasta ameliyathaneleri ayrılmalıdır.
  • Elektif cerrahilerin başlamasının dört evrede gerçekleşeceği öngürülmektedir.
  • Ameliyat edilenlerin ayrı tek kişilik odada tutulması lazım." (MA)

 

ÖNCEKİ HABER

İTÜ öğrencileri: Hazırlık öğrencisi yok sayılıyor!

SONRAKİ HABER

800'den fazla ürüne ek gümrük vergisi getirildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa